SAFLARI SIK VE DÜZGÜN TUTALIM

Ramazan Yaşar

CHP lideri ve beraberindeki heyetin ABD ziyareti pek ses getirmedi. Türkiye’de yayın yapan televizyon kanallarından geziye katılan gazetecilere tek tek röportaj vermesi çok komikti. Türk gazetecilere demeç vermek için taa Amerika’ya gitmeye ne gerek vardı? Kılıçdaroğlu, Amerika medyasından ilgi göremeyince boşluğu yerli malı ile doldurdu anlayacağınız.

“Tam bağımsız Türkiye” masalıyla idam sehpasına giden Deniz Gezmiş bugünleri görmedi şükür. Adam nasıl pisi pisine öldüğüne mi yansın, dava arkadaşlarının nasıl da Amerikancı olduklarına mı? Atatürk’ün partisi CHP, kendisine iktidara giden yolun açılması için Washington’dan icazet, cemaatten oy istiyor. Deniz Gezmiş hadi neyse, Atatürk bu günleri görseydi ne derdi acaba?

ABD’den bu ziyareti koparmak için, Beşşar Esad’ın yanında durup hatıra fotoğrafı çektiler, Irak’ın Türkiye düşmanı İrancı yönetiminin ayağına gittiler, Mısır’ın yeni diktatörü Sisi’yi ziyaret ederek darbeyi meşrulaştırdılar. AK Parti’ye karşı ABD’nin bölgedeki politikalarının yanında durduğunu ispatlayan CHP ödülü de kaptı.

CHP heyeti on bir kişiydi. En dikkat çeken isim, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Hanım’a yaptığı terbiyesizliğe ödül olarak geziye götürülen Kamer Genç’ti. Laleli’de Rus çiçeklerini sulamanın CHP’nin iktidara gelmesine bir katkı yapmadığını anlamış olacak ki, bu sefer Washington’da Amerikan güllerini sulamaya gitmiş.

CHP acaba, yerel seçimler öncesi ABD yönetiminden açık veya en azından imalı bir destek alabilir miyiz diye merak ediyor. CHP ziyareti Washington’daki arayışın dışa vurumunun bir parçasıydı. Ancak Washington, üçüncü sınıf, Cemaat ikinci sınıf, Yahudi Lobisi birinci sınıf bir ağırlama ve yakınlık gösterdi.

Amerika ve Türkiye’de tüm karar vericiler, 30 Mart akşamı seçim sandığından çıkacak sonucu bekliyor. Seçim sonuçları ışığında Türkiye’de dengeler yeniden oluşacak. ABD yönetimi de bu oyuncuların hangisiyle ne kadar yakın bir ilişki kuracağını yeniden gözden geçirecek. Seçim sonucu açıklandıktan sonra aktörler yeniden masaya oturacak. Kimin nereye oturacağından, masaya kimlerin oturacağına kadar tüm şartları seçim sonucu belirleyecek. Ve kağıtlar yeniden karılacak. AK Parti, Türkiye, bölge, İslam Dünyası ve Dünya için. Çünkü Erdoğan, bunların hepsiyle doğrudan ilgili bir lider.

Cemaatin, dershaneler konusunu bu kadar abartıp, savaş naraları, çığlıkları da bu senaryonun bir parçası. ABD’de Yahudi lobisi başta olmak üzere, silah üreticileri, Yahudi sermayesi, Arap ve İslam ülkelerindeki diktatörlerin perde arkası destekçileri şimdilik kaydıyla, AK Parti’ye katlanıyorlar. CHP’ye bu işten ekmek çıkarır mı belli değil. “Safların gücünü” seçimlerdeki oy oranları belli edecek.

 Halk Tayip Erdoğan’ın yanında durduğu sürece sorun olmayacak. Ancak en ufak bir oy kaybında sokakları, üniversiteleri, Meclisi ve dağları ateşe vereceğinizden şüpheniz olmasın. Bu yüzden bu seçim 2002’den de, 2007’den de önemli. Bu bilinçle çalışılmalı. Kimin yanında duracaksak, bizi bekleyen sona göre, ya da olmasını istediğimiz senaryoya göre oy kullanalım. Türkiye için, demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik, gelişen ekonomi, istikrar ve daha müreffeh bir ülke hayaliniz varsa AK Parti’nin yanında durmanız gerekiyor. Diğer seçenekler içinse muhalefet partileri canla başla çalışıyorlar. Buna katkı vermek isteyenler de onların yanında saf tutabilirler.

 Amerika’dan döndükten sonra İngiliz Reuters Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, ABD ve son dönemde diğer ülkelere yaptıkları ziyaretlerin amacının Türkiye'nin AK Parti dış politikasından daha fazla zarar görmemesi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ‘CHP iktidarda olsaydı Mavi Marmara Türk karasularından İsrail'e asla hareket edemezdi, buna izin vermezdik’ diyerek, gezinin ilk meyvesini de yumurtlamış oldu

İşte tamda bu yüzden siz Türkiye’nin başına geçemiyorsunuz

Cuma namazlarında bazı camilerde imamların hoşuma giden bir uyarısı vardır. Ondan esinlenerek diyorum ki, “Değerli cemaat 30 Mart’a kadar ve sonrasında Türkiye’yi karıştırmak isteyenlere karşı, safları sık ve düzgün tutalım. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Kafirlere, zalimlere, tağutlara, belamlara, münafıklara, fitnecilere, din düşmanlarına, Allah düşmanlarına, Kur’an düşmanlarına, başörtüsü düşmanlarına, İmam Hatip Lisesi düşmanlarına karşı Allah’ın zaferi üzerinize olsun.”

İmamın sesini duyuyor musunuz?