REKLAMINIZ DEĞİL UYGULAMANIZ ETKİSİZ

Sedat Dönmez

Reklam sektörü içerisindeyseniz, özellikle saha içerisinde doğru tabirle piyasayı koklayan taraftaysanız duyacağınız en klişe şeylerden birisi de reklam yaptık ama etkili olmadı cümlesidir. Bununla birlikte son yıllarda reklamın etkisinin hızla azaldığını bunun yerine halkla ilişkilerin önem kazandığını söyleyenlerin sayısı da az değil. Esasen bu değerlendirmeyi hem reklam ajansı tarafından hem de reklam veren firmalar tarafından yapmak gerekiyor. Öncelikle şunu belirtelim ki reklam pazarlamanın iletişim bileşeninin jenerik ismi. Firmaları müşterilerin ilgilerini satın alabilecek bir güç. Bu nedenle kaybolan reklamın gücü değil. Ancak reklamın uygulama yöntemleri değişti diyebiliriz. Diğer konuda ise hem iğneyi hem çuvaldızı her iki taraf da kendine batırmalı. Müşterinin reklam yaptık ama neden geri dönüş yok sorusu reklam ajansını şüpheye düşürecek, kendi yaptığı işi sorgulatacak bir geri bildirimdir. Böyle de olmalıdır zaten. Reklam ajansı yaptığı işin iletişim işlerini yüklendiği firmanın hedeflerine ne kadar hizmet ettiğini değerlendirmeli, sorgulamalıdır. Böylece süreçteki aksamaları görerek hasta yoğun bakımlık olmadan çözüm bulabilir. Tabi ki bu süreçte hem reklam veren tarafın hem de reklam ajansının kendini sorgulaması gerekiyor. Öncelikle reklam veren tarafının sorgulaması gerekenleri söyleyelim.

Her firma şunu anlamalıdır ki eğer süreç kısıtlı bir indirim kampanyası yapmıyorsa yapılan reklamların hızla geri dönüş vermesi mümkün değil. Bir dergi reklamı yaparak müşterilerin kapınızda kuyruk oluşturmasını bekliyorsanız biz reklama yatırım yapıyoruz demeyin. Öncelikle reklamın uzun vadeli bir pazarlama bütçesi gerektirdiğini bir yatırım olduğunun farkına varın. Reklam ajansınızla tek gecelik ilişkiler peşinde değil uzun vadeli evlilikler yapın. Bir ajansın sizi ve müşterinizi tanıması zaman alacaktır. Reklam yaptık ama geri dönüş alamadık diyebilmek için yoğun bir reklam sürecinden çıkmış olmanız gerekir. Tabi ki sadece mecralarda görünür olmak da yetmiyor. Eğer görünme şekliniz ve görünür olma yeriniz yanlışsa istediğiniz kadar bütçe harcayın boşa yatırım yapmış olursunuz. Eskinin iki billboard alalım da müşteriler bizi bir görsün stratejisi maalesef artık bitti. Tüketiciler artık kendini enformasyona kapatıyor çünkü gün içerisinde çok fazla bilgiye maruz kalıyor. Bunun yerine kendi hikâyelerini üretebilen ve tüketicilerin duygularına dokunan iletişimler kurmak önemli. Reklam ajansınızdan uzun vadeli reklam stratejileri üretmelerini isteyin. Markalarınızın hikâyesini reklam stratejilerinizle birleştirin.

Reklam ajansı ise artık iyi tasarım yapabilmenin ötesine geçebilmeli. Televizyon reklamı yaptık, radyoda uzun süre durduk demek artık bir çözüm önerisi değil. Dünya reklamcılığı artık hikâyeleştirme üzerine kuruluyor. Hatta İstanbul da dahil olmak üzere mecra bağımsız hikâye odaklı reklam ajansları kurulmaya başlandı. Müşterilerle daha uzun süreli iletişimler kurmak ve onları reklamdan kaçırmamak, marka mesajınızı deneyimleterek müşterilerin yaşamlarına işlemek istiyorsanız kısa vadeli değil uzun vadeli hikâye içeren stratejiler kurun. İşin özü reklamın etkisi azalmadı ancak uygulama yöntemleri değişti. Taktikler değişti. Artık mecralar geleneksel ve dijital diye kesin çizgilerle ayrılmaktan ziyade iç içe geçmiş bir şekilde kullanılmaya başlandı. Ekonomiyi, sektörü, gelişmeleri, tüketicileri iyi okuyup değişimleri yakalamak reklam ajansının en büyük vazifesi. Türkiye’de adından söz ettirecek güce sahip markaları olan Konya’dan da güzel hikâyeler duymak ümidiyle.