Bir kıvılcımdı yangına döndü. Bütün savaşlarda olduğu gibi bir ev bir ailenin başına yıkıldı.. O güzel diyar koca bir harabeye döndü, şimdi kuşlar bile durmuyor Suriye’de..
7 yıldır süren bir savaş.. Savaş dediysem katliam.. Suriye’de yıllardır süren bir katliam var. Yıllardır bütün dünya kör ve sağır. Sonuç; 6 milyon mülteci, 600 bin ölü, yüzbinlerce yaralı, on binlerce aç ve hasta insan..
Sadece insanları değil, tarihi, hayvanları, doğayı insanlığı öldüren bir savaş..
Suriye’de savaşın ortasında kalmak mı daha kötü, bir Müslüman olarak bu katliamları öylece izliyor olarak kalıp bu veballe ölmek mi daha kötü bilemedim..
Esed rejimi İdlip’te sivil halka kimyasal saldırı gerçekleştirdi. Çoğu çocuk 100 kişi şehid oldu, 400 yaralı..
Saldırının olduğu andan itibaren birçok görsel paylaşıldı. Henüz izlemeyi yüreğim kaldırmayacağı için açıp izleyemedim. Benim izlemekten bile kaçtığım görüntüler küçücük yavrucakların hayatı oldu.. O masum çocukların tek suçu ise Ortadoğu’da dünyaya gelmekti.. Gelmesinler denilen çocuklar, gelemedi, orada da kalamadı..
Suriye’li bir baba Yusuf Abdülhamid.. Kimyasal saldırıda ailesinden tam 25 kişiyi kaybetti.. Hangisine yansın. Biz Türkiye’de yaşayanlar çocuğumuzun, kardeşimizin, kuzenimizin hatta komşumuzun çocuğu yere düşüp burnu kanasa içimiz acırken, bir baba iki bebeğinin cansız bedenini kucağına almış.. O babanın ahı yıksın bu dünyayı..
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi; Ninnilerle uyutulması gereken bebeklerin, silahlarla susturulduğu bir dünyada susmak alçaklıktır.
Ne yapıldıysa Müslüman’a yapıldı uyan artık Allah için bir ol, birlik ol.
Savaş..
Üzerine konuşurken en ufak ürperti bile hissedemez olduk artık. Çok uzak geliyor bizim hayatlarımıza. Savaşın etkisini yaşayanları acımasızca hor görüyoruz. “Neden kalıp şereflice vatanlarını korumadılar, bizim de huzurumuzu bozdular, medeniyet yoksunları.” Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar diyor İstiklal Şairi. Medeniyet ülkemizdekiler için batı demek.. Hani şu kendi rant ve çıkarları için Afrika’da sömürülmedik ülke bırakmayan, daha yakın tarihte siyahilere yapılmadık zulüm bırakmayan, petrol ve madem için iç savaş çıkarmaktan, insanları katletmekten bir adım geri durmayan batı.. Suriye’de ki ateşin, acının, kanın sebebi batı.. Bize barbar deyip, demokrasi ve medeniyet satan canavarlar.
Hiç kimsenin umursamadığı, üzerinden biraz edebiyat yapıp, hamasi söylemlerde bulunduğu her geçen gün normalleşen savaş..
Uyanmazsak, Suriye’de işleri bittiğinde sıra bize de gelecek.