Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, müminler asker
Bu İlahi ordu dinimi bekler
Allah-u Ekber, Allah-u Ekber!
İslam ahlakı ile büyütülmüş herkesi oturduğu yerden kaldıran satırlardır bu. Sadece bir şiir değil, uzun bir destanın başlangıç miladıdır. Pınarhisar cezaevinin koridorları 4 ay şahitlik etmiştir bu satırları okuyan sese. Sokak sokak, hane hane gezmiştir, ezberlenmiştir her kelime.
Bir yiğit var, mücadele etmeyi kafaya koymuş. Korkmuyor! Kimseye boyun eğmeyecek. Dik duracak. Süreç tüm Türkiye’nin bu yiğidi bağrına basmasıyla başlayacak. Kıymetli büyüğümüz rahmetli Erbakan hocanın davasının varisi, net ifadeler ile yola çıkacak. Ölecek belki ama vazgeçmeyecek. Binlerce insan aynı yolda yürümek için yola çıkacak, binler karşılayacak cezaevinin kapısının önünde.
Ve artık…
Düşman belli olmuştur. Dava belli olmuştur. Yol belli olmuştur. Önder belli olmuştur.
İslam dini bu ülkede yaşayacak. Hiç kimse fötr budalası bir ağzın ‘ Arabistan’a gitsinler’ demesiyle kalkıp bir yere gitmeyecek.
Hiç kimsenin eğitim hakkı elinden alınmayacak, hiçbir kuaför başörtüsü üzerine peruk takarak para kazanmayacak, hiç kimse zulme uğrayıp yerlerde sürüklenirken evladını kaybetmeyecek…
Hiç kimse ülkenin başbakanına yazar kasa fırlatacak kadar çaresiz kalmayacak, işsiz kalmayacak, aç kalmayacak.
Hiç kimse hastanede rehin kalan babasını, hastaneden çıkarmak için kadın elbisesi giydirmeyecek.
Rampalı çarşıda, kullanmış okul kitapları satın alıp, gece çocukları uyurken silip, ciltleyip olabildiğince yeni hale getirmeyecek babalar!
Anneler evlatlarının yemin törenini teller arkasından bakmayacak, protokolden kovulmayacak.
Ortaokul öğrencisi hak ettiği ödülünü almak için çıktığı sahneden indirilmeyecek.
Mescitler kapatılmayacak, ibadet hakkı kimsenin elinden alınmayacak.
Onuncu yıl marşı arkasına sığınan güruh İslam’ı kötüleyerek bir yerlere varamayacak!
Sarhoş tiplemelerle, ayı oynatanlardan medet umulmayacak.
Bu ülkede bir daha asla kenan evrenimsi tipler darbe teşebbüsünde bulunamayacak!
Hiçbir cemaat İslam’ın tüccarlığını yapıp, sözde İslam satıp, bu ülkenin insanını satın almayacak!
Millet kendi liderini, kendi başkanını kendi seçecek.
Ah be reis…
Ümmet sayende uyandı.
Hangi biri için teşekkür edelim şimdi?
Bize yaşattığın Türkiye için minnettarız. Seninle büyüyen gençlik olarak, yanındayız, izindeyiz.
Yalnızım dediğinde biz kederlendik. Endişen olmasın. Bu yolda hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin.
Bizlere dik durmayı sen öğrettin. Pes etmek yok. Yıkılmak yok. Yenilgi yenilgi büyümeyi senden öğrendik. İçimizdeki hainleri, kusurluları temizlemeye devam edeceğiz. Kimseye boyun eğmeyecek, el etek öpmeyeceğiz, yalvarmayacağız. Yanacaksa başımız yanacak, cehennemde yanmamak çabamız!
Bu sevdanın cinsiyeti yok! Çıktığımız bu yol Allah sevdasının yoludur, vatan millet sevdasının yoludur. Dik duran ümmet sana duacıdır ve bu yolda nice Tayyip Erdoğanlar yetiştirmektedir analar. Gecesini gündüzüne katarak çalışan babalar kızlarını okutmaktadır, Sen gibi olsunlar diye.
Kalbin gelecek adına kederlenmesin. Ölmeyi göze alıp, Vatan teslim etmemiş 15 Temmuz’un yiğitleri geleceği inşa edecek. Her daim ezan duyacak kulaklarımız, her yer seccademize uygun kalacak. İslam coğrafyası kıyamete kadar senin yiğitliğini konuşacak.
Şimdi; yıl 2018, Şubat 26.
Ülkesi için harcanmış 64 yıl.
Ömrün uzun olsun Reis.
Ömrün uzun olsun.