İslam kültüründe Ramazan ayı, 11 ayın sultanı olarak kabul edilir. Sultan yönetici demektir. Hicri aylar içerisinde Ramazan ayı da mü’minin hayatında meydana getirdiği müspet tesirler sebebiyle diğer ayların yöneticisi olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple oruç, hem iyi bir nefis terbiyecisi ve hem de irademizin eğiticisidir. İnsan, oruç tutmaz, oruç insanı tutar. Günlük dilde kullandığımız “kendini tutmak” tabiri belli bir irade eğitimi sonucunda gerçekleştirilen bir davranış türüdür. Yoksa insanın olaylar karşısında kendini tutması ve kontrol etmesi çok zor bir olaydır. İnsanın hayatında başına gelen sevimsiz hâdiselerin çoğu, kendisini tutamadığı için gelmektedir. İşte bu açıdan oruç, insanın iradesini terbiye etmede güçlü bir mürebbidir.
Diğer yandan oruç, kalbin Allah’a bağlanmasını sağlamakla birlikte, insana melekî bir tabiat kazandırır. Gönül dünyasının arınmasına sebep olur. İnsanın, günahlarla itaat arasına bir sınır çizmesini sağlar. Çoğu zaman insanın başına ne gelirse, iradesine hâkim olamamaktan gelir. Oruç, insanın iradesini ve öfkesini yönetmesini sağlar. Ruhunu incelterek iyiliklerin ve güzelliklerin paylaşılmasına motive eder. Bu sebeple Ramazan aylarında suç işlenme oranları düşer. Yüz kızartıcı suçların bile yok denecek derecede azaldığı ay, gerçekten oruç ayıdır. Orucun, manevî boyutu, insan iradesini iyi yönde eğitir. İnsan bedenine ve nefsani isteklerine hâkim olur. Böyle bir insanın elinden; iyilik, güzellik, merhamet ve şefkate dayalı erdemler çıkar. İşte o zaman yaşadığımız coğrafyalar medine-i fâzılaya dönüşür. Bunun dışında orucun daha sayabileceğimiz birçok hikmetleri vardır. Yeter ki oruçlarımızı hakkıyla eda edelim.