Bu sene seçim Ramazan’a denk geldi!
Siyasetçiler için arayıp da bulamayacakları bir ortam.
Gündemimiz, kim oruç tuttu, kim namaz kıldı’dan öteye gidemiyor.
*
Öncelikle şu iki kavramı çok karıştırdığımızı fark ediyorum.
Dindar nedir? Din Tüccarı Nedir?
Dindar, başkalarıyla dinin muhakemesini, din tüccarı ise maddi veya manevi ticaretini yapandır. Dindar, dini bir yaşam felsefesi olarak algılar ve hayatının merkezine koyar. Din tüccarı ise dini kumbara gibi görür ve sadece kullanmak istediği yerde kullanır. Daha net olmak gerekirse; dindar kraldır, din tüccarı ise kralcı..
Bu iki kavramı kafamıza net bir şekilde oturtabilirsek; büyük resmi(!) daha net görebileceğiz.
Din tüccarları da avcunu yalayacak!
*
Kalpleri yalnız Allah bilir.
Fakat dün dinime hakaret edenler, bugün seçim var diye el açıp dua eder olmuş!
Kendilerince aklımızla dalga geçiyorlar geçmesine de bunu göremeyecek kadar aptal olduğumuzu düşünmeleri en hafif tabiri ile ahmaklıktır!
*
Bahsedeceğim kişi skandallar kraliçesi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.
Canan Hanım sen değil miydin daha dün; “İnandığınız Allah” diyen ve ateist olduğunu söyleyen, senin kocan değil miydi bir kilo domuz yiyip bunu paylaşan!
Bu süreçte bizim kaçırdığımız neler oldu da sen Müslüman olup iftar sofrasına oturur, el açıp dua eder hale geldin!
Bu ve buna benzer söylemlerde bulunmamış olsaydı, inanmıyor olabilir ama saygıdan dolayı katılmıştır diye yorumlayabilirdim.
Fakat inançlarımıza karşı bu kadar küstahça yaklaşımda bulunan birisinin bu tutumunu hiçbir iyi niyetle bağdaştıramıyorum.
İnançlı birisinin, yaptığı ibadetleri oy için Show haline getirmesi ne kadar eğreti ise, inanmayan hatta karşısında olduğunu göstermekten imtina etmeyen birinin oy için şu kılığa girmesi on katı eğreti, zorlama ve yapay..
*
Artık vatandaşın bunları yemediğini görün ve bizi daha fazla yormayın.
Kaftancıoğlu seçim döneminde istediği kadar elini semaya açsın, biz onun normal zamanda Atatürk’ü sevmeyen, öldürülen PKK’lı teröristler için üzülüp, methiyeler düzen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katil hatta seri katil diyen, Misak-ı Milli’ye önem vermeyen, marjinal görünmek için milyonlarca insanın inandığı din hakkında hakarete varacak üslupla fütursuzca konuşan sıradan bir siyasetçi(!) olduğunu biliyoruz, görüyoruz.
*
Tekrar altını çiziyorum, Kaftancıoğlu’nun inançlı yada inançsız olması değil burada ki mesele..
Siyasetçisinden, sade vatandaşına kim oruç tutmuş, kim namaz kılmış beni zerre ilgilendirmiyor.
Herkes Allah’a hesabını kendisi verecek.
Benim insanlarda tek kıstasım; iyi bir insan mı kötü bir insan mı?
Fakat ben, dinimin bana emrettiği gibi, bu hoşgörüyü göstermeye çalışıp, saygı duyarken, benim inancıma hakaret edip, dalga geçenlere de saygı duyacak değiliz.
Ve vatandaşı aptal yerine koymaya çalışan herkesin yüzüne aptal diye bağırmaya devam edeceğiz!
*
Biz vatandaş ve seçmen olarak dindar olup, ibadetini showa çevirene de, inançsız olup oy için inançlı gibi görünmeye çalışanlara prim vermeyi ve bunlara göre oyumuzu belirlemeyi bırakırsak bu gibi suiistimalleri engelleyebiliriz.
Son olarak Fatih Sultan Mehmet Han’ın sözü ile bitireceğim.
İnsanlara; “Dinin nedir? Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?” gibi Allah'ın soracağı soruları sormayın! İnsanlara; “Aç mısınız? Bir şeye ihtiyacınız var mıdır? Bir sorunun var mı? " gibi kulun kula soracağı soruları sorun!
f.sultan Mehmet sözü