Bir eğitim öğretim yılının sonuna daha yaklaştığımız günleri yaşıyoruz. Öğrencilik hayatı insanın ömründeki en önemli zaman dilimlerindendir. Şöyle ki ilköğretimden, liseye, liseden üniversiteye kadar öğrendiklerimiz, yaşamımızın kalanında yolumuzu aydınlatır. Eğitim tabi öğrencilikten ibaret sayılamaz. Eğitim yaşam boyu devam eden bir olgudur. Ancak öğrencilik döneminde kazanılanlar insan hayatında çok daha önemli yer tutmaktadır.
Son yıllarda ülke olarak okullaşmamızı yüzde yüz oranında tamamladığımızı söyleyebiliriz. Eskiden kalabalık sınıflarda, Beden Eğitimi öğretmenlerinin Matematik dersine girdiği bir dönemlerden çok şükür devlet okullarının özel okullarla yarıştığı günlere geldik.
Son dönemde devletin de teşvik ve destekleriyle özel okulların sayısında ciddi bir artış yaşandı. Dershanelerin Temel Liselere dönüşme süreci de bu artışta çok önemli bir rol oynadı. İnsanların son dönemlerde gelir seviyelerindeki artış özel okullara olan ilgiyi de tetikledi. Veliler artık çocuklarının daha iyi şartlarda eğitim almalarını istediklerinden ve devletin özel okulları teşvik eden destekleriyle özel okullara ciddi bir rağbet olmuş oldu.
Özel okullar eğitim anlamında devletin üstündeki büyük bir yükü alırken, aynı zamanda kaliteyi de getirdiler. Şöyle ki zaten özel okullar arasında var olan tatlı rekabete devlet okulları da katılmış oldu ve bu durumdan kazançlı çıkan ise ülkemiz olmuş oldu.
Gençlere iyi bir eğitim verebilmek onları daha iyi bir insan yapmıyor maalesef. Bu noktada da son dönemlerde oldukça yaygınlaşan değerler eğitimi konusu daha da önemli hale geldi. İyi doktor, iyi mühendis, iyi avukat yetiştirmekle iş bitmiyor aynı zamanda ahlaklı bir nesil yetiştirmek gerekiyor.
Ahlaklı ve şuurlu bir nesile her zamankinden daha çok muhtacız. Bu noktada da İmam Hatip Okulları çok önemli bir boşluğu dolduruyorlar. Geçmişten günümüze İmam Hatipler bir simge olarak varlığını devam ettirdi. 28 Şubat Döneminin de en çok mağdur olanları da yine İmam Hatip öğrencileriydi. Kat sayı adaletsizliğiyle İmam Hatip mezunları sadece İlahiyat Fakültelerinde okumaya mahkûm edildi. Ancak artık o günler geride kaldı. İmam Hatip mezunları istedikleri okullarda diledikleri gibi okuyabiliyorlar. Zamanında muhtar bile olamaz denilen bir Cumhurbaşkanına sahibiz ve İmam Hatip okulları günümüzde en çok tercih edilen okullar arasında yer alıyor.
Tam anlamıyla bir eğitimden bahsetmek için Fen bilimleri ile dini eğitimin bir arada bir bütün olarak verilmesi gerekiyor. Zira birinin eksik olması yetişen neslin bir tarafının eksik olmasına ve ilerleyen yıllarda bazı problemin çıkmasına neden olacaktır.
İlk emri “oku” olan bir dine mensubuz ve dinimizi bize ilim öğrenmeyi tavsiye ediyor. Hz. Peygamber a.s. “Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin, okuyun” buyuruyorlar.
Öğrenmenin yaşı yok. Bu nedenle de hayatımızın her döneminde okumaya ve ilim öğrenmeye gayret etmeliyiz. Her zaman öğrenilecek bir şey vardır. Zaten en büyük yanılgı da her şeyi bildiğini zannetmek değil midir?