Sevincimiz ‘’Şivlilik’’

Hatice Dursun

Üç ayların başlangıcı olarak sayılan ‘’şivlilik’’ en güzel bu şehir de kutlanıyor.

Zaten Konya’dan başka bir şehir ‘’şivlilik’’ geleneğini bilmez.

Şivlilik Konya’ya has bir gelenektir. Hatta Konya halkı bu günü ‘’ilk namaz ‘’olarak da adlandırır.

Şivlilik; Konya halkı için manevi huzura kavuşmanın ilk adımıdır. Şivlilik Konya çocuklarının mutluluğudur, huzurudur, umududur. Çocuklar yılda bir kere gelen bu sevinci kaçırmamak için, hiç sıkılmadan beklerler.

Hatta iki gün önce bu mutluluğu doyasıya yaşamak için, okulu gözden çıkarmak çocuklar için vazgeçilmez bir gelenek haline gelmiştir. Şivlilikten bir gün önce ‘’Fener Alayı’’ denilen bir gece yaşanır. Bu gece de bütün çocuklar, mahalle de toplanır.

 İsminden de anlaşıldığı üzere; fenerlerle gezmeye başlarlar. Tanıdık tanımadık bütün çocuklar kaynaşıp, oyun oynarlar.

Çocukların buluşup, kaynaşıp birlikte oyun oynamalarıyla kültürel ortaklığın ilk adımı atılmış olur. Ertesi gün bütün çocuklar sokaklara dökülüp kapı kapı dolaşarak poşetlerin içerisine üzüm ile leblebi, çikolata, gofret, lolipop gibi yiyeceklerle poşetleri doldurmaya çalışırlar.

Çocuklar kapı kapı gezip şivlilik toplarken anneler de evde ‘’bişi ‘’ denilen hamur işi kızartmaları hazırlamak için mutfağa girerler. Sokaklar da, evler de gün boyunca tatlı telaşlar yaşanır.

Konya’da yaşayan bir millet olarak bu geleneğin hiç bitmemesi için, gerek çocuklar gerekse halkımız bu kültürü yaşatacağına inanıyorum.

Konya’da, çağımızı saran modernleşmeye, globalleşmeye karşı dimdik ayakta kalarak varlığını sürdüren en güzel geleneklerden biridir, bu şivlilik… Gelir seviyesi ne olursa olsun, toplumun her kesiminden insanın bu geleneği sürdürme çabası da Konya adına mutluluk verici…

Yarınlara, daha güzel bir Konya bırakmak umuduyla

Mutlu kalın, sağlıcakla kalın…