İnsanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusu.
Sevgi alanı çok geniş bir alandır. En basitinden şöyle bir örnek verebiliriz: Bir öğrenci eğer ki ders çalışmak istemiyorsa ve sevmiyorsa o işi yaptırmak çok zordur. İstemek o işi yapmakta ve başarmakta en etkili olan yöntemlerden bir tanesidir. Sevgi pek çok şeyin ilacıdır. Evliliklerde de sevgi ve saygı şarttır. Hatta sevgiden önce saygı evliliğin devamı için gerekli ve önemlidir. İnsanlar kendilerini iyi tanıyıp hazır olmadığını bildiği halde evlilik yapınca kul hakkına girmiş oluyorlar. Karşı tarafın hakkını asla ödeyemezler. Kul hakkı sadece birinin eşyasını çalmak ya da sırasına gasp etmek değildir. Geniş boyutlu düşünmek gerekir. Halk arasında iki gönül sevince samanlık seyran olur denilir. Evet çok doğru. Sevgi, ilgi olmadan her durum kötüye gider. Olmadık yerden kavga çıkabilir. Ama telafi etmek isteyen her türlü telafi edebilir.
Bakara suresi 177.ayette şöyle buyurulmaktadır:
Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanan; malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere, hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren; namazı dosdoğru kılıp zekâtı ödeyen; antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, darlık, hastalık ve şiddetli savaş zamanlarında sabredenlerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi ve dürüst olanlar işte bunlardır; gerçek takvâ sahipleri de yine bunlardır.
Sevmek dua etmektir belki de kimse duymadan, bilmeden, sessizce! Rabbim sevdiklerimizle bizleri imtihan etmesin. Amin. Selam ve sevgiyle...