15 Temmuz’dan sonra FETÖ operasyonları arttı.
Devletimiz, iç temizliğine geçte olsa başladı.
Hatta yakın zamanda davaları bile görülmeye başlanacak.
Bu operasyonlar sayesinde öğrendik, kainat imamlarını, eyalet imamlarını, şehir ve her mesleklere göre ayrılmış imamları.
“İmam” dedikleri, günümüzdeki cami imamı değil tabiî ki.
Yapının, etkili ve yetkili isimleri.
Bu isimler belirliyor devlet kadrolarına nasıl sızılacağını. Nasıl kumpas kurulup, devleti nasıl zora sokulacağını.
Konya’mızda, haberlerde hepimiz imamların kim olduğunu okuduk ve öğrendik.
Emniyet imamı, avukatların imamı vs.
Fakat sağlık alanı ne hikmetse çok konuşulmadı.
Türkiye’de ve şehrimizde en çok koltuk ve yer kaplayan sağlık alanını FETÖ’nün es geçmesine imkân var mıdır?
FETÖ, bütün fakültelerdeki öğrencilerle yakın iletişim halinde olacak fakat tıp fakültesi ile olmayacak öyle mi?
Vatandaşın birebir hizmet aldığı hatta ve hatta her hükümet döneminde vatandaş nezdinde hükümete karşı olumsuz eylemlerin sağlıktan başlandığı göz önüne alınırsa, bu alanı FETÖ ihmal edecek öyle mi?
Merak ediyorum ve Gazeteci olarak soruyorum: “FETÖ’nün SAĞLIK İMAMI KİM?
Sinsiler…
Kendilerini gizlemekte üzerlerine yok. Profesyoneller ve ikna kabiliyetleri yüksek, hipnozcular.
Sağ gösterip, sol vururlar.
Devlet ve millet menfaati umurlarında değildir. Kısa zamanda yükselir ve koltuk için inanılmaz savaşlara girerler.
İftira, yalan, kumpas bu kişiler için rutindir.
Beyni yıkanmış, salakları kullanırlar. Bu salaklar, neye hizmet ettiğinin farkında olmasa da devletine ve milletine karşı zararlı işlere bulaşırlar.
Hükümetimizin, devletimizin ve milletimizin gerçekten işi zor. Yıllardır devletin tüm vücudunu sarmış bir parazit yapısından kurtulmak kolay olmuyor. Sancılı oluyor.
Sulandırmalara rağmen şükür ki iyiye gidiyoruz. Zamanla her şeyin daha da netleşeceğini ve devlet yapısına zararlı tün unsurların bertaraf edileceğini umuyorum.
Bu uğurda mesai harcayan herkesi Allah’ım korusun. Kolay değil bu işler. Bu uğurda gözü kara tüm yetkilileri de yürekten kutluyorum.