Öncelikle Konyalılar olarak bugün Yeni ve Muhteşem stadyumumuza gidip Torku Konyasporumuzu destekleyebiliriz.
Bir yerden başlamamış gerekiyor değil mi?
Tabi Konyaspor yönetiminin de yapması gerekenler var. Konyaspor bünyesindeki makamları Konya ile ünsiyet kuracak insanlara teslim etmeliler. Yönetim kurulu üyeliğini, basın sözcülüğünü reklam için kullanan tiplerden temizlemeliler.
Konyaspor ile her firma reklamını yaptırabilir ama Konyaspor hiçbir zaman birilerinin kendini tatmin mekânı değildir ve olmamalıdır.
Ahmet Şan gibi Konya’nın güvendiği, değer verdiği bir kulüp başkanımız var, kendisinden ricamız Konyaspor’u birilerinin oyun alanı olmaktan kesin ve net çıkarmasıdır.
Ekranlarda, gazete sayfalarında çokça görünen bazı simalar Konyalıların onay vereceği isimler değil, biz açıkça ifade edelim.
Ha isim ver diyorsanız isim veririm ama bu isim verme konusu Konyaspor’a zarar verebilir korkusunu yaşadığım için isim vermiyorum.
Lütfen Konya ile net ve tam ünsiyet içinde olsun Konyaspor.
Şimdi Basketbol takımımızda var, bu iki takımımız yönetimleri ile basın sözcüleri ile Konyamızla tam ünsiyet kurarsa hem Konyalılar maç izlemeye gelir hem de şehir ile bütünleştiği için ekonomik hiçbir sıkıntı yaşamadan bulundukları ligde etkili takım olurlar.
Zaten Yeni Türkiye’ye Yeni Konya derken bundan bahsediyoruz. Konya takıntısız olmalıdır, Konya birbirini sevmelidir, Konya’da hiçbir makam, mevki, konum, bencillerin kendilerini tatmin alanı olmamalıdır. Konyalıların genel ekseriyetinin olaylara, konulara müdahil olması sağlanmalıdır. Ve Konya her alanda 1. Sınıf olmalı, başarılı olmalıdır.
Yoksa birileri kendi çalar, kendisi oynarsa hiçbir yere varılmaz.
Özellikle insan kayırma, akrabacılık gibi konular tamamen ortadan kalkmalıdır.
Şimdi bu süreçte atılması gereken en önemli adımı sizinle paylaşmaya çalışacağım. Öncelikle, AK Partili yetkililer, Milletvekillerimiz, Belediyeler, Medyamızın Temsilcisi kuruluşlar, Konyaspor, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Karatay Üniversitesi, ilçelerimizden etkili isimler, kanaat önderleri, MÜSİAD, ASKON ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızdan oluşan 100 kişilik bir heyet Konya Büyükşehir Belediyemizin ve Valiliğimizin koordinasyonunda bir araya gelmelidir.
Bundan önce ne olduğunun çok önemi yok, bundan sonra nasıl ortak adımlar atılacak, Konya için doğruyu nasıl bulacağız, herkes eteğindekileri dökmeli ve konsensüs oluşmalıdır.
Bir araya gelen bu kurum ve kuruluşlarımız Konya Gelişim Platformu isminde yeni ve kararları herkesi bağlaması gereken bir üst sekretarya kurmalıdırlar.
Konya Gelişim Platformu 3 aşamalı bir yapıya sahip olmalıdır, 15 kişiden oluşan yönetim kurulu, 50 kişilik genel kurulu ve 1500 kişilik genel istişare kurulu olmalıdır.
Yılda 3 defa genel istişare kurulu, ayda bir defa genel kurul ve her hafta da yönetim kurulu toplanmalıdır.
Konya Gelişim Platformu bir vakıf olarak kurulabilir. Resmi olması ve kararlarının her kurum tarafından bağlayıcı kabul edilmesi Konya için çok önemlidir. Bu vakfa bir Genel Sekreter ve bu Genel Sekreterin emrine de yaklaşık 15 kişilik bir profesyonel ekip atanmalıdır. Vakfın giderlerini Konya’daki kurum ve kuruluşlar karşılamalıdır.
Bir şekilde MEVKA gibi kuruluşların da bu sekretaryayı desteklemesi sağlanmalıdır.
Bu Konya Gelişim Platformunun en önemli 6 tane görevi olmalıdır.
1- Konya’nın yol haritasını belirleyecek raporlar hazırlama.
2- Konya’nın milletvekilleri ile arasında koordinasyonu sağlama ve milletvekillerinin Konya projelerini daha net takip edebilmeleri için onların ortak hareket etmelerini sağlama.
3- Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile Konya’nın arasındaki koordinasyonu sağlama. Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na Konya’mızın sorunlarını birinci elden sunabilme.
4- Ankara’daki Konyalı bürokratlar ile Konya’nın arasındaki koordinasyonu sağlama ve bu koordinasyon çerçevesinde Konya için olumlu işbirliklerinin yolunu bulma.
5- Kurumlar arasında Konya’nın ortak çıkarları ve Konya’nın gelişim politikaları hususunda eş güdüm sağlama.
6- Türkiye’de ve dünyada mevcut olan sorunlar, gündem konuları hususunda vizyon sunabilecek, iktisadi, siyasi, eğitim, sağlık ve bütün içtimai konularda açıklamalar yapma, çözüm önerileri sunma.
Bütün bu görevler arasında en önemlisinin, kesinlikle Konya’nın sorunları ve Konya için nelerin yapılacağı ile ilgili raporlar hazırlama olduğunu belirtmem gerekiyor.
Bu konuda Konya Gelişim Platformu gerektiğinde akademisyenlerden, aydınlardan, yazar ve düşünürlerden, gazetecilerde bir ekip kurma yetkisine sahip olmalıdır. Bu ekip toplantılar yaparak Konya’nın sorunları ve çözüm önerileri hususunda fikirler üretmeli ve ortaya çıkan fikirleri de yayınlamalıdır. Bu yayınlar Konya’nın kendisine yeni ufuk, vizyon oluşturması hususunda ön açıcı olacaktır.
Netice derdimiz Konya ise, Türkiye ise, Ümmet ise, İnsanlık ise bunu yapmaya mecburuz. Eğer Konya bunu başarabilirse şunu bilmemiz gerekir Konya hem insan kaynağı açısında, hem iktisadi açıdan ve hem de nüfus yoğunluğu açısından çok kısa bir sürede İstanbul ve Ankara’nın arkasından gelen ülkemizin en önemli 3. Şehri olacaktır.
Ama bunu başaramazsak Konya’dan beyin göçü devam edecek ve Konya’da kalanlarda kendilerini tiran zanneden çocuk oyuncağı oynayan zavallılar olarak kalacaktır.
Konyalılar, etkileri Cihanbeyli’ye bile varmayan ama dünyayı kendisinin yönettiğini zanneden zavallılar olarak mı kalacağız, yoksa gerçekten Türkiye’ye dünyaya yön veren bir medeniyet merkezi mi olacağız? Bugün ki soru budur?
Ve bu soruya vereceğiniz cevap Konya’nın kaderidir bilginiz olsun. Konya Selçuklu sonrası tarihinin en önemli fırsatını yakalamıştır. Yetişmiş, düşünebilen insan kaynağımız var, biliyorum çoğu gitti ama yine de Konya’yı bir yere taşıyabilecek insan kaynağına sahibiz, kurumlarımız var, kuruluşlarımız var.
Şimdi gereğini yapmalı ve insanlığı Konya ile yeniden tanıştırmalıyız.