Makine ürettim
Şimdi gıda işine gireyim
Bu da tamam şimdi bir de otel açıyım
Ha bir reklam ajansı da yakışır şimdi yanına
Bu düşüncelerin sonu genellikle tüm pazarlardan geri çekilmekle sonuçlanıyor.
Büyümek, para kazanmak, holdingleşmek cezbedici kelimeler ama eğer büyüme stratejilerinizi doğru şekilde yönetemezseniz o zaman KOBİ bile olamayabilirsiniz. Belirli bir sektörde biraz kâr eden firmalar hemen odak noktalarını başka pazarlara çeviriyor ve çeşitlenerek büyümeyi denemek istiyor. Daha mevcut faaliyeti üzerine yeterli seviyeye gelemeyen markalar hemen büyümek üzerine stratejiler üretmeye başlıyor. Fakat çoğunlukla sonu hüsran olmaya başlıyor. Büyümek mutlaka ki şirketlerin en büyük hedefi zaten yerinde sayarak bir süre sonra kendiliğinizden yok olursunuz. Fakat büyüme kararı da çok dikkatli ve strateji doğrultusunda verilmesi gereken bir karar. Dikkatsizce ve ileriyi düşünmeden yapılan büyüme yatırımları elinizdekilerin de gitmesine yol açabilir. Pazarlamanın en önemli kurallarından biri yaptığınız işe odaklanabilmek. Çeşitlenme önemli evet ama henüz yeni olduğunuz bir pazarda biraz para kazanmanız sizi başka sektörlere yönlendirme cesaretini vermemeli. Buna cahil cesareti denilir.
Genelde firmalarımız “Hele bir girelim de Allah yardım eder” mantığıyla büyüme kararı veriyor. Ama tedbiri de kendisinin alması gerektiğini unutuyor. Eğer bir pazarda varlık gösteriyorsanız uzun yıllar önce o işinize odaklanın ve kendi ürettiğiniz ürün ya da verdiğiniz hizmeti çeşitlendirebilecek pazarlama stratejileri üzerine çalışın. Bulunduğunuz pazarda ürün ya da hizmetlerinizi çeşitlendirmek ilk adım için size daha büyük avantajlar sağlayacaktır. Tabi ki bunu yaparken de bulunduğunuz pazarın doygunluk ve rekabet oranını da hesaba katmak gerekiyor.
Eğer odaklanmayı başaramaz ve yepyeni sektörlere adım atıyım diye bir anlık hevesle yeni pazarlara dalış yaparsanız kısa vadede para kazanabilirsiniz fakat düşüşünüz daha acı verici olabilir. Apple markası pazarlamada odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Aslında odaklanma dediğimiz durum sadece markalar için değil kişisel hayatımızda da önemli. Nasıl ki bir daldan bir dala uçan, hali hazırdaki faaliyetlerini mükemmelleştirmek üzerine çalışmayıp yeni pazarlara girmeye çalışan markalar başarısızlıkla sonuçlanıyorsa hayatımızda ne yapacağımıza karar veremeden her şeyi yapmaya çalışarak her işi yarım yapan bireyler de hayatlarında başarısızlıkla karşılaşıyor. Kişisel hayatımızda da odaklanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Odaklanmak hem markalara başarıyı getiriyor hem de bireysel olarak kendimize.
Odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu Apple’ın CEO’su Tim Cook’a sorulan Steve Jobs’tan neler öğrendiniz sorusuna verdiği cevaptan anlayabiliriz: “Sadece iş hayatında değil, özel hayatta da anahtar kelimenin odaklanmak olduğunu öğrendim.”