Hala birçok kişinin ağzına dolanmış gidiyor satışa pazarlama demek. Pazarlamayı hep satış kavramıyla karıştırdık. Hatta birçok apartman girişlerinde siz de karşılaşmışsınızdır “dilenci ve pazarlamacı” giremez diye. Birçok insanın aldatılmasından, ülkemizde yaşanan çeşitli satış kanallı dolandırıcılıklardan dolayı maalesef hala pazarlama ismi kendini aklayabilmiş değil. Bırakın aklanmayı doğru anlamıyla kullanılmıyor bile. Aslında pazarlama kendini pazarlayamadı diyebiliriz. Tabi bunun için akademik ve sektör temsilcileri ne yapıyor düşünürsek kılını bile kıpırdatmıyor desek yeridir. Akademik çevre bana dokunmayan yılan bin yaşasın maaşımı alır keyfime bakarım derken sektör ise müşteri kârını nasıl daha fazla arttırırım diye düşünmekten yaptığı işin pazarlama iletişim problemini çözemez konumda. Öyle ki kendini reklamcı diye konumlandıran kişiler bile pazarlamayı satış ile aynı kefeye koyuyor. Satış işini yapan kişilere “pazarlamacı” unvanını uygun görüyor.
Pazarlama dediğimiz bir ürünü bir müşteriye satmaktan çok daha ileride bir kavramdır. Satış ürünün müşteriye ücret karşılığı verildiği aşamayı oluşturur. Ürünün teslim edilmesiyle satış kısmı tamamlanmış olur. Pazarlama ise daha ürün üretilmeden önce başlayan bir yönetim şeklidir. Satış pazarlamanın iletişim bileşeninin bir üyesidir aslında. Bir ürünün üretilmeden önceki biçimi, ambalajı, içerisine eklenecek hammadde, nerede tüketiciye sunulacağı, fiyatı, tüketiciyle nasıl bir iletişim kurulacağı ve ürünü tüketiciye sattıktan sonra satış sonrası hizmetlerin tamamı pazarlamayı oluşturur. Satış ürünün devredilmesiyle son bulur fakat pazarlama kesintisiz devam eder. Ürün satmakla biten bir şey değildir.
Pazarlama bir hayat felsefesidir, yaşamı yöneten bir olgudur. Ne zamanki yaşama pazarlama bakış açısıyla bakmaya başlarız o zaman daha berrak ve keyifli bir yaşam sürmeye başlarız. İş hayatımızdan aile hayatımıza, arkadaş çevremize kadar hayatın her alanında pazarlama insan hayatına yön verir. Çocukluk arkadaşlarımızla hala görüşebiliyor ve ilişkilerimizi sağlam temeller üzerinde devam ettirmek dahi bir pazarlama yeteneği olarak görülebilir. Pazarlama sadece bir ürün ya da hizmetle sınırlandıramayacak kadar büyük ve keyifli bir stratejik süreçtir aslında. Hayatın iki bakış açısı vardır diyebiliriz satış anlayışıyla bakanlar ve pazarlama açısıyla bakanlar. İşi olunca sizi arayan, işi bittikten sonra sizden uzaklaşan kişiler hayata vur – kaç satış stratejisi ile bakan kişilerken, daha uzun süreli iletişim ilişkileri yürütebildiğiniz ve her zaman yanınızda bulunan kişiler pazarlama bakış açısıyla yaşama bakarlar. Farkında olmasak da aslında pazarlama her yerde ve her an yaşamın içerisinde. Aslında biraz farkına varabilsek keyifli bir yaşam kendi ellerimizde. Bir iletişimci olarak tüm okurlara tavsiye yaşama pazarlama gözünden bakın ve tüm ilişkilerinizi pazarlama yaklaşımıyla sürdürün. Emin olun hem siz hem çevrenizdekiler çok daha güzel bir hayat yaşayacaktır.
KURBAN SATIŞÇILARI NEDEN REKLAM YAPMAZ
Önümüz kurban bayramı, toplumumuz inancı gereği kurban alımlarına ilgi gösteriyor. Peki, neden hiçbir kurban satışçısı reklam yapmaz. Aslında rekabetin yüksek olduğu bir kategori diyebiliriz. Fakat bu işi yapan çok iletişim kuran yok. Kesinlikle fark oluşturulması gereken bir sektör. Bu sene olmadı ama seneye kurban satışçılarımızdan bir iletişim atılımı bekliyoruz. Herkesin iyi ve huzurlu bir bayram geçirmesi dileğiyle.