Online değil, okulda eğitim şart…

Esra Akyol

Yazıma başlarken koronadan farklı bir şey yazayım biraz havamız değişsin diyordum ama hangi konuyu düşünsem ucu mutlaka bu hastalığa dokunuyor. Her yerde her ortamda bu konu konuşuluyor. İnanın dışarıda oynayan çocukların bile muhabbeti korona. Tabi ne de olsa en çok onlar etkilendi bu hastalıktan.

Kimilerine göre Allah'ın insanlığı imtihanı, kimilerine göre de Dünya’da yeni bir düzen oluşturmak için gizli ellerin bilerek yaydığı bir bela. Kimilerine göre de küresel bir savaş. Dünya bir kaç yıl bu hastalıkla uğraşadursun, bu arada birileri Dünya’daki düzeni değiştirmek için gerekli altyapıyı hazırlasın. Birkaç yıl sonra bize “ceee” deyip yeni Dünya’yı önümüze sunacaklar galiba. Tabii bunlar komplo teorileri. Duamız o ki bu hastalık bir an önce bitsin ve her şey eskisi gibi olsun.

Bunca vakaya ve ölenlere rağmen hala hiçbir şey olmamış gibi davranan insanlar var. Bunlardan en dikkat çekenleri televizyon camiası. Diziler, kadın programları sanki başka bir ülkede yaşıyormuş da onların bulunduğu yerde hiç hastalık yokmuş gibi yayınlarına hız kesmeden devam ediyorlar. Üstelik virüsün en çok olduğu yerlerden biri olan İstanbul’da olmalarına rağmen. Bırakın devam eden dizileri, programları sanki hiç bir şey olmamış gibi her geçen gün yeni bir dizi,  yeni bir kadın programı başlıyor. Bu dizilerin ne kadar kalabalık setlerde çekildiklerini düşünürsek virüsün İstanbul’da daha fazla yayılmasına nasıl katkıları olduğunu anlayabiliriz. Ekranlarda maskesiz, mesafesiz her şey normalmiş gibi film çeken, program yapan insanlar toplumda da yanlış bir algı oluşturmuyor mu? Bunları izleyen insanlar, 'onlar nasıl olsa hiçbir tedbir almıyor yine de bir şey olmuyor, bana da bir şey olmaz' demez mi? Bütün bu yasaklar, tedbirler neden televizyon kanallarına uygulanmıyor? Onların ayrıcalığı ne? Sebep ekonomiyse bu süreç her sektörü kötü etkilediği gibi televizyon sektörünü de etkileyecek yapacak bir şey yok. Bunun sonuçlarına herkes gibi onlar da katlanmak zorunda.

Her yer açık, her şey serbestken dizilere filmlere hiçbir kısıtlama gelmezken, okullar açılmasın çocuklarımızın sağlığı tehlikeye girer diyenlerin çocukları o dizileri programları izliyor evde. Bu durumda da çocukların ruh sağlığı tehlikede. Bütün gün evde olan çocukları ekrandan uzak tutmak ne kadar mümkün olabilir.

Okulların açılmayacağı kesinleşmiş gibi herkes uzaktan eğitim için harıl harıl hazırlık yapıyor.  Dersler telafi için online olarak başladı. İnternet bağlatanlar mı dersiniz, tablet, bilgisayar alanlar mı dersiniz... Alabilenler şanslı. Peki ya alamayanlar... Bırakın köy okullarını şehirlerde bile interneti olmayan akıllı telefonu olmayan bilgisayar alacak durumu olmayan çok aile var. Bu çocukların eğitim haklarını nasıl geri iade edeceksiniz.

İnterneti, bilgisayarı olmayanlar için EBA destek noktaları kurulmuş. 8-10 çocuk bir arada EBA derslerini izliyor. İyi de 10 çocuk canlı ders için bir araya gelebiliyorsa başlarına bir de öğretmen verin yüz yüze eğitim alsınlar. Yani 10 öğrenci canlı ders için destek merkezinde toplanınca virüs yayılmıyor da okullar açılınca mı yayılacak. Böyle oluyorsa okulları açıp pekâlâ gruplar halinde haftanın belli günlerinde yüz yüze eğitim verilebilir. Okullar açılırsa vaka sayıları çok artar deniliyor. İyi de şimdi de artıyor zaten.  Vaka sayıları her geçen gün artıyor. Okullar açılsa da açılmasa da önümüzdeki bir kaç ay daha artmaya devam edecek. Bunu okullara bağlamak çok saçma. Okullar açılsa da göndermem çocuğumun sağlığı daha önemli diyenler okula gitmese de çocuğunuzun sağlığı bozulacak zaten. Sürekli ekrana bakmaktan gözleri bozulacak, ekran bağımlısı, iki lafı bir araya getiremeyen asosyal bireyler olacaklar. Kronik hastalığı olanların dışında çocukları etkilemediğini bildiğimiz bir virüs yüzünden çocuklara bu kötülüğü yapmayalım. Eğer kimse çocuğunu göndermezse okullar açılsa da hemen geri kapanır, bir daha da ne zaman açılır Allah bilir.

Tüm gelişmiş ülkelerde vaka sayılarına rağmen okullar açıldı. İnşAllah biz de gelişmiş bir ülke gibi davranıp her şeyden önce okulların açılması gerektiğini anlarız. Bir eğitimcinin de dediği gibi gerekirse “her yer kapansın okullar açılsın”