Toplumsal hayatta her türlü uyumu, istikrar ve var olan barışı bozan en önemli etkenlerden birisi, piyasalarda meydana getirilen sun’i dalgalanmalardır. Böylesi hareketler, arz-talep dengesini altüst etmekle kalmaz, ekonomik açıdan gelir düzeyi düşük olan kimselerin aleyhine işleyebilecek durumlar ortaya çıkarabilir. Böyle bir duruma sebep olanlar, kişisel menfaat ve mutluluklarını topluma zarar verecek bir temel üzerinde yükseltmeyi alışkanlık haline getirdiklerinden dolayı, iyi bir mü’min olamazlar. Müslüman Müslümanın elinden ve dilinden zarar görmeyen kimsedir. İyi bir Müslüman iyi bir vatandaş aynı zamanda kişisel çıkarlarını toplum çıkarlarını zarara uğratacak şekilde toplumu tehlikeli risklere atabilecek her türlü girişim ve faaliyetten uzak kalan kimsedir.
İslam, alın terini, emeği ve helâl kazancı övmüş, aksi olan her türlü haksız kazancı da yasaklamıştır. Bilindiği gibi, toplumsal istikrarı bozan ve fiyatların yükselmesine yol açan, özellikle toplumda dar gelirli fakirlerin aleyhine işleyebilecek ve toplum gemisini zaafa uğratacak faaliyetlerden birisi de gabn-ı fahiştir. Gabn-ı fahiş, bir malı, olması gereken fiyat üzerinden değil, daha fazla bir fiyat üzerinden satmaktır. Örneğin yüz liraya olan bir malı yüz yirmi liraya satmak gibi…
İşte günümüzün acil problemlerinden birisi, bu. Fiyatlarda aşırı derecede bir yükseliş yaşanıyor. Piyasalarda bir istikrarsızlık söz konusu.. Dün beşe aldığınız bir gıda ürününü, bugün aynı fiyata alamıyorsunuz, adeta fiyatlar uçmuş, tavan yapmış vaziyette. Tüketicinin cebini yakıyor. Asgari gelirle yaşayan aileler çok mustarip bir durumda. Acilen hükumetin bu konuya çok ciddi bir şekilde eğilmesi gerekiyor. Denetimler sıklaştırılmalı, bu tür ticaret yapanlar ağır cezalara çarptırılmalıdır. Kimse, fakir fukaranın cebine el atmamalıdır. Hem üreticinin ve hem de tüketicinin hakları korunmalıdır.
Aşırı fiyat yükselişleri halkın alım gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Bunu sadece ekonomik rant peşinde koşanlar değil, siyasi rant peşinde koşanlar da tezgahlamış olabilir. İktidarı sandıkta değil, sokakta arayanların bir oyunu da olabilir. Fiyatlardaki istikrarsızlığa asla izin verilmemelidir. Çünkü mutfağa yansıyan bu durum, ailelerde çözülmeleri tetiklemekle kalmaz, her türlü pis işlerin zeminini de hazırlamaya kaynaklık eder. Piyasalarda meydana gelen spekülasyonların kaynağı, üretici midir yoksa satıcı mıdır? Bunlar iyi araştırılmalı ve ona göre acil tedbirler alınmalıdır. Özellikle temel gıda maddeleri ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin alımı konusunda fiyat dengeleri yeniden rayına, olması gereken yere oturtulmalıdır.
İslam ticaret hukukunda piyasada suiistimaller olduğu, vurguncu ya da karaborsacıların devreye girerek halkı mağdur ettikleri, halkın zaruri ihtiyaçları sayılabilecek mallarda aşırı fiyat artışları yaşandığı durumlarda, kamu otoritesinin fiyatlara müdahale etme (narh koyma) yetkisi vardır. Aşırı fiyatın tespitinde ise, bilirkişilerin günün piyasa şartları içerisindeki belirlemeleri esas alınır.
Narh, asgari ve sabit fiyat tespitlerine verilen bir isimlendirmedir. Devlet isterse halkın alım gücünü yok eden ve piyasa sistemini ve adil ticaret düzenini bozan kesimlere karşı yeni düzenlemelere gidebilir. İçinden geçtiğimiz günlerde büyük avm sahipleri bile döviz kurlarıyla alakası olmayan mallara yüzde yüzün üzerinde zam yapmışlardır. Derhal bu gidişin önüne geçilmelidir.
Piyasalarda fiyat istikrarının bozulmasında açgözlülük, bencillik ve fırsatçılık vardır. Bu hırsların kanaat ahlakıyla dizginlenmesi gerekir. Acaba bu açgözlü insanlar, piyasaların fiyat dengesini bozmakla toplumun tabanında nasıl bir sosyal depreme yol açacaklarını ve sosyal barışı bozacaklarını bilmiyorlar mı? Fırsatçılık kazanç kapısı olmamalıdır. Bu toplumda asgari ücretle yaşayanlarımız var. Bunların hali ne olacak? Hiç insaf, vicdan yok mu sizde? Allah’ını, dini, imanını, diyanetini bilen, vatanını milletini seven bir kimse bunu yapamaz.
Ne olur, piyasalardaki dengeleri bozmak için malı piyasadan çekerek stokçuluk yapmayın. Oynanan oyunu görün. Döviz fiyatı yükseldi diye, dövizle alakası olmayan ürünlere fâhiş fiyatlar koymayın. Unutmayalım ki, ticari hayatında dürüst tüccar; peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraberdir. Ahiretinizi dünyaya tercih ederek mahvetmeyin.