Pastırmalı aşure!

Dr. Bekir Mehtap

Geçen haftaki Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra, bu hafta deplasmanda alınan Kayserispor galibiyeti şüphesiz tüm camianın yüzünü güldürdü. Sadece skor adına yüzlerin gülmesinin yanı sıra; futbol adına doğru şeylerin yapıldığı, maçın başından sonuna kadar tamamen rakipten üstün oynayan ve akabinde rakibine neredeyse pozisyon vermeyen bir takım hüviyetinde güzel bir futbolla taraftarları memnun eden bir takım vardı sahada…Üstelikte deplasmanda…Deplasmanda demişken, Kayserispor’u hiçte hafife almayın, bu takım 2 hafta önce Fenerbahçe’yi Ülker Stadyumu’nda, 10 kişi kaldığı bir maçta 3-2 mağlup etmiş bir takım!! Üstelik Deplasmanda…

Bu sebeple, bu galibiyet kesinlikle Konyaspor’un hanesine yazdırdığı önemli bir galibiyet ve 3 puan… Bundan dolayı, başta teknik ekip olmak üzere tüm oyuncuları tebrik etmek lazım. Sadece kuru bir tebrikle yetinmeden biraz da maçla ilgili yapılan doğrulardan bahsetmek ve birazda teknik açıdan değerlendirmek yanlış olmaz herhalde…

Öncelikle Konyaspor’da, Rıza Hoca diziliş olarak 4-2-3-1 sistemini benimsemiş ve istikrarlı bir şekilde sezon sonuna kadar da, bu sistemde devam edecek gibi görünüyor.  Özellikle son 3 maçtır savunma bölgesinde aynı kadro ile çıkmak, oyuncuların birbirlerine uyumu adına da, Konyaspor için her maç artı kazandırıyor. Özellikle Yatabare’nin gol bölgelerindeki etkinliğinin oynadığı mevki ile de doğru orantılı olduğunu bu maçla birlikte bir kez daha görmüş olduk. Geçen hafta, bu oyuncuyu sağ ve sol kenarda değerlendiren Rıza Hoca, doğru bir tercihle bu maçta santrafor oynatarak, beklediği ve istediği verimi aldı diyebiliriz. Bu maç adına, Rıza Hoca’nın doğrularından biri de, 2. bölgede pres yaparak rakibe alan bırakmayan, rakip orta saha oyuncularının yüzünü dönmesine izin vermeyen bir oyun yapısı ile sahaya çıkmasıydı. Bu oyun kurgusu, rakibin topu oyuna sokmada hata yapmasına sebep olurken, kaliteli ve teknik kapasitesi yüksek orta saha oyuncularından kurulu Kayserispor’u, atak olgunlaştırmada, oyun kurmada ve topu 3.bölgeye aktarma da zor duruma soktu. Taktik disipline bağlı kalarak, bu sistemi maç sonuna kadar devam ettiren Konyaspor, dakikalar ilerledikçe rakibin moral motivasyonunun da dağılmasını sağlayarak, maçı istediği gibi kontrol etti.

Bu maçla ilgili önemli bir parantezde Ömer Ali Şahiner için açmak lazım. Takımın hücuma çıkışlarında inanılmaz işler yaptı. Geçişlerde topu taşıdı, ters bölgelere oynadı, rakibi zorladı… Özellikle Yatabare’nin attığı goldeki asisti, pozisyon anlamında kesinlikle harikaydı. Sağ kenarda oynayan bir oyuncu olarak, gol bölgesinde sürekli rakibi zorladı ve aksiyonların içinde yer aldı. Nitekim golde de, doğru pozisyon alarak topu Yatabare’ye ikram etmesi de maçın güzelliklerinden biriydi. Bu anlamda, alkışların büyük bir çoğunluğunun “Ömer Ali” için gelmesi lazım diye düşünüyorum. Dileğim ve temennim o dur ki; Milli takıma davet edildiği geçtiğimiz Milli maç periyodunda, bu performansını sezon geneline yayması ve hatta arttırarak devam ettirmesi… 

Bu temennim sadece kendi için olduğu gibi tabi ki Konyaspor ve Türk Futbolu için…

Aslında maç için daha birçok şey söylenebilir, birçok detay kaleme alınabilir…

Fakat gerçek şu ki; güzel geçen bir hafta, deplasmanda alınan önemli bir 3 puan…  Sadece tadını çıkarmak, mutlu olmak ve keyif almak lazım…

Tadını çıkarmak lazım demişken, hepimizin bildiği gibi Muharrem ayının güzelliklerinden biri de “Aşure” dir. Konyaspor Yönetimi’nin son dönemde yaptığı birçok güzel iş arasında, hafta içi düzenlediği aşure etkinliği de vardı. Bu etkinliğe katılan Konyaspor’lu futbolcular, alınan bu güzel skorla aşure çorbasına bir de pastırma ekleyerek haftayı ağız tadı ile kapatmış oldu dersek yanlış olmaz herhalde..

Bu nedenle, keyif kaçıranlardan değil keyif alanlardan olmakta fayda…

TEBRİKLER KONYASPOR…