Emperyalist güçler dünyayı sömürge haline getirirken, bölgeleri kendi sömürge düzenlerine göre ayırmışlar. Misal olarak bugün Ortadoğu dediğimiz bölge, kime göre doğu veya kime göre orta, hiç düşündünüz mü? Aynı şekilde günümüzde Orta Asya olarak isimlendirilen Türklerin ata toprakları olarak bilinen bölgenin gerçek ismini neden unutturdular?
Bugün “Orta Asya” olarak bilinen toprakların gerçek ismi, daha 100 yıl öncesinde “Türkistan”dı. Hatta Çarlık Rusya’sı Türkistan’ı işgal edince burada kurduğu idarenin ismi bile Türkistan Genel Valiliğiydi. Çarlık yıkılıp yerine Sovyet Rusya’sı gelince, ilk iş olarak bu bölgeleri yeniden işgal etmek oldu. İşgal tamamlanınca da bölgede oluşturduğu otonom yapıya, Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını verdi. Türkistan bölgesinin bir kısmında kurulan bu özerk cumhuriyet, 1924 yılında yine Sovyetler tarafından parçalanarak topraklarında günümüz Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan Cumhuriyetleri kuruldu. Tabi bu cumhuriyetlerin hepsi de Sovyet Cumhuriyetleriydi. O günden sonra “Türkistan” isminin unutturmak için ellerinden ne geleni yaptılar. Onun yerine “Orta Asya” kavramı getirildi.
Maalesef bu yaşananlar sadece Sovyetler Birliğiyle sınırlı kalmadı. İlk başta Avrupa’da ortaya çıkan “Orta Asya” kavramı, Sovyetlerden sonra Türkiye’ye de sıçradı. Bir müddet sonra Türkiye’de de binlerce yıldır “Türkistan” diye adlandırılan ata topraklarına Orta Asya denilmeye başlandı. Propaganda o kadar kuvvetli oldu ki, günümüzde orada yaşayanlar bile bölgeye Orta Asya diyor.
Tüm yaşananlara rağmen, Türkistan’ın Rusya egemenliğine girmeyen iki bölgesinde “Türkistan” kavram hala yaşatılıyor. Bunların biricisi Çin kontrolündeki Doğu Türkistan’dır ki, Çin oraya “Şincan Uygur” bölgesi diyor. Diğer de, bugün Afgan-Amerikan egemenliğindeki Afganistan Cumhuriyetinin kuzeyini oluşturan, Güney Türkistan bölgesidir. Ancak ne yazık ki, binlerce yıllık Türk yurtları olan bu bölgelerden Türk milletini çıkarmak istiyorlar. Türk Milleti hem Doğu, hem de Güney Türkistan’da varoluş mücadelesi veriyor. Güney Türkistan Türkleri silahlı oldukları için burada Doğu Türkistan kadar baskı görmeseler de, onlara karşı da farklı oyunlar kurgulanıyor. Hatta geçtiğimiz günlerde, Güney Türkistan’ın en büyük komutanlarından olan Nizamettin Kayseriye karşı saldırı gerçekleştirildi.
Sonuç olarak, biz eğer Türk Milleti için mücadele etmek istiyorsak, ilk önce bizim olan kavramlardan başlamalı, Türkistan’a ve oradaki Türk milletine sahip çıkmalıyız. Bu mesele sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk devletlerinin ve milletlerinin beka meselesidir.