SEÇİM DEĞİL ”HAYAT MEMAT MESELESİ”

Prof. Dr. Erdal Arslan

Yapılacak olan 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimlerinin ülkemize, milletimize, dost ve kardeş ülkeler ile birlikte İslâm Âlemine hayırlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Demokrasinin ve milli iradenin en önemli göstergesi olan seçimler, sadece siyasi bir tercih olmayıp, aynı zamanda yaşam ve ortak değerler noktasında da birlikte düşünen ve birlikte hareket eden, aynı kaygıları taşıyan vatandaşlarımızın bir buluşma noktası olarak da görülebilmektedir.

Ülkemizin geçireceği ve ilklerin seçimi olacak bu seçim, yapılması açısından taşıdığı birçok yeniliğe rağmen, asıl olarak sonuçları itibari ile tüm dünyanın takip edeceği bir seçim olacak.

Ya Liberal-Kapitalist Sistemin savunucusu ve uşakları konumundakiler sevinecek, yâda Milli Mutabakat noktasında “Önce Ülkem” diyen ve bu doğrultuda hareket edip siyasi kaygılardan uzak vatanı ve milleti için canını dişine takarak bu yolda ölüme bile seve seve koşanlar sevinecek.

Çizgi bu kadar keskin mi? Evet, ülkemizin içerisinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, bu kadar net ve kesin. Burada Milli Mutabakatı desteklemeyen herkes böyledir demiyorum ama desteklemeyenlerin kimlerle birlikte konumlanacağını anlatmak istiyorum. Burayı görebilmeleri için zaten bunu konuyu dile getiriyorum. Yoksa, halisane duygular ile hareket edip farklı noktada olanlar mutlaka vardır.

Bu seçimlerin 1.turda sonuçlanması da ayriyeten çok önem taşımakta. İstikrarın ve milli iradenin bir an önce tecelli etmesi, hem ekonomik yönden hem da siyaseten çok önemli.

Bu yüzden tüm vatandaşlarımızın oyunu kullanarak bu tarihi seçimlerde tarihin yeninden yazılmasına katkıda bulunmalarını bir vatan borcu olarak görüyorum.

Yurt dışında yaşayan seçmenlerimizin bütün zorluklara rağmen sandığa gidip konsolosluklarda yâda gümrük kapılarında oylarını mutlaka kullanmaları gerektiğini ve bunun hayati önem taşıdığını hatırlatmak istiyorum.

Bu seçimde sadece Türkiye’nin değil, Şam, Halep, Hama, Humus, Bağdat, Gazze, Kudüs, İslamabat, Kabil, Beyrut, Saraybosna, Üsküp, Ramallah, Kahire ve tüm İslam diyarlarının da geleceği oylanacaktır.

27 Mayıs 1960’ın bir vesayet aracı olarak Türkiye’ye dayattığı cumhurbaşkanlığı sistemi tam manası ile bu seçimler ile ortadan kalkacak.

Milli Mutabakat birlikteliğinin hedefi seçimlere kadar bir birliktelik değil, 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 hedefleri dâhilinde bir birlikteliktir.

Bu birliktelik, seçimlerde Liberal-Kapitalist Sistemin kirli siyasetine ve siyaset dışı oyunlarına ibretlik bir ders olacaktır inşallah.

Bu birliktelik; “ayrılıkta azap var, birlikte rahmet var” anlayışının birlikteliğidir.

Kendilerini seçkin ve ayrıcalıklı görenler, kendilerini eğitimli başkalarını cahil görenler, medeniyet diye Liberal-Kapitalist Sistemin şeytani düzenlerini ve geleneklerini benimseyenler, bu seçimin kaybedeni olacak inşallah.

Siyasi görüşlerimiz, inançlarımız, mezheplerimiz, etnik kökenimiz farklı olabilir. Ama biz, hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Ay-yıldızlı bayrağımızın gölgesi altında, milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir. Ve gidecek başka yerimiz yok. Ona göre OY kullanalım.