Türk futbolu son dönemde büyük bir sınavdan geçiyor. Yeni statlar, oyun anlayışı, yabancı kuralı ve taraftar profili ile tam bir değişim ve dönüşüm yaşıyor.
2 sezon önce ülkemizde kağıt bilet devri kapanarak elektronik bilet uygulamasına geçildi. Geçildi geçilmesine de kullanılmaya başlandığı günden beri Passolig tartışma konusu.
Ben ilk günden beri elektronik bileti savunanlardandım ama geçen süre zarfında gördüm ki Passolig birilerine para kazandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Şöyle ki, tribünde olay çıkaran, küfür eden kişiler tespit edilmek yerine toptancı bir zihniyetle tüm tribüne ceza veriliyor.
Elektronik biletle birlikte tribünlerdeki seyirci sayısı bıçakla kesilircesine azalırken bu dönemde bir tek Konya taraftarı tribünleri doldurmayı başarabildi ve taraftar yapısı ile Türkiye’ye örnek oldu.
Ama tek bir futbolcu çıktı bu örnek taraftarı çileden çıkarmayı başardı.
Konya’da oynanan Fenerbahçe maçında da 26 bin kişiye ceza verilerek Çaykur Rizespor maçına girişleri engellendi. Bireysel ceza yerine toptancı bir ceza anlayışı…
El insaf…
Bu toptancı ceza anlayışı bir askerde bir de TFF’de var sanırım.
Tam da burada akıllara şu soru geliyor.
Passolig ne işe yarar?
Madem kameralarla tribünlerde olay çıkaranları tespit edip ceza veremeyecek, iyi taraftar kötü taraftarı ayırt edemeyecekse bu sisteme geçmenin ne gereği vardı?
Milyonlarca insanın Passolig’e her sene verdiği paraya yazık değil mi?
Demek ki sadece-bilet çıkarmak tribünlerde şiddeti önlemiyormuş. E bileti çıkardıysanız, bu sisteme geçtiyseniz takibini de yapmaya mecbursunuz. Sadece biletle cezayla da bitmiyor bu iş. Kafa yapılarını da değiştirmek gerekiyor.
Taraftar yapısının sorgulandığı bugünlerde neden futbolcular da sorgulanmıyor?
Volkan Şen sağ olsun iki maçta Konya taraftarını çilden çıkarmayı başardı. Türkiye’nin örnek gösterilen, gıpta ile bakılan Konya tribünlerinin ceza almasının en büyük müsebbibi Volkan Şen’dir.
Şimdi tüm Türkiye Trabzon’da yaşanan olaylardan sonra taraftar yapısını sorguluyor, Türkiye’de taraftarlık bitti deniliyor ya.
Olayların bu aşamaya gelmesinde tek suçlu taraftar mı?
Kulüp başkanlarının ortamı geren açıklamalarının, eyyamcılık yapan hakemlerin, adaletsiz TFF ile MHK’nın ve Volkan Şen gibi terbiyesiz oyuncuların hiç mi suçu yok?
Türk futbolunda söz sahibi olanların, iğneyi kendilerine batırıp çuvaldızı başkasında batırmalarının zamanı çoktan geldi.