Ölümüne Gülmek (3)

Kezban Eymir

Okul yakmıştı eşkıya…

Çocuklar yanmasın diye kendini yakmalıydı Mehmed… Komutanlarıyla birlikte ilk koşmuştu Mehmed… En çok da okulu yakanların diplomalı olması üzmüştü onu…  Kendisi çok istediği halde gidemediği o okullardan…

…Ah Anadolu’m tarih boyunca süre gelen kaderin bu senin. Kime kucak açtıysan kime iyilik ettiysen ondan yedin hançeri ilk… Sen her iyiliğe ihanetle karşılık alan ülkem Türkiye’m… 

Yangını kısa sürede söndürülmüştü ama içerde hala kurtarılması gereken çocuklar vardı… Mehmet çocukların birini aldı kucağına yanmıştı bacağı… Feryadı Hakkari’nin dağlarını inletiyordu… Çığlıklar birbirine karışmıştı… Hiçbir yeri yanmayanın yüreği yanıyordu… Yüreği yanmayanın korkusu vardı figan için…

Hangisine yetişeyim diye düşünürken vurdular Mehmed’i… Anlamadı vurulduğunu önce… Yürümeye devam etti… Neden bulanıklaşıyordu her yer diye düşündü. Duman artıyordu sanki…

 

     İhanetin kurşunuyla düştüm yere/

Döküldü kanım sokaklara/

Hainlere mihmandarlık yapan ülkem, insanım/

Üzerine giyecek hırkası olmayan bir yetim ödüyor şimdi/

Kahbeye olan aşkını/ kanım saçıldı yerlere bedenim şerha şerha edildi/

Beni eşkiyanın kurşunu değil anam kardeş dediğim kahbenin ihaneti öldürdü/

Bir ekmeksizin kurşunuyla savruldum yere,damarımdaki kan boyadı yerleri al renge/

Ah anam düşerken yere sen geldin gözlerimin önüne/

İşte gidiyorum sahipsiz bırakıp seni ebedlere sorarlarsa yetim mehmedini vatansıza inat kurban etti kendini bayraksıza inat akıttı al kanını dalgalansın diye  al bayrak

 

 Bir yetim düştü yine işte toprağa…

Kimin umurunda soruyorum size bir annenin ahı ne kadar değdi ki yüreklere… Bir gece hayatı kadar yer bulmadı ekranlarda… Bulsa da unutulması 1 dakika sürdü… 

Şehidim şahadetin umurumuzda bizim… Geride bıraktıklarında…

Yani benim, yani bizim, yani tüm çaresizlerin, yani tüm vatanını sevenlerin yani tüm Allah’ı sevenlerin… Şimdi başlarda taçsın ya semalarda, bizim de öyle işte…

 Ölürken gülümsüyordu gökyüzüne doğru/

Mehmedim/

Revnaklar içinde kalan alnına bakarken kamaşıyordu gözlerim/

Ölümünle öldürüyorsun ölümü şehidim/

Sonsuzluğa doğru kanat çırparken sen yıldızlar kıskanıyordu şavkını

Ah dünya vefasız bir sevgili ahiret asıl sevgili ve kavuşma anı şeb-i aruz

Mehmed ölmüştü ya, geride kalanlar yaşar mı sandınız? Onlarda ölmüştü… Geride bıraktıkları da girmişti kara toprağa…

O yüzden Mehmed’le birlikte aslında Anası ve bacılarının hikayesi de burada bitmişti…

En azından bir başka Mehmed bir başka hikayeye başlayana kadar…