Hz. Mevlana ölüm gecesini ”şeb-i arus” (düğün gecesi) yani dünya gurbetinden kurtuluş vuslata eriş olarak ifade eder. Ölümün, ruhun hürriyete kavuşup hakiki bir ölümsüzlük ve ikbale gidiş olduğunu şu mısralarla ne güzel ifade ediyor:
-“Öldüğüm gün, tabutumu götürürken, ben de bu dünya derdi var sanma”
-“Benim için ağlama yazık ”vah vah “deme! Beni toprağa verdiklerinde de “ veda veda”(ayrılık ayrılık) deme !”
-“Mezar bir perdedir ki, onun arkasında cennetin huzuru vardır !”
-“Batmayı gördün değil mi? Doğmayı da seyret ! Güneş le Ay’a gurup dan hiç ziyan gelir mi?
-“ Yere hangi tohum ekildi de bitmedi? Endişelenme! İnsan tohumu bitmeyecek diye telaşlanma!”
-“Toprağa konulduğunu zannetme! Ayağımın altında yedi gök vardır.”
Hazreti Mevlana diğer bir gazelinde de şöyle der:
-“Ey can ! Sen de bu toprak perdesi ile örtülmüş gizli bir hayat vardır…Burada gayb aleminde gizlenmiş yüzlerce Yusuf gibi güzeller mevcuttur…”
-“Bu ten sureti , yani ceset toprağa kurban verilince, o can sureti kalır…”
-“O ten sureti fani, can sureti ise bakidir…”
-“Bil ki ölüm ruhun bir başka aleme doğması hadisesinin sancısıdır. Yani bu fani alem için adı ölümdür, ama baki ve ebedi olan alem için adı doğumdur.”
-“Hem değil mi ki canı Allah almaktadır; bil ki ölüm, has kullar için şeker gibi tatlıdır.”
-“Keza ölüm ateş bile olsa, Allah’a halil olana güllük gülüstanlıktır; ab-ı hayattır.”
-“Ölümü korkutucu kılan, onu zorlaştıran, şu ten kafesidir. Teni bir sedef gibi kırdığın zaman, ölümün bir inciye benzediğini sen de göreceksin.”
Feyizli bir kulluk hayatı yaşadıktan sonra, son nefesinde Rabb’e vuslat heyecanı yaşayan büyük mutasavvıf Mevlana Hazretleri’nin dünyaya veda anını da talebesi Hüsameddin Çelebi şöyle nakleder: Bir gün Şeyh Sadreddin dervişlerin ileri gelenleri ile Mevlana’ya hasta yatağında ziyarete geldiler. Mevlana’nın halini görerek üzüldüler. Şeyh Sadreddin:
-“Allah acil şifalar versin. Tamamen sıhhate kavuşmanızı ümit ediyorum” dedi.
Bunun üzerine Mevlana:
-“Artık şifa size mübarek olsun. Aşık ile maşuk arasında kıl payı kadar mesafe kaldı. Onun da kalkmasını ve nurun nura katılmasını istemiyor musun” dedi.
Mevlana insanlar için büyük korku ve endişe sebebi olan ölümü bir kabus gibi görmemiş, ölümü gurbetten kurtuluş ve sonsuz güzellik sahibi olan Cenab’ı Hakka kavuşma olarak telakki etmiştir. Bu sebeple dünyaya veda edeceği güne düğün gecesi manasında Şeb-i arus demiştir.
ALLAH bizi de dostlarının içine alsın. Amin. Selam Ve Dua İle