Polis Teşkilatımız biliyorsunuz son yıllarda çok fazla eleştirilen bir kurum. Bu eleştiriler zaman zaman haklıdır belki ama şöyle haberlere bir baktım eleştiri haberlerinin büyük bir bölümü haksız. Nerede ise eleştiri haberlerine baktığımızda yüzde doksan beşe varan bu insafsız ve haksız eleştirilerin temelinde terörün, anarşinin ideolojik bir hal alarak ülkemizdeki siyaseti etkiliyor olmasıdır. Muhalefet bu terörden beslenmeye çalışıyor ne yazık ki… Siz kalkıp polise taş atacaksınız, polis size su sıkınca suçlu olacak. Daha geçen gün “Emek Sinemasını yıktırmayız” diye bütün Türkiye’de adeta anarşi estirdiler. Emek Sineması yıkılmayacakmış, bir de varsayalım yıkılacak, bu toplumun sanki derdi bu… Orası özel mülk, adam ne yapacağını sana mı soracak? Özel mülk sahibi bir insana medyayı da arkasına alan artist topluluğu baskı, tehdit ve zorbalık uyguluyor. Poliste müdahale edince cıyak cıyak bağırıyorlar… Yine CHP’li milletvekilleri adeta terör estiriyor, Polise, jandarmaya karşı toplumu kışkırtıyor, alenen suç işlemeye toplumu sevk ediyor ve güvenlik güçlerimizde müdahale edince adam ağzını eğe eğe şov yaparak, “ölümden öte yol yok” naraları atarak güvenlik güçlerimizi suçluyor.
ODTÜ’teki terörü izlemiştik, daha onlarca bu tür olayları örnek gösterebiliriz. Yani sizin anlayacağınız ülkemizde köpekler ortalıkta kudurmuş bir şekilde gezsin ve taşlarda bağlansın isteniyor. Adam aracın motorunu kendi motoru zannediyor, şehir içinde trafik terörü estiriyor, polisimiz cezayı kestiğinde ise cıyaklaması bir köşe yazısından duyulmaya başlanıyor.
Bu olanları görüyoruz ve polisimizi destekliyoruz. Medyada yer alan haksız haber ve köşe yazılarından emniyet teşkilatımızın etkilenmemesini tavsiye ediyorum. İt ürer kervan yürür.
Polislerimiz zorlu bir görev üstleniyor. Bu yoğun, yorucu ve ağır psikolojik ve sosyolojik baskının olduğu mesleğin mensuplarının hepsinin hiç hata yapmadan çalışmasını da bekleyemeyiz. Normal olarak da bazı hatalarda oluşabiliyor. Zaten o zaman teşkilat gerekeni yapıyor, mahkemelerimiz suçlunun cezasını kesiyor. Bu fevri olaylar polisimizin büyük sabır, fedakârlık ve mücadelesini gölgeleyemez. Aslında 240 binin üzerinde personeli olan bir birimin hata karnesine baktığımızda, dünya ya da gelişmiş ülkeler kıyaslamasında bizim polislerimizin daha iyi olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan ülkemizde 400 kişiye bir polis düşmektedir ama bu gelişmiş ülkelerde 250 kişiye bir polis şeklindedir ve anlayacağınız bugün polis teşkilatı ciddi oranda personele ihtiyaç duymaktadır. Bununla birlikte polislerimizin başka sorunları da vardır.
Polisimiz bugün hala bir artisti korumaktan tutunda popçunun topçunun güvenliğini bile sağlamaktadır. Oysa bu ve benzeri görevlerin çoğu özel güvenlikçilerce sağlanmalı ve polisimiz rahatlatılmalıdır.
Polisimizin sıkıntılarının çözümü konusunda hükümetimizin attığı adımlar olumlu ama daha fazlasını bekliyoruz.
Polis Teşkilatımızın bu güzel günlerini kutluyoruz, bütün mensuplarına sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyoruz. Görevlerinin yaparken Allah yardımcılar olsun… Şehit olan bütün polislerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Hayatını kaybetmiş polislerimize rahmet diliyoruz…
Hacı Abiler Bu Gidiş Nereye!
Polislerimiz sağ olsun suçlu ile suç ile mücadele etmektedir ama bu arada bilesiniz sosyal hayatımızda ciddi sıkıntılar baş göstermiştir. Bunu daha öncede yazdım, tekrar ifade edeyim bir tramvaya bindiğimde tramvayda bir polis görürsem kendimi rahat hissediyorum, aynı şekilde sokağımda bir polis aracı geziyorsa kendimi rahat hissediyorum. Çarşıda pazarda da aynı durum söz konusudur.
Medyanın alabildiğine iffetsizleştirmek için mücadele ettiği toplumun sokağa yansıması bir o kadar tehlikeli ve sorunlu olmaktadır. Günümüzde dindarların hayatı baya kaymaklı… Hacı abiler, şaşalı, ucuz, basit, kalitesiz gece programlarını cihat zannettiler, Türkiye genelinde izlenme oranı binde bir bile olmayan televizyonlarda şov yapmayı dindarlık zannettiler, şov yapmaya devam ediyorlar, onların bıraktığı boşluğu şeytan dolduruyor.
Polisimiz elinden geleni yapıyor ama bilesiniz bu toplumsal sorunları çözmeye polisimiz yetmez, yarın yangın hepimizi içine alacak. Bir an önce “Ey İman edenler, tekrar iman ediniz” Ayetini kendimize muhatap almalıyız.
Yoksa bilesiniz bu toplumu polis bile koruyamayacak. Kendi cak cukları devam etsin diye nitelikli insanları dışlayan hacı abiler bu işleri başaramayıp toplumu helake sürüklüyorlar, geleceğimizi mahvediyorlar. Çağın atraksiyonlarına yanıt veremeyen, gençleri koruyabilecek popüler argümanlar geliştiremeyen, cahil, zayıf ve fakat etkili yetkili, makam sahibi zengin dindarlar milleti bitiriyor. Gidiş hayır değil, biz söyleyelim de.