Aslında yazılarımda farklı zamanlarda ve farklı noktalarda biçok kez dile getirdiğim konular vardı.. Bunların başında izdivaç Furyası gelmişti. Şimdi de öyle bir furya esiyor ki Çizgi film furyası Golf oynayan anneler buz pistinde mükemmel kayan babalar. Sonrası malum çocuklar evde , baba sen niçin golf oynamıyorsun annem gibi ifadeler . Çocuklar bunları iizliyor ve dogal olarak buz pistinde baba görmek istiyor. Eve garip değil mi ? Değil elbet çünkü bu zemini biz hazırladık malesef . Şimdi de bunu nasıl düzeltirize cevap arayan yazılarla soruna çözüm arıyoruz.
Bu konular sadece Çocuklarımızın keyifle izlediği çizgi filmler bu zamana kadar hep içeriğindeki şiddet türü zararlı unsurlar nedeniyle uzmanlar tarafından eleştiri konusu edilmişti. Ancak son zamanlarda çizgi filmlerin uzmanlar tarafından değil de aileler ve özellikle anneler tarafından eleştirilen başka noktaları var. Çizgi filmlerde yansıtılan abartılı “mutlu aile” öykülerinden ve bu durumun bazı anne babaları nasıl rahatsız ettiğinden bahsedeceğiz şimdi. Yani çocuklar oyalansın diye oturup saatlerce izlemelerinde hiçbir mahsur görmediğimiz, hatta ayak altında dolaşmadıkları için keyif bile aldığımız mutlu aile içerikli çizgi filmler… Caillou, Laura’nın Yıldızı, Pepee ve diğerleri… Yani çocuklar oyalansın diye oturup saatlerce izlemelerinde hiçbir mahsur görmediğimiz, hatta ayak altında dolaşmadıkları için keyif bile aldığımız mutlu aile içerikli çizgi filmler… Caillou, Laura’nın Yıldızı, Pepee ve diğerleri… Uzun yıllar çizgi filmler üzerine araştırma yapmış olmaya gerek yok bu filmlerin gerçekçi olmadığın anlamak için. Dünyanın herhangi bir yerinde bu kadar sabırlı ebeveyne rastlama ümidinizi lütfen biraz kenara çekin. Bu, size de çocuklarınıza da iyi gelecektir.
Sabır, bu çizgi filmlerin baş kahramanı! Zaman zaman bizimle dalga geçermiş gibi bir hali olsa da, bu huyundan hiç vazgeçmiyor ve evlerde küçük küçük isyanlara sebep olabiliyor. Nasıl mı? Anne babası tarafından hiçbir şekilde azarlanmayan, cezalandırılmayan çocuklar, herhangi bir hata yaptıklarında, bütün muhteşemlikleriyle özür diliyor ve ardından hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. Bu pek inandırıcı değil. O çizgi filmin hazırlandığı ülkedeki tüm insanların öyle olup olmadığını düşünüyor insan. Zira bu ülkede, Türkiye’de, durum hiç de öyle değil. Ve o yüzden, bardak kırdığında, duvarları boyadığında annesinin şaşkınlık sözlerinden başka şey duymayan Kahverengi Ayıcık kadar özgür olmak isteyen çocuklarla, boyanmış duvarlara ermiş edasıyla bakmayan anne babalar arasında bir takım çatışmalar yaşanıyor. Çünkü kendi annelerinin de, ekranda gördükleri anneler “kadar” sabırlı olmasını hayal eden çocukların bir kısmı, “Sen neden onun gibi değilsin ve beni azarlıyorsun!” diye isyan edebiliyor.
Sadece sabır mı? Hayır, bu çizgi filmlerde bizim gerçekliğimizle uzaktan yakından alakası olmayan bir başka şey daha var: Mükemmellik! Bu anne babalar, hemen her konuda bilgi ve fikir sahibi. Bu anne babalar yoluyla, çocuklara tüm spor ve sanat dalları hakkında hem eğlendirici hem öğretici bilgiler vermek isterken, çocuklarını düzenli olarak spor yapmaya götüren anne babaları izliyoruz. Bu anne babalar, çoğunlukla o spor dalına veya sanat dalına, doğuştan yeteneklilermiş gibi hakimler. Yani hepsi golf oynayabiliyor, paraşütle uçabiliyor, resim yapabiliyor, ellerine geçirdikleri tüm müzik aletlerini çalabiliyorlar! Ve evet, hiç de gerçekçi değiller. Ama gelin bir de bunları çocuklara anlatın. “Sen neden onun annesi gibi buzda kayamıyorsun anne?!” havada uçuyor. Baba garibim buzlu yollarda ekmek telaşında kayarken çocuk daha çok buz pistinde baba hayal ediyor.
Sonumuz hayır olsun canlar . Tam da unutuyordum. Şunu da not alın lütfen.
Dünyanın herhangi bir yerinde bu kadar sabırlı ebeveyne rastlama ümidinizi lütfen biraz kenara çekin. Bu, size de çocuklarınıza da iyi gelecektir.