OPERASYONLAR

Murat Güçlü

Türkiye, en büyük sorunlarından birini, Kürt/Terör sorununu çözmek için büyük bir gayret göstermiş, bunu da kendi inisiyatifi ve iradesi ile yapmaya çalışmıştır. Erdoğan başkanlığındaki hükümet ülke bütünlüğünü bozmadan, insanımızın haklarını koruyarak, insanımıza değer vererek, toplumun genelinin onayını ve rızasını alarak bu sorunu çözme gayretinde oldu.

Davutoğlu Genel Başkanlık sürecinde, Ak Parti Diyarbakır İl Kongresinde kuvvetli bir biçimde çözüm süreci vurgusu yapmıştı. Aynı anda Ak Parti Kayseri İl Kongresine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan katılmış, o da çözüm süreci ile ilgili beyanlarda bulunmuştu.  Kayseri ve Diyarbakır sembolik değerleri olan şehirlerdir.

Davutoğlu Diyarbakır konuşmasında “Türkiye'de de Ortadoğu'da da omuz omuza yürüyecek fitneye karşı beraber mücadele edeceğiz.” demiş ve kadim birlikteliğimizi tarihi bir mukadderat olarak gördüğünü belirterek “Çözüm sürecinin omurgası tarihdaşlıktır, ayrılmaz ve bir bütün olan tarihimizdir.” sözleri ile dile getirmişti. “Çözüm süreci her ne surette olursa olsun mutlaka başarıya ulaşacak.” diyerek hükümetin kararlılığını ortaya koymuştu.

Aynı hafta Yalçın Akdoğan’da Kayseri’de çözüm sürecine ilişkin, “Bu süreç inşallah başarıya ulaşacak. Ama bizim bu anlayışla mücadelemiz devam edecek. Biz toplumun kabul etmeyeceği bir adımı atmayız” demişti. “Kürt kardeşlerimizi kimseye yedirmeyiz. Şunu herkes bilmeli Hakkari’nin geleceği de Edirne’nin geleceğinden ayrı düşünülemez. Kimse bu toprakları bölemez. Çözüm sürecini biz başlattık. İnsanlar zihinlerinde, diğer partiler zihinlerinde bölmüşler… Otorite paylaşımı anlamına gelen illegaliteye müsaade etmeyiz. Devlet burada ne yapması gerekiyorsa yapıyor, bugün o bölgede yapan devlet yıkan örgüttür. Yakan yıkan, baskı kuran bir örgüt var. Bu gerçek daha iyi görülüyor. Bu süreç inşallah başarıya ulaşacak. Ama bizim bu anlayışla mücadelemiz devam edecek. Biz toplumun kabul etmeyeceği bir adımı atmayız. Bu sürecin arkasında büyük bir destek varsa Tayyip Erdoğan’a duyulan güvenin neticesidir.” beyanlarında bulunmuştu.

Hükümetin taşın altına elini değil gövdesini koyduğu çözüm sürecinde maalesef geldiğimiz nokta operasyonlar. Ama umutsuzluğa yer yok, bu tip sorunlar kolay çözülmüyor, dönem dönem iniş çıkışlar olabilir. Önemli olan çözüm ve birlikte yaşama iradesine sahip çıkmamız. Çözüm sürecinden operasyonlara gelinmesinde en büyük sorumluluğun HDP/PKK üzerinde olduğu ayan beyan ortadadır. Devlet ve millet 30 yıllık PKK mücadelesinde ısrarla ve özenle Kürt kökenli vatandaşlarımızla PKK’lı teröristler arasında ayrım yapan bir dil kullandı. Bugün Kürtlerin de Türkiye ile birlikte olmak isteyenlerle, Türkiye’den kopmak isteyenler arasına ayrım koymasının vaktidir.