SAĞLIĞIMIZI KORUYALIM

İsmail Boylu

            Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği sayısız nimetler ve emanetler vardır.

            İnsanın bu maddi ve manevi değerleri koruyabilmesi için öncelikle sağlıklı olması gerekir. Zira sağlıksız bir insanın bu değerleri koruyabilmesi zordur.

Sağlığımıza dikkat etmeliyiz. Sağlığına dikkat etmeyen insan, ailesine ve çevresine faydalı olamaz. Aynı zamanda Allah’a karşı gereği gibi kullukta yapamaz.

            Sağlık, insanın her türlü faaliyet ve hareketlerinde aşırılığa gitmeden uygun olanı yapmasına bağlıdır. Biraz daha açacak olursak sağlığını korumak isteyen bir insan öncelikle her türlü konuda ifrattan ve tefritten kaçınmalıdır.

Örnek verecek olursak mesela; İhtiyaçtan fazlasını yemek ve içmek sağlığımıza zararlı olduğu gibi, gerekli olan gıdayı ihmal etmek de sağlığımıza zarar vermektedir.

             Allah’ın kullarına bahşetmiş olduğu en büyük nimetlerden birisi olan sağlığımızın korunmasında iyi beslenme, temiz bir ortam da yaşama, her türlü hastalıklardan korunma ve zamanın da tedaviye başvurma çok büyük önem taşımaktadır.

             Hepimiz biliriz ki; yaşlılıktan başka her derdin bir devası vardır. Bunun için Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifte bakınız şöyle buyuruyor:

             “Allah, şifası olmayan hiçbir hastalık vermemiştir ve her hastalığın mutlaka bir ilacı vardır.” buyurarak sağlığımızı koruyabilmek için tedbirli olmamızı ve tedbir almamızı emretmiştir.

             Allah Resulü’nün bu tavsiyesine göre herhangi bir sebepten dolayı insan, sağlığı bozulduğu zaman, vakit geçirmeden tedavi olmalı ve bununla beraber Yüce Allah’tan da şifa dilemelidir.

            Şüphesiz ki sağlık Allah’ın, imandan sonra kullarına bahşettiği en önemli nimetlerden birisidir. Yine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

             “İnsanlar dünya da şu iki nimetin kıymetini bilmezler. Bunlar; Biri sağlık, bir diğeri de boş vakittir.” hadis-i şerifi, sağlığımıza verilmesi gereken önemli açık bir dille ifade etmektedir.

Onun için biz Müslümanlar, sağlığımızı ve boş vakitlerimizi değerlendirelim,Allah’a bir an önce yakın olmaya çalışalım.zamanımızı, zeminimizi ve vaktimizin kıymetini bilelim ve hep hayırlı işler yapmaya çalışalım.

 Bir başka hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.v.):  “Kul, kendisine verilen nimetlerden kıyamet gününde ilk olarak sağlık nimetinden sorulacaktır.” buyurmuşlardır.

             Bir gün Hz. Peygamber(s.a.v.) amcası Hz. Abbas’a: “Ey Allah Resulünün amcası! Allah’tan dünya ve ahret için sağlık dile “buyurmuştur.

              Bir diğer hadiste ise; “Allah’tan iman ve sağlık isteyiniz. Şüphesiz ki, imandan sonra kişinin sahip olacağı en önemli şey sağlıktır.” buyrulmuştur.

              Bir gün bir adam Hz. Peygamberimize gelerek;

 

 

               “Ya Rasülallah! Beş vakit namazda sonra Allah’dan ne isteyeyim?” diye sormuş ve “Allah’tan sağlık dile” cevabını almıştır. İkinci defa, aynı soruya Peygamberimiz yine aynı cevabı vermiş, soruların üçüncüsünde de; “Allah’tan dünya ve ahirette sağlık iste.” buyurmuştur.

 

 

              Dünya hayatımızda Yüce Rabbimize daha iyi ibadet edebilmek ve kıyamet günündeki hesabımızı kolay verebilmek için sağlığımızı korumalıyız.

 

 Başkasına muhtaç olmadan yaşayabilmek, hatta ve hatta başkalarına yararlı olabilmek için sağlığımızı korumak zorundayız. Bu bizlere Yüce Rabbimizin ve O’nun kutlu elçisi Hz. Peygamberimizin bir emridir.

 

                Sözlerime son verirken Bakara süresi’nin 195. Ayetin meali ile bitiriyorum:

              “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.”

 Selam ve dua ile…