Geçen haftaki yazı başlığım "gol yemeyelim denk gelirse" atarız şeklindeydi. Trabzonspor deplasmanı bu oyun planına en uygun maçlardan birisiydi. Ancak bu planın işlemesi için "kötü gol" yememek gerekiyordu. Yani uzaktan şuttan, duran toptan, savunma hatasından gol yemezsen alanı da iyi kapatırsan planın tutma ihtimali artar. Nitekim Konyaspor mağlup durumdayken Adil ile duran toptan skora dengeyi getiren böyle bir gol de buldu.
Ancak sorun şuydu ki, Konyaspor Trabzonspor karşısında her türlü kötü golü yedi. Uzaktan şuttan gol yedi, sakar hareketten penaltı yaptırıp gol yedi, ofsaytı bozdu gol yedi. İşin ilginç tarafı Konyaspor'un yediği kötü gollerde savunma oyuncuları değil santraforu Blaz Kramer'in etkili olması. Kramer savunmasına yardım etmek isterken Visca'nın uzaktan attığı nefis golde asist yaptı, ikinci golde kafaya çıkarken eliyle topa dokunup penaltı yaptırdı. Üçüncü golde ise kulağa garip gelse de santrafor Kramer ofsaytı bozdu.
Trabzonspor golü bulana kadar aslında alan savunmasında da sıkıntılar vardı. Trabzonspor al-ver yaparak bir kaç kez göbekten ceza sahasına girdi. Ancak Konyaspor 1-1'den sonraki Trabzonspor'un penaltı golüne kadarki bölümde topun arkasında doğru durdu. Fırsat kollanan defansif oyunun gerekleri bu periyotta doğru olarak yerine getirildi.
İkinci yarı Konyaspor ön alan presi ile başlamak istedi. İstediğini tam olarak yapamadı ve 3. golü de kalesinde görünce teknik direktör Ali Çamdalı tüm riskleri aldı. Uğurcan'ın yerine Aleksic girdi, çift çapadan 6-8 oyununa döndü. İlk golün asistini yapsa da genelde yine kötü olan Ndao'yu Keyta ile değiştirdi. Yine sahanın kötülerinden Yusuf Erdoğan yerine Melih İbrahimoğlu'nu alarak Pedrinho'yu sol açığa attı Jevtovic / Umut Nayır değişikliği ile riski iyice artırıp ön liberosuz çift santrafora döndü. Boazer Damjanovic değişikliği ise sakatlığa bağlı zorunlu bir değişiklik oldu.
Bu periyotta hocanın aldığı risklere bağlı olarak Konyaspor hem pozisyon hem de Keyta'nın ayağından golü buldu, buna karşılık kontrataklardan pozisyonlar verdi. Maçın kaderini belirleyen Kramer'in topsuz oyunda Denswil ile girdiği sürtüşmeden kazanılan penaltıyı Umut Nayır direk yerine ağlara atsa ya da Pedrinho uzatmalarda yakaladığı pozisyonu değerlendirse Konyaspor deplasmandan puanla dönebilirdi.
Şimdi oyuna daha genel bir perspektiften bakalım. Konyaspor alanı kapatıp kontratak oynayacaksa Umut Nayır, Blaz Kramer gibi uzun, yapılı ve görece ağır oyuncular bu tarza uygun değil. Böyle oynayacaksan Keyta'yı kullanman gerekir. Keyta hem güçlü, atletik hem de topla ilerleyebilen bir oyuncu. Kontratak oyunlarında ileri uçta bile düşünülebilir. Ancak her durumda Ndao yerine Keyta düşünülmeliydi. Hatta hızlı ve çevik olan Melih Bostan bile fiziksel eksiği yoksa bir seçenek olabilir.
Burada temel soru şu: Konyaspor'un ana oyun planı ne? Eğer önceki haftalarda olduğu gibi kendi sahasında bile savunma öncelikli hızlı ataklara dayalı bir oyun oynayacaksa neden iki pivot alındı? Konyaspor sahasındaki Eyüp maçında ki topu iyi kullanan bir takım yine kontratak futbolu mu oynayacak? Yok rakip sahaya daha fazla adamla gidilecekse orta saha nasıl kurgulanacak? Teknik direktör Ali Çamdalı'nın takımın esas oyun planı üzerinde daha fazla kafa yorması gerekiyor