Biz çocukken hep devletin Konya’ya küs olduğu anlatılırdı bize. Bunun nedeni nedir bilmezdik, niye devletimiz Konya’mızı sevmezdi onu da anlamazdık. Büyüklerimiz bir şeyler anlatırdı ama bunu da biz anlamazdık.
Konya’ya devlet kurumlarımız bölge müdürlüğü açmazdı, yolları köy yolu gibiydi, devlet Konyalı firmalara kredi vermezdi, Konyalı firmalar bir makine ithal edeceğinde adeta anasından emdiği süt burnundan gelirdi.
Türkiye’nin en büyük otobanı İstanbul, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana bağlantılı yapılabilecekken, Konya’yı da içine alan yay ile gelişim aksı, ticaret ve sanayi düzlemi oluşturulabilecekken ne yazık ki otoban Konya’dan geçmedi, dağlar taşlar delindi, masraflar arttı ama Konya’dan geçirilmemişti.
Sonra yıllarca uğraşıldı “bir üniversite daha kurulsun şu şehre, en azından bir vakıf üniversitesi kuralım izin verin” dendi, fakat YÖK kafasında netleştirmiş Konya irtica merkeziymiş ve Konya’ya bırakın bir üniversiteyi Mevlana Enstitüsü bile açılamadı.
Yıllarca Mavi Tünel projesi raflarda bekledi, su aktı, Konya Ovası yandı ama kimse Konyalıya acımadı.
Mevlana Kültür Merkezi yapalım dedik, yıllarca bir temel atıldı öylece sizin Başbakan olmanızı bekledi durdu. Hastaneler yapalım dedik ödenek ayrılmadı, temelleri içimizi acıta acıta yıllarca bekledi. Konyalı, 3 milyona varan hinterlandıyla en basit tetkikler için bile Ankara’ya gitmek zorunda kaldı.
Türkiye’de her bölge, her şehir yatırımlar için destek alırdı ama Konya’daki sanayici adeta horlanır, ona destek olmak şöyle dursun köstek olunurdu.
Adımız çıkmış doksana inmez seksene denir ya, devletin bu bakışı adeta bütün ülkeye sirayet etmiş, Konyalı görünce gerici, yobaz gördüklerine kanaat getirilir, kıldığı namazla, taktığı takkeyle, örttüğü başörtüsüyle alay edilirdi.
Gençleri askeri okullar kolay kolay alınmazdı. Konyalımız İmam Hatipleri çok sever, çocuklarını genelde oraya göndermeye çalışır, onun için Konya’mızın çocukları kolay kolay asker polis olamazdı. Devlet kademesine de kolay kolay gelemez, gelmesi için namazla, abdestle işi olmadığını uzun yıllar kanıtlaması gerekirdi.
Mesela hâkim olmayı, savcı olmayı başardı mümkün değil üst kademelere gelemez, Yargıtay, Danıştay, HSYK gibi kurumlara mümkün değil seçilemezdi.
Daha çok, neyi anlatalım, nasıl söyleyelim, hepimizde Konya’nın üvey evlat olduğuna inanmıştık, devletimiz bizi sevmezdi, bunu çocukluğumuzdan itibaren kendimize anlatmak ve anlamak zorundaydık.
Sonra siz geldiniz, sizinle birlikte Konya’mızda bir sevinç hâkim oldu, Konyalımız kendisine güvenmeye başladı.
Şunu da ifade edeyim, kesinlikle Konyalılar sizi çok çok severler. Allah size uzun ömür versin, ben çok fazla Konyalıdan Allah’ım “bizden al, başbakanımıza ver” dediğiniz duydum, duyarım.
Tabi sizinle birlikte Konya’nın çiçekleri açmaya başladı, makûs talihi değişti. Bir anda ülkemizin önemli kentlerinden olduğunu Konyalı anlamaya başladı.
Konya’mıza devlet adamları gelir oldu, Mevlana Kültür Merkezimiz kısa bir süre içinde bitirildi. Türkiye’nin en modern hastanelerinden birisi olan Beyhekim Sağlık Kompleksi hizmet vermeye başladı. Konya’mıza onkoloji merkezleri yapıldı, yeni tanı ve teşhis merkezleri kuruldu.
Artık Konya’dan Ankara’ya hasta gitmiyor. Devasa iki tane Tıp Fakültemiz var, bir tanesi eğitim araştırma olmak üzere üç tane devlet hastanemiz var. Konya’dan kırık, çıkık, tüp bebek, kanser, psikiyatr gibi birçok alanda artık bir başka ile hasta gitmiyor. Hatta birçok şehirden Konya’mıza teşhis ve tedavi için hasta geliyor.
Mavi Tünel’i bugün açıyorsunuz İnşa Allah ve bu şerefte sizin… Allah sizden Razı olsun.
Ankara ile Konya arasında hızlı tren hattı Konya’mız için gerçekten çok müthiş bir gelişim unsuru oldu.
Bunlarla da sınırlı değil sizin yaptıklarınız, MÜSİAD Konya Şubesinde iken hep rapor hazırlar dururduk, bu raporlarımızda KOP’un bölgesel bir kalkınma unsuru olarak Konya’ya kazandırılmasından tutunda, TRT’nin Konya’ya temsilcilik açması, Konya’ya lojistik köy kurulmasına kadar birçok talep ifade edilirdi.
Şimdi yıl 2013’e girerken görüyoruz ki, KOP açılmış, Konya’ya kazandırılmış, TRT’nin arık Konya’da bir temsilciliği var, Basın Enformasyon İl Müdürlüğü açıldı, lojistik köyde sona gelindi, Konya’ya bölge mahkemesi kuruluyor, Konya’da tam 4 tane üniversite var…
Elbette bizim kırıldığımız noktalar da var, milletvekili seçimi olsun, özellikle yerel yönetimler olsun, Konya ile barışamayan insanların varlığından şikâyet ediyoruz.
Ahmet Davutoğlumuz ile birlikte Konya'yı anlayan, bu şehre çalışan bir takım beliyorduk. Konya'yı tam anlamayan vekillerimiz, daha çevreyolunun önemini, sivil havanının önemini, Ankara’da anlatmaktan yoksunlar maalesef…
Bir bürokrat gibi çalışan siyasiler var etrafımızda. “Kanun böyle, biz ne yapalım” edasıyla idareyi maslahat görüntüsü veriyorlar. Oysa biz sizden öğrendik değiştirebilmeyi, sizden öğrendik en karanlık zamanda ümit ile geleceği şekillendireceğine inanmayı.
Diyeceğimiz bu, biz sizi seviyoruz ve sizi temsil edenlerinde sizin bakışınızla dünyaya baksın istiyoruz… Konya size gönlünü, yüreğini açmıştır ve sizi anladığımıza inanıyoruz, sizinle birlikte dünyayı değiştirebileceğimize inanıyoruz.
Rabbimiz yar ve yardımcınız olsun.
Sayın Başbakanımız hoş geldiniz, sefalar, getirdiniz…