Ramazan ayında İsrail-Hamas arasında ateşkes imzalanacak mı?

7 Ekim’de başlayan İsrail-Gazze savaşında binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Ortadoğu Uzmanı İsmail Yaşa, İsrail, Amerika, Mısır, Suudi Arabistan ve Arap Emirlikleri gibi rejimlerin hedefinde Gazze’deki Filistin direnişini bitirme ve Hamas’ın orada ki yönetimine son verilmesi olduğunu söyledi.

7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıların üzerinden 4 ay geçti. Ortadoğu Uzmanı İsmail Yaşa, Filistin direnişinin meydana gelmesi İsrail’e çok büyük bir darbenin oluşturduğunu belirtti. İsrail’in bu olayı kabullenmesinin zor olduğunu ifade eden Yaşa, “Hamas İsrail’e çok büyük bir darbe vurdu. İsrail’inde bunu kolay kolay hazmedebilmesi mümkün değildi ve intikam saldırısı yapması bekleniyordu” dedi.

HEDEF: HAMAS YÖNETİMİNE SON VERMEK

İsmail Yaşa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu darbeyi bir fırsat olarak değerlendirip Gazze’ye geniş çaplı bir saldırıyla Filistin direnişini bitirmeyi ve Hamas’ın orada ki etki yönetimine son vermeyi hedeflediklerini kaydetti. Gazze’deki Hamas yönetimini sona erdirmek isteyenin sadece İsrail olmadığını aralarında Amerika, Mısır, Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi rejimlerinde bulunduğunu vurgulayan Yaşa, “Şu anki savaşın hedefi Gazze’deki Hamas yönetimini sona erdirmek ve bununla birlikte Gazze’deki direniş silahını direnişçilerin elinden almak. Birde Gazze’yi Batı Şeria’daki duruma getirmektir. Batı Şeria’da Filistin’in yönetimi ile İsrail güvenlik iş birliği yapıyor. Birlikte direnişçilerin peşine düşüyorlar. Orada hem Filistin yönetimine bağlı güvenlik güçleri hem de İsrail güçleri direnişçilere birlikte hedef alıyorlar. İsrail’in ve Yahudi yerleşimcilerin onlara yönelik herhangi bir eylem saldırısı olmasın diye birlikte önlem alıyorlar” diye aktardı.

HAMAS’IN ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VAR

Yaşa, İsrail ve Gazze’deki son durum hakkında Yeni Haber Gazetesine yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gazze’den bir daha İsrail’e füze atılmaması için oradaki direnişi bitirmek istiyorlar. Şu an gelinen noktada Hamas teslim bayrağını çekse savaşta sona erecekti. Lakin Gazze halkı ne kadar katliam olursa olsun bunu devam ettirmekte kararlı görünüyorlar. Hamas’ın bu noktada artık çokta fazla direnecek bir durumu yok. Hamas’ın önünde iki seçenek var. Biri kötü diğeri ondan daha kötü. Hamas ya Abbas yönetiminin Gazze’yi yönetmesine razı olacak bu kötü seçenek. Ya da Netanyahu’nun Gazze’yi Batı Şeria’dan ayırıp kendi bulacağı iş birlikçiler Filistinli birkaç işbirlikçi aracılığıyla işgal şeklinde ayrı yönetecek. Bu durumda daha kötü bir seçenektir.”

SAVAŞIN PERDE ARKASINDA AMERİKA VAR

Gazze direnişinde ön planda İsrail’in olduğunu fakat perde arkasında Amerika’nın olduğunun altını çizen İsmail Yaşa, “Türkiye’de çok fazla gündeme getirilmiyor ama Mısır’da bu işin içindedir. Oradaki Hamas yönetimini bitirmek şu an hedeftir. Dolayısıyla görüşmelerde hemen sağlanamıyor. Çünkü Hamas bunu kabul etmiyor. Hamas’ın taleplerini ne Amerika ne İsrail’in kabul etmesi mümkün değildir. İsrail Filistin’in tümünü yutmak istiyor. Hamas kendi açısından mutlak zafer anlamına gelecek bir talepte bulunuyor. Eski değişiminin ondan sonra olacağını söylüyor” dedi.

Hamas’ın elinde kart olarak bulunan tek şeyin İsrail esirlerinin olduğuna dikkat çeken Yaşa, “Biz bu güne kadar gördük ki İsrail’in esirleri de zamanı geldiğinde gözden çıkarabiliyor. Hamas yönetimi Gazze’de devam ettiği müddetçe Hamas’ın kalıcı ateşkes talebine İsrail, Amerika ve Arap ülkeleri desteklemeyecektir. Yani bunun çözümü savaşın devam etmesi mutlak. Ya da Hamas’ın artık pes ettim deyip Filistin yönetimine olabilecek belki en iyi şartlarla Abbas yönetimine Gazze şeridine teslim etmiş olacak. Başka türlü çıkar yol görünmüyor. Gazzeliler, Filistinliler, Hamas İslam dünyasını ve diğer İslam ülkelerini suçluyorlar ama bu çaresizlikle şu an yaşanan trajediyle duygusal olarak yapılan suçlamadır” ifadelerini kullandı.

