Konya’da piyasalarda bir durgunluk görünüyor. Özellikle esnaf kesimi işlerin çok yavaş gittiğinden ve piyasada para dönmediğinden yakınıyor. Kısır bir döngü oluşmuş durumda. Herkes birbirini atlatıyor ve ödemeler aksıyor. Bizler sık sık esnaflarla oturup kalktığımız için böyle bir durum sezdik. Bu durgunluğun bir an önce harekete geçmesi ve piyasaların canlanması gerekiyor. Paranın piyasada elden ele gezmesi gerekiyor da diyebiliriz. Bu konu ile ilgili bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mevsim yaz, aylardan Ağustos ayı … Riviera kıyısında küçük bir kasaba. Yaz sezonu ancak yağmur yağıyor yani kasaba bomboş… Bu kasabada herkesin birbirine borcu var ve veresiye ile iş yapıyorlar. Kasabadaki tek otelin sinek avladığı şu sıralarda şans eseri otele zengin bir Yahudi müşteri geliyor ve otel sahibine 100 dolar bırakıp, anahtarı alarak odaya yerleşmeye çıkıyor. Otel sahibi hemen parayı alıp kasaba olan borcunu ödüyor. Kasap parayı hemen toptancıya götürüp borcunu kapatıyor. Toptancı büyük bir sevinçle parayı aldığı gibi kendisine veresiye hizmet veren berbere götürüp borcunu ödüyor. Berber de doğruca otele gelip otel sahibine olan konaklama borcunu ödüyor. Bu arada Yahudi müşteri odadan aşağıya iniyor ve odayı beğenmediğini söyleyerek otel sahibine verdiği 100 doları geri alıp otelden çıkarak gidiyor. Ancak ortada garip bir matematiksel problem var; Şimdi bu işten kim karlı çıktı? Kimse karlı çıktı gibi görünmese de herkes borcunu ödemiş oldu.
Geçtiğimiz gün Sanat Halı’nın bölge bayisi Mevlüt Yetkin abimizi ziyaret ettik. Kendisi Şefik Can Caddesi üzerine Showroom tarzında bir yer açmış. Mağazayı bize gezdirdi. O kadar güzel halı çeşitleri vardı ki artık çok lüks bir Türkiye’nin olduğunu halı modellerinden bile anlayabilirsiniz. Her sene çok sayıda yeni halı modelinin çıktığını ve yetişemediklerini söyledi. Aslında tüm ev gereçleri piyasasını canlandıran sektöründe inşaat olduğunu ekledi. İnşaat sektörü 850 çeşit araç gereç piyasasına etki ediyormuş. Ne kadar canlı olursa piyasa o kadar canlanıyormuş. Ayrıca evlerin düzenlenmesini de konuştuk. Artık her bayanın bir iç mimar olarak dizayn konusunda tecrübeli olduğunu söylüyor Mevlüt Bey. Bayanlar, evdeki parkeden, mobilya rengine, duvar boyasına kadar hepsini uyum içerisinde seçiyorlarmış. Halıyı da bu renklere uydurarak güzel bir kombinasyon hazırlıyorlarmış. İnsanlar artık her konuda kaliteye ve uyuma özen gösteriyorlar. Bir halı seçiminde bile saatlerce kararsız kalınıyor ve tek tek inceleniyor. İnsanların bilinç düzeyi arttıkça, kaliteli ve kalitesizi ayırt ettikçe merdiven altı iş yapanlarda, kapılarına kilit vurmaya mahkum olacaklardır. Sevgiyle kalın…