Kişisel gelişim kitaplarının vazgeçilmez cümlelerinden biridir “Önyargılarınızdan Kurtulun” ifadesi. Önyargılı olmanın kişiye vereceği zararlardan dem vurur kelli felli uzmanlar. Haklılardır belki de. Bilgi ve belge sahibi olmadan, anlamadan, karşımızdakini kalıplaşmış fikirlerimizle değerlendirmek, yaftalamak olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Hemen herkesin önyargılardan uzak olmaya çalıştığını varsayıyoruz. Ben önyargılı olmazsam karşımdaki de önyargılı davranmaz sanıyoruz. Lakin “sanmak” tek başına yeterli olmuyor. Hele ki ideolojik tutumlar ve kamplaşmalar yoğunlaştıkça lafta kalan temenniden öte gitmiyor sanmalarımız.
Diğer taraftan önyargılarımla mutlu olduğum zamanlar azımsanmayacak kadar çok. Evet, önyargılıyım, önyargılı olmaktan sakınıyor da değilim. Önyargılarımı inancımla ve değerlerimle beslediğim için bu kadar cüretkârım. İnancım gereği bakmak ve görmek gibi bir sorumluluğum olduğu için kimse bana “önyargısız ol” dememeli. Müslüman olan birine bakışım ile dinimden olmayan birine bakışım, davranışım elbet farklı olmalı.
Müslüman olduğum için bana, bilerek ve isteyerek önyargılı davrananlar, yüzyıllarca, azalmadı arttı. Benden kendilerine karşı hoşgörülü olmamı, önyargılarımdan uzak olmamı isteyenler, bizzat “beni” yok etmek, yok saymak, üzerine kurdular düşünce dünyalarını. Ben hoş gördükçe arttı azgınlıkları, her türlü oyun ve desisenin envaiçeşidini planladılar üzerimde.
Bu topraklarda da kendi önyargılı zihinlerini örtmek ve gizlemek için benden önyargısız olmamı isteyenler türedi hep. Onlar diledikleri gibi yaşayacak, gezecek tozacak her türlü edepsizliği yapacak ve hepsinin üstüne zenginleşmeye ve sömürmeye devam edecekler ve ben önyargısız olacaktım. Sakın o hayata imrendiğim sanılmasın tam aksine o hayatın bana da dayatılmasına itirazım var. Oysa onlar öyle önyargılıydılar ki ruhlarındaki kiri temizleyecek ne güç ne yol kalmıştı.
Başörtüm batıyordu gözlerine, yazdıklarım, şiirim onlar için ikinci sınıftı, estetikten anlamıyor, kabalık konusunda rekor kırıyordum. Onlar için “öteki” adamdım. Yıllarca önyargının kallavisini gösterdiler bana. Ben de önyargılıyım evet size karşı, lakin benim önyargılarımın bir ederi, derinliği ve içtenliği var.
Biliyorum ki her durumda beni kandırmaya, üstümden çıkar sağlamaya, benim varlığımla kendi egonu tatmin etmeye çalışıyorsun. Bunu yapacağını senin kadar benim de bildiğim halde önyargısız olmamı nasıl beklersin?
Müslüman olarak kâfire, müşriklere, münafıklara nasıl bakmam gerektiğini inancım belirlemiş, bu çizgiyle bakmak önyargı ise evet ben önyargılarımla mutluyum. Bana vadettiğiniz dünya hayatına, kandırmak üstüne kurduğunuz dünyanıza karşı önyargılı olmaktan mutluyum. Ne kadar şaşalı görünse de yaşamınız, ne zihnim ne yüreğim size önyargımı gidermiyor.