Rahmetin ve bereketin bolca zuhur ettiği ay olan ramazan-ı şerife bir kere daha ulaşmanın ve ulaştırılmanın lütuf ve sevincini yaşıyoruz. Bin aydan daha hayırlı bir ay olan ramazan-ı şerif, Müslümanlar için çok mühim bir yere sahip.
Gerek psikolojik olarak gerekse Kur’ân-ı Kerim’den ayetler ve çeşitli hadislerle bu mübarek ayın önemini daha iyi kavrayabiliyoruz. Psikolojik dedim, çünkü böyle bir ayın tesir ettiği rahmet ve merhamet ile huzura ve muhabbete kavuşuyoruz. Yardımlaşma duygularımız artıyor. Müslümanlar arasındaki dayanışma, daha da kuvvetleniyor. Bu dayanışma, zekât adı altında somutlaşıyor. Zekât, insanların içindeki zenginlik hırsını köreltir ve paylaşmayı öğretir. Paylaşmak, insanların psikolojik meselelerini çözer ve rahatlatır. Maalesef kapitalist hayat tarzı bizleri birbirimize karşı kör ve sağır birer insan hâline getirdi. İşte zekât ve yardımlaşma, bu ve buna benzer kusurları eritir ve insanların birbirine daha fazla yakınlaşmasına vesile olur.
Ramazan, bir yardımlaşma ayıdır. Bu ayda kalpler yumuşar, gönüller genişler, cömertlik hisleri gelişir. İnsan oruç tutarak aç kalınca, açlık çeken insanın hâlini daha iyi anlamaya başlar. Ramazan, bu manada bir yardımlaşma mevsimidir. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyuruyor; “Ramazan ayında bol bol infakta bulunun. Çünkü o ayda infakta bulunmak, Allah yolunda infakta bulunmak gibidir.”
Ramazan ayında oruç, insana; kanaati, zorluğu, acizliği ve şükretmeyi öğretiyor. Maddi durumu iyi olmayanları anlayabilmeyi yani empati kurabilmeyi anlatıyor. Oruç sadece aç kalmak değildir. Oruç, Allah rızası için tüm uzuvlarını ve nefsini terbiye edebilmeyi öğrenmektir. Allah rızası için hareket edebilmeyi öğrenmektir. Bütün bunlar bizim manevi zenginliğimizdir. İnsanı insan yapan, bu sayede yakınlaşmayı, sevgiyi ve dayanışmayı öğreten bir ibadettir.
Peygamber Efendimiz, ramazanın önemini şöyle ifade etmiştir: “Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerimize bastı. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse, diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen, diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi olur.”
Ramazan-ı şerifin bütün gün ve geceleri feyiz ve bereket doludur. Ramazan ayı, sabır ayıdır; sabrın karşılığı ise cennettir, buyuruyor Peygamber Efendimiz. Görüldüğü gibi Ramazan ayı çok faziletli bir aydır. Bütün bunların sebebi ise Kur’ân-ı Kerim’in bu ayda nazil olmaya yani inmeye başlamasıdır. Ayrıca bu mübarek ayın içinde bulunan Kadir Gecesinden mahrum kalanın, tüm hayırlardan mahrum kalacağı belirtiliyor. Ramazan ayının evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluştur. Allahü teâlâ; orucumuz, ibadetimiz ve yardımlaşmamızla bundan faydalanabilmeyi nasip etsin. Bu sıcaklarda oruç tutan tüm Müslümanlara Allah sabır versin ve ibadetlerini makbul eylesin inşallah.