Özlüyoruz…

Hayrettin Atak

Her geçen gün biraz daha fazla özlüyor ve biraz daha fazla arıyoruz seni. Bu feryadın bugün her zamankinden daha çok olmasının sebebi, sen gittikten sonra aramızdaymışsın gibi yaşamayı her geçen gün biraz daha unuttuğumuz için…

1444. yaş gününü kutluyoruz bugün… Yaş günü deyince kızarlar mı bana, ‘Peygamber’ S.A.V efendimiz hazretleri rabiülevvel ayında doğmuştur başka zaman değil, diyenler…

Senin şereflendirdiğin bir dünyada nefes almaktan bile mutluyuz belki ama öğrettiğin değerleri unutmuş bir zamanın esiri olmaktan mahzunuz biraz…

Oysa mahzun olmamamız gerektiğini senden öğrenmiştik…

Rahmeti ve merhameti senden öğrendiğimiz gibi…

İnsan haklarını, kadın haklarını, komşu haklarını, dost hakkını, düşman hakkını, bitki hakkını,  evcil yada yabani tüm hayvanların haklarını, kendi ruhumuzun yada organlarımızın bizim üzerindeki haklarını bile sen anlattın insanlığa… En önemlisi de Allah(C.C.) hakkını…       

Sevgiyi, saygıyı, merhameti,  yetimin başını okşamayı, mazlumun yanında olmayı, çevreyi kirletmemeyi, israf etmemeyi, temiz yaşayabilmeyi, incitmemeyi sen hatırlattın insanlığa… En önemlisi de Aşk’ı…

İbadet etmeyi, nefsi dizginlemeyi, ruhu yüceltmeyi, güzel görmeyi, güzel düşünmeyi,  çalışmayı, öğrenmeyi, incelemeyi, araştırmayı, sabrı, tevekkülü, sadakati, hoşgörüyü, affedebilmeyi sen önerdin insanlığa… En önemlisi de ‘yakınlaşmayı…’

Anlattıklarını sahiplenememiş bir nesil olarak o yüksek değerlere sahip çıkamadığımız için, bizi mutluluğa götüreceğini bildiğimiz halde söylediklerini düstur edinemediğimiz için, en önemlisi sana layık bir ümmet olamadığımız için özür dilemekten başka bir şey gelmiyor artık elimizden… Kararan gönüllere de uğrar mısın bilmiyorum ama gelmeyeceğini bile bile seni yeniden çağırmaktan başka bir çıkış yolumuz kalmadı artık… En azından nurunun kilitli kalplerimizi titretmesi ümidiyle yaşıyoruz sadece…

Sen ebu cehile defalarca giderken, biz çocuklarımıza iki kere gidemedik…

Ancak kendimiz için bir kez daha kapına geldik… Allah-ü Teala Hazretlerinin bu sefer kalpleri ve kapıları açması ümidiyle… 

Çünkü ümmet hiç bu kadar yetim kalmadı…   

Çünkü ümmet hiç bu kadar hafızasını ve sermayesini kaybetmedi…

İletişim çağında birbirlerine ulaşamayan insanlar her zamankinden biraz daha fazla muhtaç sana ve senin getirdiklerine…

Doğum günün ve doğum günümüz kutlu olsun… Çünkü bugün sadece ‘O’nun (S.A.V)’ değil dünyadaki bütün güzelliklerin doğum günü… Biz güzeliz diye değil, biz güzeli seviyoruz diye…

Çünkü bütün güzellikler onunla geldi… Biz sahip çıksaydık gitmeyecekti… Tıpkı ‘O’nun gibi…

Biz güzellikleri terk edince, sende bizi terk etmişsin gibi…   

Ve keşke…

Bugün herkes ve her şey sussa ve yalnız Seni dinlesek…

Ve bizi bir daha asla terk etmesen… 

Biliyoruz ki, işte ancak o zaman, zalimler, şeytanlar, katiller, hainler, çıkarcılar, şucular, bucular susar, sadece hak ve adalet konuşur…