RAMAZAN AYINDA ATEŞKES OLACAK MI?

Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Joe Biden İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada İsrail’in Ramazan ayı boyunca Gazze’deki saldırılarını durduracağını belirtmişti. Konuyla ilgili olarak Yaşa, Ramazan ayında ateşkes istemelerinin nedenini şu şekilde anlattı: “Ramazanda dini duygular yüksek olur. Özellikle Batı Şeria ve Kudüs’te yani İsrail’in Gazze’deki bu savaşa girerken en büyük korkusu Filistin’de kapsamlı bir itikada çıkması. 1948’de işgal edilen topraklar diye ifade ettiğimiz İsrail denilen bölgelerde yaşayan Filistinlilerin ayaklanmasıdır. Yani bu İsrail’i korkutan en büyük şeydir. Filistin yönetimi ile Batı Şeria’da yapılan güvenlik iş birliği sayesinde oralarda herhangi bir ayaklanma olmadı. İsrail ufak tefek hareketlenmeleri bastırdı. Ramazanda bunun artmasından çekiniyor. Çünkü 1948 tarihindeki topraklar alevlenirse Kuzeyde Hizbullah’la aradaki Yunan cephesindeki sınırda da bir alevlenme söz konusu olabilir. Bu durum Arap rejimlerini de zor durumda bırakacağı için Amerika’da istemiyor. Ramazanda ateşkes sağlansın diye çaba göstermelerinin sebebi budur.”

BAYRAMDAN SONRA SALDIRILAR DEVAM EDEBİLİR

Hamas Gazze yönetimini Abbas’a teslim ederse kalıcı ateşkesin sağlanacağını fakat Hamas’ın bunu kabul etmediği müddetçe bayramdan sonra da saldırıların devam edebileceğine işaret eden İsmail Yaşa, "Bu katliamlar devam ederse ramazanda da dini duyguların artmasıyla birlikte Batı Şeria-Kudüs ya da daha başka şehirlerde zora sokabilecek durum olabilir. Az ihtimalde olsa bunları göz önünde bulunduruyorlar. Onun için ramazanda bir sükunet istiyorlar ama geçici istiyorlar. Kalıcı ateşkes olmazsa saldırıların biteceğine ihtimal vermiyorum. Bayramdan sonra saldırılar devam edebilir eğer geçici ateşkes olursa. Çünkü ortak bir hedef. Hamas geçici ateşkeste esirleri teslim etmeyi düşünmüyor. Hamas artık bütün gemileri yakmış, ne olursa olsun savaşa devam diyor. Fakat şöyle kötü bir durum var. Ölenler sadece Hamas’lılar değil. 2 milyon Gazze halkını böyle bir şeye maruz bırakmaya ne kadar hakkı var konuşulmalıdır” dedi.

TÜRKİYE’Yİ SİYASİ AÇIDAN SAVAŞA DAHİL ETMEK AHLAKSIZCADIR

Yaşa, Türkiye’nin İsrail-Gazze savaşına karşın duruşu hakkında şu şekilde konuştu: “Türkiye için bir tehlike yok. Türkiye Filistin direnişiyle İsrail’e saldırmayı planlamadı. Türkiye’ye danışılarak organize edilen bir şey değil. Bu Filistin direnişinin kendi yaptığı bir şey. Dolayısıyla Gazze’de insanlar ölüyor ve Türkiye savaşa girsin diye bir beklenti var. Arap ülkeleri, Hizbullah, İran varken neden Türkiye savaşa girsin. Türkiye’yi siyasi açıdan içerisine çekmeye çalışmak ahlaksızcadır. Türkiye’nin bu şeylere boyun eğeceğini düşünmüyorum. Türkiye yapabileceğinin en iyisini hatta birçok ülkeden daha iyisini yapıyor. Yakında seçimlerde var onun propagandasını kullanıyorlar. Amaçları Türkiye’yi İsrail’le çakıştırmak, ekonomiyi zor durumda bırakmaktır. Türkiye için tehlike sadece bununla sınırlı. Onun dışında Türkiye için bir tehlike durumu söz konusu değildir. Öyle bir durum olursa zaten Türkiye müdahale eder.”

7 Ekim saldırılarının başlamasıyla beraber Türkiye’nin ileri görüşlü davrandığına değinen Yaşa, “Türkiye 7 Ekim saldırıları olunca olayların nereye gidebileceğini baştan gördü. Çünkü Türkiye’nin geniş bir devlet tecrübesi var. Türkiye, Gazze’deki Hamas yönetiminin tasfiyesini Filistin direnişinin tasfiyesine gideceğini gördü. Dolayısıyla Türkiye İsrail’in 7 Ekim’den önceki ihlallerini-saldırılarını gündeme getirip gerçek çözümün iki devletin bir çözüm bulacağını barışın istikrarın ancak böyle geleceğine dikkat çekmek istedi” ifadelerine yer verdi.

Gündem Haberleri