Miladi, 610..
Aradan 1410 sene geçmiş..
Kur’an topluca levh-i mahfuz’dan dünya semasına, oradan da Resûl-i Ekrem (a.s)’a peyder pey indirilmeye başlar. Zaman, mübarek Ramazan ayının 27. gecesi.. Bugün biz iki yıldönümünü birlikte kutluyoruz. Birisi mübarek Kur’an’ın indirilmeye başlaması, diğeri de Sevgili Peygamberimiz (a.s)’a nübüvvet görevinin verilmiş olması… Her iki olayda start, Nur dağında bulunan Hira mağarasında verildi..
Kur’an’ın inmeye ve Hz. Muhammed (a.s)’ın bisetinin başlamasıyla birlikte dünya tarihi ikiye ayrıldı. İslam öncesi ve sonrası diye.. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı. İslam inkılabının gür sesi, bütün bir dünyada her alanda değişimin ayak seslerini başlattı. Her türlü güvensizliğin kol gezdiği Mekke’ye, güven; mazlumlara umut; hakkı çiğnenenlere adalet geldi. Bütün bunlar Ramazan ayının kalbi mesabesinde bulunan Kader Gecesinde oldu..
Hakkı batıldan ayıran, doğru yolun esaslarını açıklayan ve bütün bir insanlığa yol gösteren Kur’an, Ramazan ayında indirilmeye başlandı (Bkz. Bakara, 185). Her türlü hikmetin birbirinden ayrıldığı hüküm, hikmet gecesinde inmeye başladı, bu Kitab (Bkz. Duhan 4). Nitekim Kadir Suresinde: “Biz onu (Kur’anı) Kadir gecesinde indirdik” (Kadir, 1). buyruldu. Kadir; şeref ve azamet gecesi.. Bu geceyi anlamlı kılan bu gecenin bin aydan daha hayırlı bir gece olması.. Bütün mü’minler bu geceyi Rablerine yönelmede bir fırsat ve ganimet bilirler. Bu gece, ömre bedel bir gece.. Bu sebeple tazyik gecesi de denilmiş, bu geceye.. Tazyik, sıkıştırma, daraltma demek.. Rahmet melekleri Cibril-i Eminle birlikte dünyamıza teşrif ederler. Mü’minlerin arasına katılırlar. Artık dünyada melek kalabalığından ayak basacak bir yer kalmaz.
Ey kardeşim, bu melekler senin için geldiler. Gönlüne, evine, hayatına misafir olarak geldiler.. Senin günahlarının bağışlanması için istiğfar etmeye geldiler.. Sen ne haldesin, şimdi? Kıyamda mısın, secdede misin, bir fakire umut mu oldun, bir yoksulu mu doyuruyorsun, bir yetimin gözyaşlarını mı siliyorsun? Seni melekler, nasıl poz verirken buldular, acaba? Gel onları mahcup etme. Ne buyurdu, Resul-i Ekrem (a.s): “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” Eğer sen bu kategoriye girmişsen ne mutlu, sana.. Bundan sonraki hayatına da sen dikkat et. Çünkü bu gece güneşin batışından tan yerinin ağarmasına kadar meleklerin her birisinin bir iş için dünyamızı selamladığı bir gece, bu gece.. Esenlik ve güven gecesi.. Melekler seni nasıl bir halde görmek istiyorsa, lütfen sen o halde görün, onlara..
Bu gece bağışlanma gecesi.. Bu konuda Hz. Ayşe validemizin duası senin için yol gösterici olsun: “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!.” Bütün benliğinle yüce Yaradan’a dön. Kur’an’la bağını yeniden kur. Hem onu oku ve hem de anlamaya çalış, yaşamak ve yaşatmak için. Resul-i Ekrem’le bağını kur. Çünkü Yüce Allah ve melekler onu onurlandırmak, şanını yüceltmek için ona salavat getirirler. Sen de getir.. Onun nebevi sünnetini ve muhteşem siretini öğrenmeye çalış.. Rabbimizin rahmeti herşeyi kuşatmıştır. Günaha batmış olsan da, yine O’na yönel.. Bin defa tövbeni bozmuş olsan da, yine O’na yönel.. Onun kapısını umutsuzluk kapısı değil, güçlü bir şekilde çal o kapıyı, kardeşim.. Bu gece senin de Rabbin nezdinde, kadrin ve şerefin artsın..
Ellerini semaya kaldır. Filistinli, Kırımlı, Keşmirli, Arakanlı, Yemenli, Suriyeli kardeşlerini de duana ekle. Kendine, anne-babana ve tüm inananlara bağışlanma duasında bulun. Bugün bütün bir insanlık bir gram bile etmeyen bir virüsün önünde diz çöktü.. Bu bela ve musibetin def’i için, hayırların fethi için dua et.. Unutma, Yüce Allah kendisine dönen kullarını boş çevirmez. Onun rahmeti her şeyi kuşatmıştır.
Yüce Allah hepimizi kadri yüce olanlardan eylesin.
Cümlenizin kadir gecesi mübarek olsun..