15 Temmuz darbe girişimin ardından Türkiye’nin olağanüstü ve yoğun gündemi hız kesmeden devam ediyor. Tüm yurtta hain FETÖ yapılanmasına karşı mücadele ve operasyonlar sürüyor.
FETÖ operasyonları devam ederken, PKK, DAİŞ gibi örgütler de boş durmayarak dikkatler başka taraflara çekilmeye çalışılıyorlar. Yani terör örgütleri birlikte hareket ederek birbirlerini aklama çabasındalar.
FETÖ ile mücadeleye yoğun bir şekilde edilirken, PKK eylemlerini arttırdı ve dikkatleri üzerine çekti ve gündem PKK’ya doğru yoğunlaştı. Tam PKK’nın üzerine gidilirken de bu kez İŞİD sahneye çıktı ve Gaziantep’te akıllara durgunluk verecek bir terör saldırısı gerçekleştirdi.
Çocuk yaşta intihar bombacıları, hayatını kaybedenlerin içinde çocukların ve kadınların olması bizleri terörün çirkin ve soğuk yüzüyle bizleri bir kez daha yüzleştirdi.
Her ne kadar Türkiye’de gündem PKK ve DAİŞ saldırıları ile başka yöne çekilmeye çalışılsa da FETÖ ile olan mücadelenin akamete uğramasına izin verilmemesi gerekiyor. FETÖ ile mücadele duraksamadan devam etmeli. Hem Konya’da hem de Türkiye’de kararlılıkla adımlar atılmalı. FETÖ’ye ait tüm kalıntıların zerresi dahi kalmayıncaya kadar bu temizlik operasyonlarının sürmesi gerekiyor.
FETÖ Türkiye içinde bu örgütlerin “abisi” pozisyonunda bulunuyor. O nedenle de FETÖ tamamen bitirilmeden diğer örgütlerle mücadele sonuç vermeyecektir. FETÖ bataklığı kurutulmadan terörle mücadeleden sonuç alınması zor.
Konya’da da FETÖ operasyonları konusunda ilk günlerde kararlı çalışmalar yapılsa da son günlerde gündemin de başka yönlere kaymasıyla bu operasyonların yavaşladığını gözlemliyoruz.
Belki de Konya’daki FETÖ’cüler bu kadardı ve bitti! Kim bilir?
Hâlbuki daha sağlık alanında şöyle etraflıca bir temizlik operasyonu yapılmamışken…
Konya’da sağlık alanında büyük bir çalışma yapıldığını ve geniş kapsamlı bir liste hazırlandığı duyumlarını alıyoruz. Liste o kadar uzun ve kalabalık olacak ki 15 Temmuz’un üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen henüz harekete geçilemedi.
Sağlık alanında yapılmayan operasyonların nelere mal olabileceğini çok kısa bir zaman önce Van’da gördük. Geçtiğimiz günlerde Van’da Polisevi’ne bomba yüklü araçla yapılan saldırıda Polis memuru Muhammet Acar yaralanmıştı. Yaralı polis memuru kendisini ziyaret eden İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan tayinini isteyecek kadar sağlıklıyken bir bakıyorsunuz kaldığı hastanede hayatını kaybediyor.
Nasıl oluyor da bir gün öncesinde oldukça iyi olan bir insan ertesi gün hayatını kaybedebiliyor?
Yoksa FETÖ’nün doktorları, hemşireleri, hasta bakıcıları hastanelerde kol mu geziyor?
Bu konu sosyal medyada da oldukça konuşulmuştu. Yaşanan bu tarz olaylar kime güvenip kime güvenemeyeceği konusunda insanların aklında soru işaretleri bırakıyor ve dolayısıyla da ister istemez bir güvensizlik ortamı oluşuyor.
Bu hainler her yerde olabilir. Tabi ki insanların sağlıklarını kazanmak için gittikleri hastanelerde de…
Bu temizliği yapmayan, geciktiren, görmezden gelenler de bu yaşananlardan en az FETÖ’cüler kadar sorumludur. Kamuoyu sesi soluğu henüz çıkmayan bazı kurumların da bir an evvel harekete geçerek bu hainleri temizlemesini bekliyor. Bu iş sadece şu kurumun bu kurumun problemi değil. Bu iş Türkiye meselesidir ve herkesin üzerine düşeni yapmalıdır.