Bir insanın bilgi düzeyini, hedefini, bakış açısını ve en önemlisi niyetini en iyi eleştiri yaparken anlayabilirsiniz. Dikkatli dinlediğiniz takdirde, bırakın yılların tanışıklığını, uzun sohbetleri ve konuşmaları, birkaç dakikalık bir değerlendirme bile yeterli gelir.
Çünkü dünyanın en ucuz işi, etraflıca bilgiye sahip olmadan eleştiri yapmaktır. “İnsan öncelikle yanlışları görme eğilimindedir” cümlesini doğrularcasına, yanlışı fark edip hemen dile getirmeye daha yatkınızdır.
Birilerini yada bir şeyleri kimi zaman zan altında bırakacak kadar eleştirmemize rağmen kendimizle ilgili bir ikaz durumunda dahi alınganlık gösterir, yapılan tenkidi çoğu zaman hazmedemeyiz. Kendimizde olan bu hassasiyetin (?) diğer insanlarda da olacağını düşünerek eleştirinizi neye ve kime yönelttiğimize dikkat etmeniz gerekir.
Toplumsal ve bireysel hayat için oldukça önemli olan eleştiri kavramının en çok kullanıldığı yerde kuşkusuz siyasettir. Fakat ülkemizde özellikle kimi güçlerin etkisiyle öyle derin kutuplaşmalar oluşturulmuştur ki, tespitlerinizden bile siyasi görüşünüz hakkında yorumlar yapılır. Hükümetin yaptığı ekonomik, siyasi yada kültürel bir çalışmayı överseniz hemen yalakalıkla suçlanırsınız. Yerip beğenmediğiniz noktaları vurgularsanız da adınız muhalif oluverir.
Bütün bunlara karşın siyasi değerlendirmelerde taraf olmaktan çok ortaya konulan somut gerçekler irdelenmelidir.
Aktardıklarım ekseninde şehrimizdeki siyaset algısına ve toplum önderlerinin bu konuya bakış açılarına da değinmek istiyorum.
19 yıllık Konya’da yaşayan biri olarak şunu söylemek isterim ki; yerelde yazılı ve görsel basının bir kısmı, bazı sivil toplum kuruluşları, çeşitli kurumlar ve kimi daire amirleri ile yöneticiler, konuşmalarına ilk olarak siyasetçileri eleştirerek başlıyorlar.
Belediyelerden, milletvekillerine kadar politikada hizmet veren Konya siyasetçilerinin pasifliğinden dem vurup, şehre yatırım yapılmadığından yakınıyorlar.
Şu rahatlıkla söylenebilir ki, aslında son on yılda Türkiye’de en fazla projesi kabul edilen, yatırım yapılan ve kendisini ciddi şekilde geliştiren illerden birisi Konya’dır.
Gerek belediye hizmetleri, gerekse milletvekillerimiz ve bürokratlarımızın yaptığı yatırımlar diğer illere göre Konya’nın bir üstünlüğü olduğu kabul edilmelidir. Yüzyıllık rüyamız KOP hayat geçirilmiş, Hızlı tren, Konya- Ankara’nın ardı Konya- Eskişehir olarak hizmet vermeye başlamıştır. Proje aşaması bile oldukça heyecan uyandıran yeni hava alanı ve bilim merkezinde de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Vaktiyle tek bir üniversitesi olan kentimizde, Karatay, Mevlana, Necmettin Erbakan üniversiteleri de eklenerek, şehrimiz bir öğrenci kentine dönüştürülmüştür.
Kabul edilmelidir ki, Hz. Mevlana’nın Dünya çapında tanınması son on yılda daha da artmıştır. Beş kat artan bir ziyaretçi sayısıyla, yurt içi ve yurt dışı ziyaretçilerimiz çoğalmış, Dünya liderlerini “Gel ne olursan ol gel” çağrısına bu dönemin cevap vermişler ve şehrimizi ziyaret etmişlerdir. Mesnevi’nin 22 dilde yayınlanması sağlanmıştır.
Sağlık alanında da önder yatırımlar Konya’da atılmıştır. Örneğin önceki dönemlerde en çok eleştirilen ve bir süre bakanlık yapmış siyasetçimiz, sağlığa büyük destekler vererek, gerek personel gerekse tıbbi cihaz alımında çağ açan yatırımlara imza atmıştır.
Yine bu dönemde kendisi de bir doktor olması münasebetiyle sağlığın sorunlarını son derece iyi bilen bir siyasetçimiz, Fizik Tedavi Hastanesinin ihtiyaçlaryla bire bir ilgilenmiş ve ülkemizin en iyi hastanelerinden birisi haline gelmesini sağlamıştır.
Kendisi bu denli uğraşmasına rağmen gösterdiği özveriyi ve yaptığı hizmeti kamuoyuyla paylaşmamıştır. Ben bu ifadeleri ondan izin alarak yazmadım. Belki kendisi katkısının bulunmasının söylediğimi için beni eleştirecektir. Ama ben bunun bilinmesini istedim.
Türkiye’nin sağlık alanındaki en önemli yatırımlarından birisi olan akıllı hastane kavramı ilk kez Konya’da Numune Hastanesiyle hayata geçirilmiştir. Yapılacak hastane Türkiye’nin en güzel tasarlanmış hastanesi olacaktır.
Bugün Beyhekim Sağlık Kampüsüyle Selçuklu bölgesi, bir sağlık üssü haline getirilmiştir. Bölge siyasetçilerimizin büyük önem verdiği tıp fakültelerimiz, ev sahipliğini üstlendiği kongreler ve çalıştaylarla, ülkemizde adını duyurmaktadırlar. Konya Diş Hastanesi ve Konya Karatay Entegre Sağlık Kampüsü çalışmalarının yanı sıra özel sektöründe etkisiyle, şehrimiz bir çok şehre örnek olacaktır.
Konyalı siyasetçileri pasiflikle suçlayanlar, değil Türkiye’de etki yapan Dünya’yı bile siyaset anlayışıyla konuşulan Sayın Dışişleri Bakanımızı görmezden gelmektedirler. Vaktiyle “Konya’ya uğramaz” diye eleştirilen Bakanımız, bir hafta Dünya’nın bir köşesindeyken diğer hafta Konya’nın ilçelerini köylerine kadar gezecek şekilde şehriyle ilgilenmektedir.
Tüm bu gerçekler ve sayısal veriler göz önüne alındığında kim diyebilir ki Konya siyasetçisi başarısızdır?. Uğraşlarını ve yaptıkları çalışmayı popülist bir yaklaşımla duyurmadıkları için tüm bu çalışmalar yok sayılmamalıdır. Ebetteki daha iyisi yapılabilirdi. Ancak daha iyisini planlarken ve isterken yapılanları görmezden gelmek doğru değildir.
Siyasilerimizin hizmetlerini takdir ederek, yapmadıkları konularda hatırlatmalarda bulunmak yapıcı siyaset anlayışının gereği olsa gerek. Bu düşünceyle hareket edersek gelecek dönemler için de kendilerine güç vermiş oluruz. Şehrini seven herkes köstek değil destek olmalıdır.
Hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum.