Sadaka (Arapça: الصدقة), İslam dinine ait bir terimdir. Arapça 'gerçek olmak, doğruluk' anlamına gelen 'sıdk' kelimesinin çoğulu olan 'sadaka', İslam terminolojisinde 'bir Müslümanın gönüllü olarak veya dinî bir vecîbeyi yerine getirmek üzere ihtiyaç sahiplerine yapılan maddî yardım' anlamına gelir.
Rabbimiz insanları imtihan için kimini zengin kimini ihtiyaç sahibi olarak yaratmıştır. Zenginin imtihanı şükrünü eda edebilmek, malının zekâtını ve sadakasını vermektir. İhtiyaç sahibi kardeşlerimizin imtihanı ise yokluğa sabretmektir. Ama bizler insanoğlu olarak bir iyilik yapsak onu herkesin duymasını veya görmesini isteriz. Oysaki sadaka sağ elin verdiğini sol elin bilmemesidir. Yapılan iyiliğin unutulması gerekmektedir. Rabbimiz Bakara süresinde buyurduğu üzere
﴾262﴿ Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının arkasından başa kakıp incitmeyenler için rablerinin katında özel karşılık vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir.
﴾263﴿ İyi sayılan bir söz ve bir bağışlama, arkasından eziyet gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, halîmdir.
﴾264﴿ Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa çıkarmayın. O kimsenin misali, üzerinde toprak bulunan düzgün ve yalçın bir kayadır; kayanın üzerine şiddetli bir yağmur yağmış, onu çıplak halde bırakmıştır. Bu gibilerin kazandıkları hiçbir şeyden istifadeleri olmaz ve Allah, inkârcı topluluğa hidayet vermez.
Rabbimizin bize verdiği örnekte anlıyoruz ki sadakayı başa kalkmak bir kayanın üzerinde tozun olması ve o tozun yağmurla yok olması gibidir. Yapılan iyiliğinde başa kakılması o iyiliğin yok olması gibidir.
Peki kardeşlerim kimlere sadaka vermeliyiz?
Rabbimiz Bakara süresinde buyurduğu üzere
﴾273﴿ Kendilerini Allah yoluna adadıklarından seyahat ve ticarete imkân bulamayan yoksullara verin. Yoksulluklarını gizli tuttukları için bilmeyen onları zengin sanır. Kendilerini simalarından tanırsın. Onlar insanlara asla el açmazlar. Hayır için yaptığınız her harcamayı Allah hakkıyla bilmektedir.
İşte kardeşlerim o müminler öyle kimselerdir ki aç kalsalar da ihtiyaçları da olsa asla insanlardan bir şey istemezler. Her şeyleri Rablerinden isterler. Sadakalarımızı böyle istemekten haya eden kardeşlerimize vermeliyiz.
– Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (Bakara 261) Rabbimiz yolunda infak eden ve sadaka veren kişiye Rabbimiz ona kat kat fazlasını verir. Hem sevap defterine iyilikleri yazdırmış olur hem de malına ve rızkına bereket olur. Rabbimiz bir diğer ayette bizlere buyuruyor ki
– Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir.” (Bakara 215)
Peki sadece mal veya para ile mi olur sadaka? Hayır kardeşlerim insanın hiçbir şeyi olmasa bile bir Müslüman kardeşine tebessüm etmesi bile sadakadır.
Ebû Zerradıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bana (hitaben) buyurdu ki:
“Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!” (Müslim, Birr 144. Ebû Dâvûd, Libâs 24)
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36) Rabbimiz bizleri malını, ömrünü, hayatı kendi rızası için harcayan kendini gösteriş ve riyadan muhafaza eden sadık kullarından eylesin...