Çocuklar kavga ettiği zaman, kavgada çocuğu döven taraf sessiz kalır çocuğu dövülen taraf ise yaygarayı koparır. Kavgalarla geçen süreçte roller zaman zaman değişir ama tarafların takındıkları tavır hep aynı kalır, dövenin tarafı sessiz hatta bazen durumdan memnun, dayak yiyenin tarafı ise kızgın öfkeli sanki kendi çocuğu kimseyi dövmemiş gibi yaygaracı. Oysa olması gereken ne? Çocuklara kavgayla dövüşle hiçbir şeyi halledemeyeceklerini öğretmek, vurana aile olarak karşı gelmek, gerekirse ceza vermek…
Kemal Kılıçdaroğlu Şehit cenazesinde protestoya uğradı. Haber medyaya düşer düşmez olayı kınadık kim olursa olsun şehit cenazesinde böyle bir muameleye maruz kalmamalı dedik. Şehit evi milletin evidir milletin evinden kimse kovulmamalı dedik. Sözlerimin de arkasındayım. Ama kardeşini bu vatan için Şehit vermiş yeğenini Şehit vermiş ve ardından cenazede ailecek istemedikleri halde sanki inadına, sanki ortamı germek için oraya gelmiş CHP heyetini görünce provoke olmuş, teröre hamilik yapanlarla seçim birlikteliği yapanları karşısında görünce yapmaması gereken bir eylemde bulunmuş Osman amcanın kelepçeyle gözaltına alınması olmadı…
Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yumruk atan şahsın terini silen ona kol kanat geren zihniyet şimdi kin kusuyor. Yazımın başında bahsettiğim çocukça mevzuya döndü olay, sizin çocuk dövünce terini silin sizin çocuk dayak yiyince ortalığı yakın. Büyüyün beyler bayanlar.
Şimdi ben desem ki ‘‘Rüzgar eken, fırtına biçer.’’ Kılıçdaroğlu ya terörle ilgili tavrını net koymalıydı ya da bu cenazeye gitmemeliydi. ‘‘Nefret dili’’ kullanıyorsunuz diye ayağa kalkar birileri. Ama o cümle 2011 yılında Hopa’da halkevlerinin önünde güya devrimci gençlerin Erdoğan’ı taşladıkları olayların ardından Kılıçdaroğlu’nun kurduğu cümle. Hala sözlerinin ardında mı acaba Kılıçdaroğlu?
Nefret dili kullanıyorsunuz, ayrıştırıyorsunuz diye bas bas bağıran güruhun her fırsatta AK Parti ve MHP yöneticilerine, Bakanlara ve Cumhurbaşkanına karşı takındıkları o sevecen tavrı ben mi yakalayamadım acaba?
Hedef tahtasına Süleyman Soylu’yu Hulusi Akar’ı ve Recep Tayyip Erdoğan’ı koyup eleştiri bombardımanına tutan, barıştan, kardeşlikten bahsedip bu isimlerin buna mani olduğunu iddia eden ittifak konu PKK, PYD, YPG, DHKP-C ve benzeri oluşumlar olunca lal oluyorlar.
Bu millet misafire hürmet eder, yokluğa rağmen ikram eder o gün acıları vardı acısı olan bir belde bu acıya saygıyı hakediyor bence. Şehitlerimize tekrar rahmet ailelerine ve milletimize sabır diliyorum.