21 Aralık 2017’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılacak olan Kudüs oylamasının öncesinde ABD Başkanı Donald Trump dünya devletlerine tehditler savurdu. Trump, Beyaz Saray’da yapılan kabine toplantısında basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “ Bizden yüz milyonlarca hatta milyarlarca dolar alıyorlar sonra da bize karşı oy kullanıyorlar. Oylamayı izliyoruz. Bize karşı verilen oyların hepsini kayda alıyoruz.” İfadelerini kullandı.
Gerçekten akıl alır gibi değil. Aklın almadığı kısım Amerika’nın tehdit ediyor oluşu değil. Bunu her zaman aba altından yapıyorlar. Bu bir Amerikan geleneğidir. Aklın almadığı kısım Trump’ın hiç evirip çevirmeden, çekinmeden, açık açık, mahallenin külhanbeyi gibi ulusları tehdit ediyor oluşu. Bu açıklamanın, BM temel ilkelerine aykırı olması ise ayrı bir bahis..
*
Devlet Başkanlığından Mafya Babalığına..
Dünyada işleyen sistem aslında çok basitmiş. Bildiğiniz tefecilik söz konusu imiş. Meğer dünya evrensel hukuk sistemi ile değil de parayı veren düdüğü çalar mantığı ile işliyormuş. Sam amca yakında borcunu ödeyemeyen ülkelerin topuğuna da sıktırır..
*
1 oy 14 oydan üstün mü?
Tekrar tekrar ve tekrar görüyoruz ki ABD eşkıya bir devlettir ve dünyayı rüşvetle yönetiyordur. Ve bu rüşvetçi ülke sözde Türkiye’de ki rüşvet olaylarını yargılıyor. Yersen! Demokrasinin beşiği olduğu iddia edilen ülke demokratik olması gereken bir oylamada tehditler savuruyor. ABD tekrar dünyaya demokrasi anlayışını gösterdi. Tehditle demokrasi! Sahi, demokraside 1 oy 14 oydan üstün müydü?
*
Ya had bildirilecek ya had bilinecek..
Trump’ın bu skandal açıklamaları dünya için bulunmaz bir fırsat. Ya haddi bildirilecek ya da bizim ne haddimize denilecek.. Artık sadece Müslüman devletler değil tüm ulusların bu ruhsal problemleri olan adama haddini bildirmesi gerekiyor.
*
Satılmış ülkelerin listesi..
Bu açıklamanın bir başka olumlu getirisi ise şudur. Artık hangi ülke, ne derece Amerika’nın köpeği olmuş hep beraber göreceğiz. Onuru olan hiçbir ülke bu tehditlere boyun eğmez. Yani ABD Başkanı para cezası kesmek için liste tutarken biz de bir yandan ne kadar satılmış ülke var onun listesini tutuyor olacağız.
*
“Devlet yönetmek, şirket yönetmeye benzemez”
İşin reel politik kısmına gelecek olursak. Bir de ABD Başkanı Donald Trump’ın tarzında cevap verecek olursak; ‘Sıkıyorsa uygula.” diyebiliriz. ABD’nin finansal yardımı kesmesi uzun vadede kendi canını yakar. Zira verdiği her para Amerika’ya fazlası ise geri dönüyor. Kısa vade de tehdit ettiği ülkelere zarar verse de uzun vade de Amerika’nın bitişini başlatacak kadar zarar verebilir. Kim bilir belki ahir ömrümüzde Amerikan saltanatının bitişine tanıklık ederiz.. Ne demişti eski Amerika Başkanı Obama; “Devlet yönetmek, şirket yönetmeye benzemez..”
*
Muhtemel iki sonuç bize neyi gösterir?
Bu oylama da muhtemel iki sonuç var. Oylamada Amerika aleyhine bir karar çıkar ise bu şunu gösterir; Amerika artık küresel güç olma özelliğini kaybetmiştir. Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerinin kullanacağı oy da bu noktada oldukça önemli konumda. Zira Amerika lehine karar verirler ise Müslüman toplumların gözünde güvenirlikleri azalacağı gibi satılmışlıklarını tescillemiş olacaklar.
İyilerin, zalimler kadar cesur olması dileği ile..