Türk siyasetinin hayatının en büyük liderlerinden bir tanesi hiç kuşkusuz Rahmetli Necmettin Erbakan'dır…
Osmanlı’dan bu yana apolitik tavır geliştiren muhafazakâr bireyleri siyasal hayata sokarak hak arama mücadelesini siyaset zeminine taşıyan Erbakan Hoca'nın ta kendisidir.
Yetiştirmiş olduğu pek çok politik isimle Türk siyasi hayatına damgasını vurmuştur Hoca.
Erbakan hareketinden çıkan her parti bu ülkede iktidar olmuş,üstüne üstlük bu partiler merkezine vatandaşı koyan politikalarla efsaneleşmiştir.
Bugün gelinen noktada Milli Görüş’ün son partisi Erbakan’ın vefat etmesinin ardından onsuz yoluna devam etmekte.
Kamalak ve ekibi Rahmetli Necmettin Erbakan’ın son mirası olan oğlu Fatih Erbakan’ı da partiden uzaklaştırarak Hoca'nın emaneti Saadet Partisi’ni garip bir yola sokmuş durumda.
Siyaseti yaşıyor ve izliyoruz.
Son günlerde ülkemizde gelişen olaylara kayıtsız kalamayız. Bu yüzden buradan Saadet Partisi seçmenine bir çağrı yapmak istiyorum.
Saadet Partisi’nin kıymetli seçmenleri…
Rahmetli Necmettin Erbakan’ın siyaset yaşamı boyunca edindiği ve savunduğu tüm hassasiyetler bugün Erdoğan ve Davutoğlu tarafından savunuldu ve gerçekleştirildi.
işte örnekleri...
Erbakan rahle-i tedrisatından geçmiş her talebenin İhvan-ı Müslim’in hassasiyeti ortadadır.
Söyleyin lütfen. Mısır’da Mursi’ye yapılan darbede tüm dünyaya "bu bir darbedir" diyerek haykıran ve Mursi'ye sahip çıkan kimdi?
Dahası, Rabia Meydanı'nda ki şanlı direnişin yanında duran dünyadaki tek lider kimdi? Onunda ötesinde Rabia işaretini alıp partisinin işareti kim yapan, Mısır'ın acısını yüreğinde hisseden lider kimdi?
Bosna’ya tıpkı Erbakan gibi kim elini uzattı?
Suriye’de diktatörlüğe Erbakan gibi kim tavır koydu? Mazlumun yanında kim yer aldı?
Baskı ve tehditle Erbakan Hükümeti’ne bile İsrail’le antlaşma yaptırmışlarken İsrail’e kim “One Minute” diyerek rest çekti?
Rahmetli Erbakan milli savunma diyordu, söyleyin bugün savunma sanayini bağımsızlaştırma yolunda en köklü adımları kim attı?
İsrail yazılımlarını kim çöpe attı?
Rahmetli Necmettin Erbakan’ın en büyük ideali başörtüsünün özgürleşmesi değil miydi?
Söyleyin bu ideali kim gerçekleştirdi?
Bırakın üniversitelerde başörtülü kızların yasaksız okumasını, bugün başörtülüler kamuda bile özgürce çalışamıyor mu?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz dostlar.
Buradan gelmek istediğim nokta şu.
Bugün Türkiye, bugün Anadolu insanı, emperyalist batı karşısında son sınavına çıkmış durumda. CIA - MOSSAD ittifakı, Neoconlar ile Avrupa’da ki işbirlikçileri, özellikle cemaati de yanlarına alarak Erbakan Hoca’nın yıllarca büyüttüğü Anadolu gücüne son darbeyi indirmek için gerekli bütün çalışmaları yapmış durumda.
Amaç belli.
HDP barajı geçsin. Ak Parti iktidardan uzaklaşsın. Türkiye 8 Haziran sabahı koalisyonla uyansın. Anadolu’nun bütün kazanımları kaybolsun.
Değerli dostlar.
8 Haziran sabahı Türkiye bir koalisyon yaşarsa PKK’lı bakanları görmemiz içten bile değil. PKK’lı hakimleri, PKK’lı doktorları görebiliriz. PKK’lı öğretmenlere çocuklarımızı emanet etmek zorunda kalabiliriz.
Bugün özgür olan başörtüsünün yarın hayatımızın her alanında yasaklandığını görebiliriz.
Yeniden 90’lı yıllara dönebiliriz. Ağzı kapatılan kızlarımızı, kışladan içeri alınmayan başörtülü anneleri, üniversiteden kovulan masum kızları, 28 Şubat’ta işten atılan ancak yeniden mesleğine dönen kapalı öğretmenlerin yeniden meslekten atıldığını görebiliriz.
Daha sayayım mı?
Vicdanınız bütün bu olacaklara evet diyebiliyor mu?
Yarın ülke el değiştirirken bütün bu olanlar nedeniyle içiniz rahat olacak mı?
Başınızı yastığa koyduğunuzda huzurlu uyuyacak mısınız?
Kızınızı gönderdiğiniz İmam Hatip Ortaokulu bulamadığınızda mutlu olacak mısınız? İmam Hatiplere yeniden katsayı uygulanıp çocuklarınızı üniversitede okutamadığınızda kendinizi iyi hissedecek misiniz?
İşte bütün bunları gerçekleştirmek için, yani Rahmetli Necmettin Erbakan’ın gerçekleşen bütün ideallerini temelden yıkmak için kullandıkları partinin Saadet Partisi olması ne kadar acı değil mi?
Değerli dostlar.
Bakın bu ülkede bir cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Erdoğan’a hayır kampanyasına dönüşen seçimlerde Kamalak’ın Saadet’i en ön safta yer aldı.
Bir hatırlayın lütfen. Bu ülkede cemaatin Refah Partisi’ne tek bir oyu nasip oldu mu?
Bırakın oy vermeyi, 28 Şubat’ta Zaman Gazetesi’nin Erbakan aleyhtarı manşetlerini ne çabuk unuttunuz.
Oysa bugün cemaat gazete ve televizyonları Saadet’in yanında gibi görünmekte.
Peki neden?
Tek dertleri var.
Batının tezgahladığı oyunda Saadet’i figüran yapıp Ak Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak için senin oyunu almak.
Kamalak ve ailesinin cemaate yakınlığı bilinen bir gerçek.
Saadet’in kıymetli seçmeni…
Bugün Ak Parti, Rahmetli Necmettin Erbakan’ın yıllarca mücadele ettiği Siyonist güçler ve Batı’nın Haçlı İttifakı’yla alaşağı edilmek isteniyor.
Bunu yaparken sizlerin oylarını kullanmak istiyorlar.
Bu oyuna gelmeyin. Anadolu iktidarını, Milli Görüş’ün öz evlatlarını Batı’nın çirkin ittifakına değişmeyin.
Bugün Davutoğlu’na verilecek bir oy Erbakan’ın ideallerine verilecek bir oy anlamına geliyor.
ABD – İsrail – Cemaat prangasından kurtularak omuz omuza bir dayanışmayla milli menfaatlerimizin yanında olalım…
Aksi halde kaybeden yine siz olacaksınız.
8 Haziran sabahında “biz ne yaptık?” dememek için 7 Haziran’da Erbakanca bir duruş gösterelim.