Seçimler üç aşağı beş yukarı tamamlandı, tamamlanmayanlarda önümüzdeki haftanın ortasına kadar neticelenir…
Türkiye seçimleri çok başarılı bir sistemle yapar yıllardır…
Seçime hile karıştırıldığını savunanlar genelde müzmin yenilmişlerdir, halktan oy alamayınca seçime hile karıştırıldığını söyleyerek kendilerini tatmin etmeye çalışırlar…
Başarısız bir takımın ağır yenilgiden sonra hakemi suçlaması ile aynı şeydir sizin anlayacağınız bu durum…
Seçim sistemi Türkiye’de adildir, çünkü sandık başında her partiden müşahit durur, bu müşahitlerin dışında resmi görevliler olur, sandık başkanı ve iki memur her sandıkta görev yapar…
Seçim işlemi bittikten sonra herkesin gözü önünde sayım işi gerçekleşir.
Ve kazanan sandık başkanı tarafından ilan edilir…
Orada bulunan bütün görevliler ve müşahitler ilan edilen sonuçların yazıldığı tutanağı imzalarla ve her imzalayan partililere de bu tutanaktan bir tane verilir…
Tutanağın bir tanesi de resmi görevliler nezaretinde İlçe Seçim Kuruluna götürülür…
Burada da yine bütün partilerin görevlileri ve Seçim Kurulu Üyelerinin nezaretinde tutanaklar ilçe havuzuna eklenir ve bu havuzun neticesi bütün partilerin görevlilerinin eşliğinde İlçe Seçim Kurulu Başkanı tarafından imzalanır ve ilan edilir…
Bunların istisnaları yok mudur?
Olabilir ve zaten o zaman da partilerin itiraz etmelerinin önü açıktır, üç farklı kademede sonuçlara itiraz edebilirler…
Bu itirazlar, tutanaklarla ilgili, görevlilerin görevlerini suiistimal etmeleri ile ilgili ve sayımların yanlış yapıldığı ile ilgili olabilir…
Bağımsız Seçim Kurulu Üyeleri bu itirazları değerlendirir ve bir neticeye varır…
Bu neticeye itiraz hakkı da vardır…
En son kararı Yüksek Seçim Kurullarındaki bağımsız hâkimler verir ve bu hâkimlerin kararı kesindir…
Neticede çok yönlü kontrol mekanizması olan bir süreç ile seçim sonuçları ilan edilir…
Herkesten beklenen de bu seçim sonuçlarına riayet etmesi, kaybedenlerinde kaybettiklerini kabul ederek sağduyulu hareket etmesidir…
Ankara’da birkaç gündür görüyoruz, CHP yanlış bir politika takip ediyor… Konuyu çamurlaştırmaya çalışıyor ve sanki seçimlerde şaibe varmış havası oluşturuyor…
Çok yanlış…
CHP’nin bu tavrına sağduyulu birçok CHP’li bile itiraz etmektedir…
Mesela CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldıray Arıkan konuya itiraz ediyor, "Ben CHP Belediye Başkanı olarak, sosyal-demokrat bir insan olarak konuşuyorum. Sahte manipülasyonla, anket manipülasyonlarıyla, özellikle sosyal-demokratların izlediği Halk TV ve Sözcü Gazetesi'nde her türlü hileye başvurulmuştur.”
Bu açıklamalar sağduyu, vatanını milletini seven, bu ülkenin çıkarlarını kendi çıkarları olarak gören bir CHP’liye aittir…
Önemli bir açıklamadır, üzerinde durulması gereken bir açıklamadır ve CHP’nin ateşle oynadığının net göstergesi olan açıklamadır…
Yapmayın Sayın Kılıçdaroğlu, kendi makamınızı korumak için bu ülkeyi yakmayın, gençlerini sokaklara çıkararak, ateşle oynamayın…
İnanınız bu ateş sizi çok ağır bir şekilde yakar…
Sayın Baykal böyle bir yanlışın içine girmemişti…
Sayın Baykal CHP’li gençleri sokaklara davet ederek pis bir oyunla bu ülkeyi feda eden kirli zihinler gibi olmamıştı…
Sayın Mansur Yavaş ile Sayın Mustafa Sarıgül yenilmiştir… Bunu CHP kabul etmek zorundadır… Bunu kabul etmezse, çamura yatarak bu işleri pisleştirirse vatana, millete, tarihe karşı çok ağır hesap vermek zorunda kalır…
Elektrik kesilerek seçim kazanıldı dediler, işin kötü tarafı, elektriğin kesildiği yerlerde CHP’li ve MHP’li adaylar kazanmış…
Atılıyor ama çamur tutmuyor…
Sağcısıyla, solcusuyla, İlamcısıyla, Laikiyle, anti laikiyle, Kürt’üyle, Türk’üyle, milliyetçisiyle bu ülke bizim…
Bu ülkenin üzerinde kirli oyun oynayan kirli mihraklar kazanamayacak…
Bakın Cemaat Örgütü kazanabildi mi?
Daha da kaybedecek, bu millet elinin tersiyle bunlara tokadı indirecek ve bu ülkeye ihanet etmek neymiş görecekler…
Ey CHP’liler, siz de yapmayın, bu milletin yanında değil karşısında yer almayın…
Kaybettiniz, yine kaybedersiniz, bizden söylemesi…