Yaşadığımız coğrafya üzerinde yaşamanın ve bu coğrafyaya sahiplenmenin çok zor olduğunu,yazdığım yazılarda defalarca ifade etmiştim.
Son hafta içerisinde,Türkiye’de yaşanan/yaşatılan ve öyle görünüyorki –“içimizdeki beyinsizler yüzünden-“dahada yaşatılacak olan olayların sonlanması/sonlandırılması oldukça zor görünüyor.
Bu ülkenin üzerinde yaşayan insanlar,-etnik kökeni ne olursa olsun-ülkesine,milletin bütünlüğüne,devletine sahiplenmek ve savunmak zorundadır.
Halkımızın kahır ekseriyetinin bu anlayışta olduğuna inanıyoruz.Çok şükür,devletimizi yönetenlerin,ülke selameti açısından gerekenleri yapabilmek için çırpınıyorlar.
Tarihi tecrube ile sabittir ki,bu coğrafaya,ancak büyük liderlik vasfı olanlar tarafından yönetilebiliyor.Günü birlik anlayış ve düşünce politikalar ile bu ülke yönetilemediğini tarih bilgimizle ve günümüzde yaşayarak biliyoruz.
Ülkemizin güney doğusunda,Suriye ve Irak topraklarında yaşanan-IŞİD ‘ın sebep olduğu olaylar,aklı başında bütün vatandaşları üzdü/üzüyor.
“Sabır taşı çatlıyor.” Neden?Tehlikenin sadece dışardan olmadığı,”içimizdeki beyinsizlerin” de işbirliği ile tahmin edilemeyecek boyutlara ulaştığını yakinen görüyoruz.
Evvela;bu ülkede yaşayan Türklerin ve Kürtlerin kardeş olduğuna,1000 yıldan beri ortak tarihi atmosferde ve aynı coğrafayada yaşadığına, yaşamaya devam edebilmek için her zamankinden daha fazla kenetlenmeye,işbirliğine,görünür/görünmez düşmanlarla mücadele yapmaya ihtiyaç duyulduğuna kuvvetle inanmamız gerekir.
Düşüncesizce;Kürt halkını sokağa döken sözde yöneticilerinin,içine düştükleri çıkmazlarda nasıl bocaladıklarını görüyoruz ve ibretle takip ediyoruz.
Kürt kardeşlerimize şu soruyu yöneltmek istiyorum.Biliyoruz ki,bir çoğunuz olanları tasvip etmiyorsunuz.Azınlıkta ve diş mihrakların maşası durumunda olan,olayları tırmandıran kürt ayrılıkçılarına karşı,-hasretle beklenilen- DURUN sadanız –şimdi değilse- ne zaman!!!?
Değerli dostum Şazeli Çügen,İnternet ortamında yayınlanan ANAHABER YORUM portalinde,olayları tarihi bir perspektifden değerlendirmiş.(Meraklıları için:anahaberyorum.com)
“Türkiye yedi düvelle savaşıyor.Ayrıca; dünya hakimiyetini elinde tutmaya çalışan servislerle,ülke içinde bulunan işbirlikçilere karşı VARLIK VE BEKA DAVASI mücadelesini sürdürüyor.
Bütün bu olanlardan herkesin kendi anlayışına göre çıkarabildiği önemli tespitler mutlaka vardır.Benim çıkarabildiğim bazı tespitleri sizinle paylaşmak istiyorum.
-Kürt halkınının haklarını savunma (!)adına ortaya çıkan eli kanlı örgüt,ülke dışında büyük tehlike ve katliam yaşayan kardeşlerini neden savunmuyor/savunmak istemiyor?
-Kuzey Irakta kurulan yerel yönetimin silahlı gücü PEŞMERGE, IŞİD karşısında halkınını neden savunamdı?
-Kerkük,Telafer katliamlarında seslerini çıkarmayanlar,KOBANİ söz konusu olunca ortalığı birbirine katıyorlar.Bu ikilem neyin göstergesi?
-Mültecilerin ülkemize verdiği ekonomik yükün ağırlığı varken,olaylarda verilen zararları kim ödeyecek?
-Bu olayların amacı;Türkiye’yi savaş ortamına sürüklemek veya “YENİ TÜRKİYE”yükselişini önlemek için midir?
Dünya üzerinde yaşayan Kürt kökenli kardeşler olanları yaşarken şunu düşünebiliyorlar mı?Dünya üzerinde en güvenilir millet,yaşanabili coğrafya hangisi?
Allah (C.C) bizi yönetenlere sabır,güç kuvvet,adalet duygusu,engin anlayış,mü’min firasetı ve sabır versin.
Yaşanan olaylara sabırla dayanmak,çözüm için gerekenleri yapmak hepimiz için önemli.
Allah (C.C) bize bu konuda bakın ne buyuruyor:
“Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle bu sabırda yarışın, cihad için hazırlıklı ve uyanık bulunun ve yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ki, mutluluğa erebilesiniz.” (Âl i İmrân: 3/200)
Her türlü güçlüklere göğüs gerenlere mükafatları tartılmaksızın, ölçülmeksizin, hesapsızca bol bol verilir.” (Zümer: 39/10)
MUHATAPLARINA NOT: Bütün eğitimci meslektaşlarıma sesleniyorum.Bu ülkenin çocuklarına,coğrafyamızı,kadim kültürümüzü,insani değerleri her zamankinden daha fazla bir gayretle öğretelim.Hatta;öğretmekle yetinmeyerek,içselleştirmeleri için beraber örnekleyerek yaşantımıza katalım.
Aydınlık bir Türkiye sabahında uyanmak dua ve dileğimiz olsun.