Değerli kardeşlerim,
İçimizden geldiği gibi davranmanın yanlış olduğu öğretildi bizlere, ne çocuk olabildik istediğimiz gibi, ne de genç. Hep ayıp ve günahlarla büyütüldük birçoğumuz...
Hep başkalarının ne diyeceği korkusuyla, yapmak istediğimiz şeylerden vazgeçtik belki de.
Uyuttuk içimizdeki özümüzün sesini, yok saydık. Ne kendimiz olabildik ne de onların istediği gibi biri.
Kendimizden uzaklaştık, uzaklaştırıldık, fersah fersah…
Özümüze ait olmayan bilgilerle etiketlerle uyutulduk.
Ne uğruna...
Başarılı olmak, parmakla gösterilen, takdir edilen, beğenilen, sevilen biri olmak adına, bütün çaba bu.
Hiç kimse "mutlu ol, huzurlu ol, kendin ol, sevgi dolu ol, neşeli ol" demedi bana da, "Başarılı ol, çalışkan ol, akıllı ol" diyen çok oldu ama...
Sevmenin, sevilmekten daha güzel olduğunu kendim öğrendim, beklentisiz severek. Huzurun, başarıda, parada olmadığını da öğrendim yaşayarak.
Ne olmak istediysem oldum ama kendimi hep yalnız hissettim.
İçimde yaşadığım o yalnızlığın nedeni kendimden uzak oluşummuş, bunu ancak kendime geldiğimde anladım.
İçimi tarifsiz bir huzur kaplamaya başladı...
Anladım ki bütün huzursuzluklarım,
Özüme olan özlemimmiş meğer.
Özüme kavuşunca Allah’ıma da kavuştum böylece. Gerçek huzuru buldum çok şükür. Herkesin bulması dileklerimle…
Sevgi ve saygılarımla…