Küresel dengeler içinde Türkiye’mizin yeri için Hakan Albayrak’ın ifadelerini aktarmaya devam edelim.
“MİT’i öveceğim hiç aklıma gelmezdi”
“Hakan Fidan TİKA başkanı ve Ortadoğu’da bir köprünün inşa edilmesi işi var. TİKA, Dışişlerinden görüş soruyor ve gelen cevap olumsuzdur. “Köprüyü yapmanızın faydası olmaz, İsrail gene yıkar” şeklindeki cevaba, “biz gene yaparız” şeklinde karşılık verir. ‘İsrail gene yıkar, biz gene yaparız; İsrail gene yıkar, biz gene yaparız ve dünya bunu konuşur’ diyen Hakan Fidan benim gözümde koca bir çınar oldu o zaman. Hakan Fidan’dan önce MİT’i öveceğim hiç aklıma gelmezdi. Şimdi MİT için dua ediyorum.”
İnsanın tüylerini diken diken eden bu konuşma salondan alkışlarla karşılık buldu.
“Nurettin Mahmut Zengin’i tahsil edin!”
Hakan Albayrak konuşmasında önemli bir kişiliğe de işaret ederek şunları söyledi: “Nurettin Mahmut Zengin, dünya Müslümanları tarafından bilinmeyen bir hükümdardır. Arapların 6. Raşit halifesidir. Tek bir Müslüman kanı akmadan Kudüs’ü fethedeceğini söyler ve sözünü de yerine getirir. Bütün halklara mektuplar yazar ve o toprakları tek çatı altında toplar. Selahaddin Eyyubi, onun ordusunda bir komutandır ve Nurettin Mahmut Zengin vefat ettikten sonra hükümdar olur. Selahaddin Eyyubi’den daha büyük bir devlet adamıdır. Bu söylediğim çok iddialı bir sözdür. Öp öz bir Türkmen çocuğudur. Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarını Nurettin Mahmut Zengin’in mektuplarına benzetiyorum.”
“Bizim krizlerimiz adaletimizden kaynaklanır”
“Büyük devletlerin büyük krizleri olur. Yüzyılın pasını silmeye çalışıyoruz. Bizim krizimiz adaletimizden kaynaklanır. Biz kendimize ‘iyiyiz’ demeliyiz artık.”
“Mâlum kişinin taraftarları Türkiye’yi batmış göstermek için ellerinden geleni yapmaktadır. Müslümanlara mücahid yerine cihadist kavramını kullanarak hitap etmektedirler. Akıllarınca Hıristiyan’a da yaranmaya çalışıyorlar. Mücahid kavramı, cihad eden anlamındadır. Cihadist kavramı ise kiliseye bomba koyan anlamında kullanılmaktadır.”
“Saat 12’ye kadar rehinelerin tamamı o uçağa bindirildi bindirildi, bindirilmedi…”
“Mavi Marmara baskın yediği zaman hepimizi sorguya götürdüler ve oradaki Yunanlı bir aktivist, ‘sizi Tayyip Erdoğan kurtarır, bizi de kurtarır mı acaba’ diye bana sordu. Ben de, merak etmeyin, Tayyip Erdoğan hiçbirimizi burada bırakmaz dedim ve mahcup olmadım. Bir ara İsrailliler son derece nazikleştiler ve bize hazırlanmamızı söylediler. Ben de, yalnız biz mi, dedim. Hayır, hepiniz hazırlansın dediler. Sonradan öğrendim ki, Tayyip Erdoğan İsraillilere, saat 12’ye kadar rehinelerin gönderilen uçağa bindirilmesi için süre vermiş ve eğer bindirilmezlerse…. Dünya henüz bunları konuşmaya hazır değil.”
“Tek rakibim Yasin Aktay!”
Konuşmasında latifeyi de eksik etmeyen Hakan Albayrak, “Rakip firma Yasin Aktay da bu gün burada ve ona gitmeyip bana geldiğiniz için teşekkür ediyorum” diyerek salonda gülüşmelere neden oldu.
Hakan Albayrak Ağabey’den, kitaplarını aldıktan sonra bizim de bir talebimiz oldu. Koca bir devletin bekasına kasteden malum grup için “cemaat” kavramının gerek Star gazetesinde, gerek Yeni Şafak gazetesinde, gerekse kendi yazdıkları kitaplarda kullanılmamasını, medyanın algı yönetimindeki rolünün hesaba katılarak, bu kavram üzerinden bu grubunun sahte masumiyetine engel olunmasını istirham ettik ve “çok haklısın kardeşim, çok haklısın” sözleriyle karşılık bulduk ve de sevindik.
Kitapların isimlerini de vererek bitirelim:
Düşün Yakamızdan
Ülkemizi Geri Alıyoruz
Yezid Şiası
Böyle Cihad Olmaz
Kemalizm’e Son