Ülkenin ana gündem maddesi yeni TOKİ projesi oldu. 250 bin konutluk ilk proje için başvuru sayısı daha bir hafta dolmadan iki milyonu geçti, beş milyonu bulması bekleniyor. Bu rakamlar sadece milyonlarca insanın ev umudunu göstermiyor. Ülkenin geleceğine olan güvenin de bir simgesi. Çünkü kura sonucunda hak sahibi olanlar, peşinattı, aylık ödemelerdi derken ciddi bir borç yükünün altına girecekler. Ülke ekonomisine, kendi bütçesine güvenemeyenler böyle bir adım atamaz. Başvuru sürecini 81 ilde milyonlarca kişinin katıldığı bir anket olarak da görebiliriz…
TOKİ projesinin başarılı olacağı muhalefetin tepkisinden de pekâlâ anlaşılabilir. Bu kadarını beklemiyorlardı. Hem kontenjan fazlaydı hem de talep. Vatandaşta para yok, insanlar yiyecek ekmeğe muhtaç gibi ajitasyonlara kendi kitleleri bile inanmıyordu, şimdi gerçeği görmüş oldular. Milyonlarca insan ortama 70- 85 bin lira arası peşinatı ödemeyi göze alıyor. Aylık taksitlerde iki bin beş yüz ile dört bin civarı değişiyor. Talebi görünce şaşırdılar. İnsanların akıllarını karıştırmaya çalışıyorlar. 20 yılın sonunda 850 bin lira denilen ev bilmem kaç milyon lira olacakmış. Her yıl taksitlere zam gelecek de maaşlara gelmeyecek mi? 20 yıl önce asgari ücret ne kadardı şimdi ne kadar? Yetmedi “banker Erdoğan” söylemini ortaya attılar. Milletten o kadar para toplanacakmış da bakalım evler yapılacak mıymış? Sanki bugüne kadar TOKİ yüzbinlerce ev yapmamış, ilk defa böyle bir projeye başlanıyor. Tam tersi şimdiye kadar yarım kalmış bir TOKİ projesi yok.
Muhalefet projeyi kötüleyerek bir şey elde edemeyeceğini anlayınca bu sefer peşinata ne gerek var, mecliste peşinatın kaldırılmasını talep edeceğiz falan diye rol kapmaya çalışıyor(!) Çünkü biliyorlar ki ödenecek peşinatlarla ekonomi de olumlu anlamda hareketlilik olacak. Bir anda milyarlarca lira TOKİ’nin yani devletin bütçesine girmiş olacak. Bu milyarlarca liranın büyük bir kısmı da tasarruf hesapları ve yastık altından çıkacak. Epey bir döviz ve altın bozdurulup piyasaya kazandırılacak. Yani hem devlet, piyasa kazanmış olacak hem de vatandaş. Diğer taraftan balon gibi şişmiş ev fiyatları şimdiden az da olsa düşmeye başladı. Çünkü vatandaşlar birkaç aydır TOKİ projesinin açıklanmasını bekliyordu. Açıklamanın ardından başvurular, sonuçların duyurulması, kayıt yaptırmak derken Kasım ayının ortası bulunacak. Bu kadar zamanda ev piyasasında doğal olarak bir durgunluk olacak. Durgunluğun olduğu yerde fiyatlar aşağıya inmeye mahkumdur.
Ne Tarkan konseri, ne yeniden ısıtılan Vahdettin hain mi değil mi tartışmaları ne de altılı masanın adayı kim olacak sorusu vatandaşın umurunda değil. Sadece bir haftada hükümet psikolojik üstünlüğü muhalefetin elinden aldı. Şimdi bunun altının doldurulması gerekiyor. Şangay İşbirliği Örgütü toplantısında verilen mesaj önemliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diğer liderler karşısındaki fotoğrafı çok iyi bir imaj çalışmasıydı. Bunların yanında psikolojik üstünlüğü korumak için dön dolaş ekonominin düzelmesi gerekiyor. Bu tarafta yeni adımlar atılmalı. Döviz kurlarında kalıcı düşüşün sağlanmadığı sürece ekonomideki kırılganlığı gidermek zor. Bunun yolu bir şekilde bulunmalı. Seçimden sonra TOKİ projesinin ikinci aşamasına başlanacağının söylenmesi de olumluydu. Bir de ikinci aşama seçimden önce bahar aylarında açıklanacak olursa o zaman muhalefet düşünsün.
İnsanlar için önemli olan önünü görebilmek, istikrardır. Ekonomide sıkıntılar olsa da insanlar geleceğe o kadar karamsar bakmıyor. Çünkü belli ölçüde kendi geliri de artıyor. En önemli ihtiyaçlardan birisi barınma. TOKİ projeleriyle insanların bu ihtiyaçları da karşılansa hükümete olan güven bir kat daha artar. 250 bin rakamı gerçekten çok büyük ama başvuru sayısının yanında küçük kalıyor. TOKİ, bürokrasiyi mümkün olduğunca azaltıp, belediyelerle de iş birliği yaparak hep daha fazlası için çalışmalı.
Ortalama gelecek 20 yılına yatırım yapan vatandaş istikrarlı bir yönetim ister. Ülkede ekonomik anlamda bu kadar sıkıntı olmasına rağmen altılı masaya güven olmamasının en büyük nedeni bu. Çünkü altılı masa bir koalisyon hükümeti gibi. 80-90’lı yıllarda atıl kalmış, onlarca yıl süren kamu yatırımlarını bilenler sırf TOKİ projelerinin sonuçlanması için bile hükümetten yana tavır alır. Gençler elbette o günleri hatırlamaz. Memleketimizden örnek vermek gerekirse sadece Mevlâna Kültür Merkezi’nin inşaat süreci araştırılırsa yeter…