Cumhuriyeti Osmanlıca bilenler kurmadı mı ?
Yani hazmetmesi daha kolay olsun diye söylüyorum .
İfadelerim çok net olacak.Gelin biraz Tarih yoklaması yapalım.
Meclis hangi tarihte kuruldu? 23 Nisan 1920
Cumhuriyet ne zaman ilan edildi? 29 Ekim 1923
İlk Anayasa kabulü hangi tarihte gerçekleşti? 20 Ocak 1921
İkinci Anayasa kabulü hangi tarihte gerçekleşti? 20 Nisan 1924
Lozan antlaşması hangi tarihte imzalandı ? 24 Temmuz 1923
Hilafetin kaldırılması ne zaman gerçekleşti? 03 Mart 1924
Şapka Kanunu’nun Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi hangi tarihtedir? 25 Kasım 1925
Peki ya listeyi uzatmadan soralım, Türk Harfleri Kanunu’nun Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi ne zamandı? 03 Ekim 1928
Yani meclis kurulduktan sonra 8, cumhuriyet ilan edildikten 5 yıl sonra Latin alfabesine geçmiş olduk.
Şimdi bahsettiğim dönemde Osmanlıca yazıp çizerek geçirilmedi mi ?
Hukukta yeri vardır, bir kanun hazırlanırken amaç, kapsam ve temel ilkeler diye üçe ayrılır. Peki kendimize bir soralım bakalım, harf inkılabındaki amaç ne olabilirdi? İddia edildiği gibi daha iyi okuyup yazalım diye mi?
Asla inanmayın bu yalanlara.
Savaşlardan yeni çıkmış bir halkın kalan biraz eğitimli insanı varsa onları da cahile çevirmekti amaç. Düşünün; yeni bir devlet kuruyorsunuz ve bu devlette kısa sürede bürokrasiyi inşa etmelisiniz. 12 Milyon nüfuslu bir devlet; bunun yarısını kadınlar oluşturuyor. Kalanın büyük çoğunluğu ise çocuk ve yaşlılardan oluşuyor. Geri kalanın ise yüzde 15’i ancak okuma yazma biliyor. Bu geri kalan kısmı da bir gecede cahil yaptılar.
Düşünebiliyor musunuz ?
Peki ya biz, bürokrasiyi kimlerle inşa ettik? Yurtdışına gönderdiğimiz diplomatları kimlerden atadık? Bunun cevabı sizlere kalsın.
Amaç hâsıl oldu diye düşünüyorum
Neyse buraya bir virgül koyalım Sonra da hiç kızarmadan bozarmadan niye savunuyorsunuz Osmanlıcayı tartışmaları ....başladı.
Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir ayıbın giderilmesi ne muhteşem bir gelişme ..sabahlara kadar uyutmayan Sevinç. .. tabiki savunacağım. ..
Bir milletin tam altı yüz yıllık tarihini, hokus pokus yöntemleriyle yok sayan, bütün bağlantısını, bütün ilişkilerini kesen gelimseler daha dün gibi ...
Kültürel düzeyde onarılması ve yerinden oynayan taşların tekrar eski yerine oturtulması gerektiğini de savunacağım tabi .
Batı medeniyetine yaklaşma adı altında 600 yıllık bir kültürü, bir tarihi yok etmek istediler. Nasıl konuşmayacağım.
Şimdi de konuşuyorlar ..Konuşanlar konuşsun bakalım ..
Sözüm şudur ki konuşanlara;
Osmanlıca, saray eşrafının konuştuğu, halkın anlamadığı, zevk-ü sefa dilidir, bu milletle bir alakası yoktur, dediniz ya, şimdi göreceğiz bakalım, milletle bir alakası var mıymış yok muymuş…?
Kalın efendim sağlıcakla ...