Operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öncel, "Hasta ışın tedavisini tamamladı. Kemoterapisini tamamladı. Maalesef tümörü tamamen ortadan kalkmadı. Hastayı bir ameliyata zorunlu olduğumuzu ilettik. Tüm zorlayıcı unsurlar üst üste olmasına rağmen kapalı yöntemle ameliyatımızı yaptık. Hastamız, tüm tedavilerini tamamladığı için bu süreçten sonra ekstra bir tedavi alması gerekmeyecek" dedi.
Rektum kanserine yakalanan Nijeryalı iş insanı NdıbeJosephat Obi, şifayı Medipol Mega Üniversite Hastanesi'ndeki Türk hekimlerinde buldu. Yapılan tedavi ve ameliyatın ardından sağlığına kavuşan iş insanı Obi, "Londra'da bir doz kemoterapi aldım. Bir yandan da hastane aramaya devam ettim. Türkiye'ye geldim ve Prof. Dr. Mustafa Öncel ile birlikte tedavime başladım. Hasta doktor ilişkimiz olmadı. Bir evlat oğul ilişkimiz oldu. Her zaman bana moral verdi. Tedavim başarılı bir şekilde sonuçlandı" diye konuştu.
TEDAVİSİ ÜÇÜNCÜ EVREDE BAŞLADI
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öncel, yaşanılan süreci anlattı. Hastanın üçüncü evrede kendileriyle iletişime geçtiğini belirten Prof. Dr. Öncel, "Yeni tedavisine başlamış bir Rektum kanseri hastasıydı. Rektum, kalın bağırsak, makatın hemen üzerinde olan kısmıdır. Tüm kalın bağırsak kanserlerinin önemli bir kısmını oluşturur. Bu hastalarda güncel tedavi yaklaşımı değişmişti. Hastanın ilginç olan yanı şu, biz yurtdışından çok fazla hasta ağırlıyor, tedavisine katkı sunuyoruz. Bu hasta belki kalın bağırsak tedavisinin en fazla yapıldığı ve aslında doğru yapıldığı yerlerden birisinden, Londra'dan bana gelmesiydi" dedi.
REKTUM KANSERİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ DEĞİŞİYOR
Prof. Dr. Öncel, "Ancak ilginç bir şekilde orada hastaya ameliyattan önceki tüm ilaç tedavisi ve ışın tedavisi protokolünün tamamlanması gerektiği söylenmemişti. Rektum kanserinde ilaç tedavisi ve ışın tedavisi eğer ameliyattan önce verilirse hastalarda sağ kalım olasılığı artıyor. Biz bunu ekip olarak son birkaç yıldır rutin olarak yapıyoruz. Bu uygulamanın ikinci bir avantajı daha var. Eğer böyle bir tedaviden sonra hastalığa tam yanıt alınırsa yani tümör tamamen ortadan kalkarsa hastaya ameliyatsız bir seçenek sunma potansiyelimiz oluyor" diye konuştu.
"TEDAVİYE BİZİMLE DEVAM ETMEK İSTEDİ"
Tedavi süreci hakkında bilgi veren Prof. Dr. Öncel, "Hastaya tüm bu tedavi protokollerini ve tüm bu seçenekleri anlattım. Hasta bunları yeni duymuştu. Bizimle beraber devam etmek istediğini söyledi. Hastayı, tümör konseyimizde değerlendirdik ve hastayla beraber yol almaya karar verdik. Hasta ışın tedavisini tamamladı. Kemoterapisini tamamladı. Yanıtları oldukça iyiydi. Ama maalesef o bizim ikinci avantaj olarak söylediğimiz tam yanıt durumuna gelemedi. Yani tümörü tamamen ortadan kalkmadı. Hastayı bir ameliyata zorunlu olduğumuzu ilettik. Bu ameliyatı yıllardır kapalı yöntemle yapıyoruz. Bu hastada da aynı şekilde yaptık" şeklinde konuştu.
SÜRECİ BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Tüm zorlayıcı unsurlar üst üste olmasına rağmen kapalı yöntemle ameliyatını yaptıklarını belirten Prof. Dr. Öncel, "Hastamız, tüm tedavilerini tamamladığı için bu süreçten sonra ekstra bir tedavi alması gerekmeyecek. Sadece yakın takipte olacağız. Böyle hastaların ülkemize gelmesini biz önemsiyoruz. Gerçekten yurt dışından çok fazla hastayı burada tedavisine katkı sağlamak üzere ağırladık. Bundan gurur duyuyoruz. Bu hastanın özelliği belki bu ameliyatların çok sık yapıldığı, çok merkezi bir yer olan Londra'dan buraya gelmesiydi" ifadelerini kullandı.