İlk ısırıkla başladı her şey.
Kıyım o zaman başladı.
Zaman geçti
Ve Lear sordu:
"En çok hanginiz seviyor bizi?"
Ve Lear sordu
Ve gök gürledi.
"Sen her şeysin dediler bana.
Yalan! Her şeysem niye üşüyorum?"
Dedi.
Ve aklı
Kendi lanetiyle zehirlendi.
Önceki gün Türkiye’nin Emmy ödüllü oyuncusu Haluk Bilginer’in başrolünü oynadığı, Kral Lear oyununu izledik kardeşimle...
Oyunla ilgili düşüncelerime geçmeden önce şunu itiraf etmeliyim ki, ben ne zaman Selçuklu Kongre Merkezi’nde bir etkinliğe katılsam ertesi gün onunla ilgili bir yazı yazmak geliyor içimden.
Konyalılar olarak senelerdir böyle bir merkeze aç olmamızdan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama her seferinde çocuklar gibi mutlu oluyorum.
Selçuklu Kongre Merkezi her geçen gün beni şaşırtmaya devam eden bir mekan…
Ciddi manada içi dolu işler yapılıyor. Ayrıca yapılan işlerinde mekan hakkını veriyor.
Biz Kral Lear’ı Anadolu Oditoryum’da izledik.
Müthiş bir salon…
Akustik anlamında, izleyenlerin rahatlığı anlamında, sanatçıların sahnedeki konforu anlamında neresinden bakarsan bak enfes bir akşam geçirmenizi sağlıyor. O yüzden salonun hıncahınç dolu olması beni şaşırtmadı.
Hem salon hem de sahnelenen oyun bu denli görkemli olunca izleyiciye de büyülenmek düştü tabi. Tıpkı dün ki oyunun sonunda seyircilerin dakikalarca oyuncuları ayakta alkışladığı gibi, Selçuklu Kongre Merkezi’ni ayakta alkışlıyorum.
Birkaç insanın; “Ne gerek var böyle bir merkeze” dediği bu yer, şimdilerde hepimizin merakla takip ettiği bir mekâna dönüştü.
Bütün ekibin eline, emeğine, yüreğine ve zekasına sağlık…!
Oyuna gelecek olursam eğer dün bir ziyafet yaşadık diyebilirim.
Kral Lear’ı oynayan Haluk Bilginer’in işinin kralı olduğuna bu kez de canlı şahitlik etmiş olduk.
Bir William Shakespeare eseri olan Kral Lear’ı hem çevirip hem oynamış usta oyuncu… Oyuna gitmeden önce ufak bir araştırma yaptım. Daha önce farklı kişiler tarafından sahnelenmiş.
Haluk Bilginer, Shakespeare’in ağır dilini çevirirken epey sade bir hale getirmiş. Hatta zaman zaman izlerken günümüze göz kırpan espri anlayışını bile görmek mümkün…
Haluk Bilginer’in muazzam oyunculuğunun yanında izlerken diğer oyuncularda beni kendilerine hayran bıraktılar.
Ayrıca sahne tasarımından, ışık tasarımına, müziklerine, efektlerine kadar her şey ama her şey oyunu doruklara çıkarmış diyebilirim.
Oyun bitip çıktığımızda eve kadar kardeşimle oyunu ve replikleri konuştuk. Tüm kadroyu gönülden tebrik ediyorum.
Uzun lafın kısası Konya güzel şeylere de sahne oluyor.