Meram Belediyesi, çok uzun zamandır Instagram’da bir sayfa tarafından hedef alınıyor. Instagram’da çok takipçisi olan ve kendisine gazeteci süsü veren birkaç kişinin yaptığı paylaşımlar vatandaşın kafasını karıştırıyordu.
Sahi ne oluyor bu Meram’da diye herkes soruyordu!
Sözde evi yıkılanların feryatları kurgulanıyor, Meram Belediyesi’nin vatandaşın malına çöktüğü yaygarası koparılıyor, ortada bir gasp olduğu süsü veriliyordu.
Mağdur olduğunu söyleyenlerin aslında mağdur ettiğinden kimse bahsetmiyordu.
Çok takipçili sayfalarıyla yargısız infaz yapan bu Instagram ekibinin, emlakçılarla iş birliği yaptığı, ortada kanunsuz-hukuksuz-vergisiz bir rant paylaşımının döndüğü ve Instagram’da yapılan tüm bu manipülasyonun tamamen duygusal! olduğu vatandaş tarafından bilinmiyordu.
Bu örgütlü ve organize mağdur edebiyatı ile aslında Meram’ın en güzide manzarasına sahip olan tarım arazilerinin yasa dışı bir şekilde satıldığı, bölündüğü ve hobi bahçesi adı altında ticaretinin yapıldığı, buna karşı koyan Meram Belediyesi’nin ve Başkan Mustafa Kavuş’un bu sebeple hedef alındığı aslında çok bilinmiyordu.
Biz konunun iç yüzünü bizler uzun zamandır biliyorduk aslında. Fakat bizim sorumluluklarımız var, biz gazeteciyiz, sosyal medyacılar gibi konuyu süzmeden, ölçüp tartmadan paylaşım yapmayız. Uzun zamandır biliyorduk, izliyorduk aslında. Sadece ilk kıvılcımı bekliyorduk.
İlk kıvılcımı da konunun muhatabından bekliyorduk. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş sonunda açtı ağzını yumdu gözünü.
Şehir gündemini bir süredir meşgul eden süreç hakkında bilgi veren Kavuş, “Meram Belediyesinin kaçak yapılar ile ilgili kararlılığını hala anlayamamış olan, sosyal medya kanalları üzerinden yaptıkları yayınlarla ve çok bağırınca kanunsuzluklarını ve hukuksuzluklarını örtebileceklerini zanneden, tehdit ve şantajla bizi yıldırabileceklerini sanan kendini emlakçı gibi gösteren 8-10 simsar küçük bir güruh ve bu güruhun oyununa gelmiş vatandaşlarımız var” diye konuştu.
350 bin Meramlı’nın hakkını kimseye yedirmeyeceklerini net bir şekilde bir kez daha söyledi.
Ve uyardı: Tüm bunlara rağmen, öncelikle mağdur olduğunu belirten vatandaşlarımızla bu işi körükleyen kişileri birbirinden ayırmak da gerekiyor. Bu insanlarımız bizim yüzümüzden değil bu art niyetli emlakçı görünümlü kişiler tarafından mağdur edilmiştir. Vatandaşlarımız mağduriyetin hesabını bizden değil, bu gayrimenkulleri aldıkları kişilerden sormalıdır. Biz üzerimize düşeni yaptık; uyardık. Defalarca uyardık. Bu hukuksuzluğu önlemek için yıkımlara yeni başlamadık. Tüm vatandaşlarımızı da bu tür mahiyeti ve sonu belirsiz yapıları satın almamaları konusunda uyarıyoruz.
Yasal olarak her yazdığından sorumlu olan, devletin koyduğu kurallar çerçevesinde işini yapan, bir bilgiyi teyit etmeden ve etik-ahlak kurallarını göz önünde tutmadan haber yapmayan gazeteciler dururken; hiçbir hukuki sorumluluk taşımadan sosyal medyada çıkar amaçlı paylaşım yapan sayfaların manipülasyonuna kapılan vatandaşlar umarım Başkan Kavuş’un bu uyarısını dikkate alır.
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun, Basın İlan Kurumu’nun ve bu konuda sorumluluğu bulunan kamu kurumlarının acilen bir çalışma yapması gerekiyor.
Aslında gazeteci olmayan ama kendine gazeteci süsü veren, ‘benim çok takipçim var, bir paylaşım yaparsam görürsün gününü ha’ diye tehdit eden, gazetecilik mesleğinin arkasına saklanarak rant devşiren-zorlama yollarla ekonomik gelir elde eden, en önemlisi de dezenformasyon yapan kişi, sayfa ve kuruluşlarla ilgili artık bir adım atılması gerekiyor.
Bizler devletimize vergi veriyoruz, yeri geliyor yaptığımız haberler neticesinde şikayet olursa gidip emniyete ifade veriyoruz, haber ya da yazı yazarken kılı kırk yarıyoruz, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını gözeterek etik ve ahlak kurallarına uyuyoruz. Ama bu kurallardan hiçbir şekilde nasibini almayanlara bir yaptırım uygulandığını göremiyoruz.
İletişim Başkanımız Sayın Fahrettin Altun’un bu konuda bir adım atması yeter aslında.