Geçtiğimiz pazar günü Türk milleti referandum oylamasını yaparak tercihini kullandı çıkan sonuç tüm milletimize hayırlı uğurlu olsun. Oy tercihini Evet olarak kullananlar bu milletin geleceğini düşünerek sandığa gittilerse, tercihini Hayır olarak kullananlarda bu milletin geleceğini düşünerek sandığa giderek ve oylarını kullandılar, tabi ki milletin kararı en doğru karardır. Önümüzdeki yıllarda tercihini Hayır olarak kullananlarda bu yeni sistemin büyük Türkiye’nin önünü açacağını göreceklerdir bizler onları dışlamadan sabrederek yeni sisteme alışmalarını beklememiz gerekir.
Referandum öncesinde çoğu defa üç beş kişilik sohbetlerde Evet, Hayır arasında en az yüzde dört yada beş ve üstü bir farkla sonuç çıkması gerektiğini söylemiştim sebep olarak da fark az olursa dış güçler kaybeden Hayırcı muhaliflerin bu hassasiyetlerini kaşıyacağını belirtmiş ve halkı sokağa dökmek isteyeceklerini söylemiştim.
Çünkü sonuçlar arasındaki yüzdelik fark az olursa, bizi birbirimize düşürmek için oyunlar kuran Batının eline koz verilmiş oluyor demiştim. Pazar günü yapılan referandum oylamasına gözlemci sıfatı ile katılan Avrupa Birliğinin güvenlik kurumu Agit ( Avrupa güvenlik İşbirliği Teşkilatı) hemen açıklama yaptı. Agit açıklamasında iki tarafın eşit şartlara sahip olmadığı, medyaya baskı yapıldığı milletvekillerinin tutuklanarak içeri atıldığı gibi açıklamalarla Türk halkının sandığa yansıttığı sonuca gölge düşürmek istemiştir.
Ardından bizim ana muhalefet lideri de kendisine altın tepside verilen bu malzeme üzerinden biraz daha ileri giderek referandum sonucunu tanımayacağını söylemiştir. İşte tam da bunu söylemeye çalışmıştım.
Referandumun kazananlar cephesinde öncelikle Reisi Cumhur Sayın Erdoğan, Ak parti Genel başkanı ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım ve Mhp genel başkanı Devlet Bahçeliyi özellikle tebrik etmek isterim. Bir tarafın yani Ak parti cephesinin referandum sonucunu kazandığı halde üzüldüğünü daha 7 haziran seçimlerinde görmüştük ve tekrar gördük. Ulusal veya yerel basında yayınlanan bazı makaleler de Ak parti içerisindeki AKP’lileri temizlemek teşkilatları değiştirmekten bahsedilen yazılar bence bu davaya hizmetten çok zarar getireceği kanısındayım.
Bizim millet olarak öz eleştiri yapmak yerine suçu başkalarına atmak gibi bir huyumuz var nedense. Bana göre referandum kampanyalarında Anayasa değişikliği yapılacak bu maddeleri toplumun her kesimine bıkmadan usanmadan neler getireceğini anlatmak gerekiyordu yeterince anlatılmadığını düşünmekteyim bir de muhalefetin ne söylediğine bakmadan maddeleri anlatmak gerekiyordu işte bu da büyük bir eksiklik olarak karşımıza çıktı.
Sadece Reisin veya Başbakanın veya Mhp liderinin değil Milletvekilleri ve parti yöneticilerinin ayak basmadık yer ulaşılmadık ev bırakmamaları gerekiyordu bana göre tam ulaşılmadı. Özelikle tüm kesime Ak partili veya Mhp’li nasılsa bize verir diyerek es geçilmemeliydi, Ak partiye gönül veren insanlara sorunları sorulmalı ve bu maddeler anlatılarak desteği istenmeliydi. Çünkü Ak parti teşkilatlarından iş isteyen ama iş bulamayan çoğu ak partilinin buna kızıp oy vermeyeceğini bilen biri olarak yazıyorum.
Buradan Evet cephesinin en büyük kırılması İBB çalışanın sosyal medya paylaşımı ve Baş danışmanın makalesi büyük bir zarar vererek olmuştur. Diğer bahaneleri üretmek niyeti kötüye kullanmak olarak görmekteyim.
Tüm bunları bırakıp referandum sonucunda millet Evet diyerek kararını verdi bence maçın sonucu önemli nasıl oynadığı değil. Referandum sonucunun yorumlanması da bana göre millet Evet diyerek Ak partiye tamam sana bu kez de oy veriyorum ama fazla güvenme ensendeyim olarak okumaktayım. Bu mesaj umarım doğru analiz edilir ve ona göre yeni politikalar belirlenir. SAYGILARIMLA