Olay Konya’da yaşanıyor, ticaretle uğraşan bir vatandaşımız paralel örgütün yandaşı olduğu gerekçesiyle malum bankanın post cihazını geri iade ediyor…
İkinci gün iş yerine denetim maksadı ile Maliye Memurları geliyor…
“Hayırdır, biz yıllardır ticaretle uğraşırız, ilk defa böyle bir denetim oluyor, ne oldu?” diye soruyor…
Yanıt çok enteresan, “abileri üzmüşsün”…
Bir başka olay, Konya’da bir firmamız ihracatla uğraşıyor, bir gün bakıyor, işlemler için ödediği para, bir başka firmanın ödediği paradan tam yüzde 95 daha fazla…
“Neden böyle?” diye soruyor, yetkiliye,
Yanıt, “o firmanın patronu çok himmet ödüyor, ondan böyle”…
Bazı insanlar himmet adı altında bir nevi haraç kesmeye başlamış, insanı dehşete düşürüyor…
Bir başka olay;
Bir ablamız, bu paralel örgütün sohbetlerinde Kuran’ı Kerim öğretiyor…
Bir hafta, “artık sen gelme, Kuran’ı Kerim öğretme” diyorlar…
“Hayırdır”, diyor…
Yanıt, “Sen bizden değilmişsin, ondan dolayı Kuran Öğretemezsin”…
Ayrılıyor, onunla beraber sohbetteki bütün hanım kardeşlerimiz ayrılıyor…
Kuran öğrenmeye devam ediyorlar…
Millet çakallara fırsat vermiyor…
Başka bir olay;
Bir kardeşimiz paralel örgütün okullarından çocuğunu almak istiyor…
“Alırsan paranı vermeyiz, hem de sana uyguladığımız indirimleri de geri alırız” diyorlar…
Çocuğu Yahudi uşağı paralel örgütün okulundan alırsa üç misli para ödeyeceğini öğreniyor…
Çaresiz, yılsonunu bekliyor…
Daha var mı?
Var, hem de çok…
Şaşırtıcı, yıkıcı, onur kırıcı, üzücü, onlarca öykü, onlarca konu…
Yıllarca kardeşimiz zannettiğimiz birçok insan bugün karşımıza kararmış suratlarıyla, siyonistlere, emperyalistlere hizmet eden, Ermeni Diasporası ile iş tutan kirli örgütün birer militanı olarak çıkıyor…
Acımasızca şantaj yapıyorlar, acımasızca güç gösterisi yapıyorlar…
Her namazdan sonra tesbihat okuyan, kardeşimiz, diye sevdiğimiz insanlar bir anda namaz, Kuran, Sünnet, Müslüman, Türkiye düşmanı oluverdiler…
Başbakanımız haklı, Türkiye’mizin düşmanlarını bile imrendirecek, adice bir plan uygulandı…
Devletimiz, milletimiz kendini korumalıdır…
AK Parti’den yüz binlerce lira para alan ve AK Parti’ye yakın birçok medya kuruluşu bakıyoruz, sadece 200 lira için bütün davayı satıyor, paralel örgütün okullarının reklamını alıyor…
Olacak iş mi?
Bu kardeşlerimiz, düşmanın büyüklüğünü, fitnenin keskinliğini, ezici bir şekilde paralel örgütün milletimize, devletimize, devletimizi yönetmek için seçtiğimiz hükümetimize saldırdığını göremiyor mu?
Görmek zorunda, Âdem Ağabey görmek zorundasın…
200 lira ne batırır ne çıkarır ama paralel örgüt sizin sayenizde zemin buluyor, varlığını sürdürecek alanlar oluşturuyor…
Bu vatan meselesi, bu mücadele PKK ile yapılan mücadeleden daha keskin ve net yapılması gereken bir mücadele…
Tam anlamıyla İstiklal Savaşı…
Su uyur düşman uyumaz, kıymetli Ağabeyler…
Ayrıca Büyükşehir Belediyesindeki, Meram Belediyesindeki, Selçuklu Belediyesindeki, Ilgın Belediyesindeki, Cihanbeyli Belediyesindeki ve şu anda ifade etmediğimiz diğer birçok belediyedeki paralel örgüt militanlarıyla da mücadele gerekiyor…
Daha önce yazdım, tekrar yazıyorum, Sayın Başbakanımızın gösterdiği kararlılığı hepimiz göstermek zorundayız…
Maliyedeki, adliyedeki, milli eğitimdeki, belediyelerdeki haşhaşiler temizlenmek zorunda…
Bu ülkeyi İsrail’e satmakta hiçbir beis görmeyen hainlerden bu ülke kesinlikle kurtulmalıdır…
Allah’ınızı severseniz düşmanın keskinliği görün, acırsanız acınacak hale geleceğiniz görün…
Bu savaşın kazanılması, bu toprakları kimin yöneteceği ile ilgilidir, bu vatanın İsrail’in hizmetinde olup olmayacağı ile ilgilidir…
Elbette haşhaşi olmadığını, bu paralel örgütle arasına mesafe koyduğunu ifade eden insanlara dokunulmamalıdır ama…
Hala haşhaşilik ile övünen, göbeğinden Pensilvanya’ya bağlanmış çakallarında kesinlikle kökü kazınmalıdır…
Artık seçim bitti, gün milletin verdiği yetkiyi tam anlamıyla kullanma günüdür…
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…